EMDR Terapisi

Çocukluğunuza inelim mi birlikte? Aslında psikolog denince akla gelen en belirgin cümle ‘çocukluğa inmek’ tir şakayla karışık da olsa. EMDR terapisi tam olarak da budur. 

EMDR terapisi bireyin 4-5 yaşlarından bugüne kadar yaşadığı bütün travmaları gözden geçirtir. Farkında olmadan bilinçaltımızda birçok kötü hatıra biriktiririz. Bu bazen annemizin söylediği bir söz, bazen ölüm, bazen kaza, bazen kardeş kıskançlığı… Altta yatan düşünceler ise ‘Ben değersizim, ben güçsüzüm, ben başarısızım.’ Yani kendimize atfettiğimiz kötü düşünceler… Üzerimize kendi kendimize yapıştırdığımız etiketler… Babamızın bize vermediğini düşündüğümüz sevgisinin bizde yarattığı değersizlik hissi yıllar sonra eşimizin bize değer vermediğini düşünmemize neden olabilir. Ya da ben güçsüzümün verdiği baş edememe hissi… İşte bunların hepsi ile EMDR  terapisi sayesinde vedalaşırız. Vedalaşırız dediysem tabi ki de silemeyiz. EMDR terapisinin böyle bir vaadi yoktur. O anıyı yine hatırlarsınız ancak sizde eski bıraktığı kötü izi bırakmaz. Yani ‘ben değersizim’ algınızdan kurtulursunuz.

Peki EMDR Terapisi nasıl uygulanır? Çift yönlü uyarım ile… Kulaktan çift yönlü ses, gözle çift yönlü takip, dizden çift yönlü uyarım ile beynin anıyı yeniden işlemesini sağlar. Çift yönlü uyarım beyinde ki anıları yeniden canlandırır ve ilk günki gibi olayı tekrar yaşayıp aynı duyguları tekrar hissetmemize neden olur. Ve zamanla duyarsızlaşırız.

Bazen ‘’Hipnoz gibi mi hocam?’’ sorusunu duyuyorum. Kesinlikle hayır! Hatta tam tersi, hipnoz direkt olarak beyine komut verirken, EMDR beyni serbest bırakır. Zihin ne isterse onu getirir. Hazır olmadığı şeyleri geri getirmez. Bazı danışanlar EMDR terapisine başlarken tedirgin oluyor. Ya istemediğim, kaldıramayacağım anılar gelirse diye. Şunu asla unutmayın BEYİN HAZIR OLMADIĞI ANIYI ASLA GETİRMEZ. 

EMDR ‘a başladığımız ilk haftalarda bastırdığımız kötü düşüncelerin ortaya çıkması bizde olumsuz hisler yaratabilir. Mide bulantısı, uykusuzluk gibi kişinin kendine özgü olarak verdiği stres tepkileri ortaya çıkabilir. Ama yalnızca birkaç hafta… Sonra tüm danışanların üzerlerindeki etkiyi bariz olarak görüyorlar. Daha mutlu bir benlik… Aslında bakacak olursanız kendinizin ne kadar değerli olduğunun farkına varıyorsunuz. Bastırılmış duygularınızı gün yüzüne çıkarıyorsunuz.’’ Ben değersizim’’ cümlesinin altında ne kadar büyük değerli olma isteği vardır. En büyük değeri kendimize biz vereceğiz. Başkası sizi değerli gördüğü için değil de kendinize değer verdiğiniz için bunu hissetmelisiniz. Sırf insanlar sizi sevsin, size değer versin diye aşırı fedakar olmamalısınız mesela. Kendinize bu denli haksızlık etmemelisiniz. Herkese yetmeye çalışan ama bir kendine yetemeyen mutsuz bir birey… Hiç  iç açıcı değil. 

Hiç fark ettiniz mi bilmem, siz kendinize ne kadar değer verir kendinizi ne kadar severseniz çevrenizdekiler de sizi o kadar değer verir ve sizi o kadar severler. Geçenlerde bir danışanım ‘Bana yapılan övgülere bile izin vermiyor, tüm başarılarımı şans diye adlandırıyorum.’ dedi terapi esnasında. Dolayısıyla da insanlarında gözünde de bir süre sonra olay değişiyor. Ne kadar büyük bir farkındalık değil mi?

İşte ilk iş burada başlıyor. Önce kendi beynimizdeki normallerin farkındalığını yaşıyoruz, ardında da bunları değiştiriyoruz. EMDR terapisinden başka bir konuya atlamış gibi hissedebilirsiniz bir anda ama hayır. EMDR’ dan sonraki değişimleri anlatıyorum aslında. Hayatınız en temelinden değişiyor. Hayata bakışınız, hayattaki yeriniz, duruşunuz değişiyor. Travmalar ve kötü anılar aslında ne kadar çok şey değiştiriyormuş  diyor danışanlarım. Sizler de yaşadığınız tüm kötü anıları halı altına saklayarak ya da yok sayıp bastırarak kendinize zarar vermeyin. Herhangi bir psikologdan mutlaka destek alın.