Endüstri Kilo Aldırıyor!

İnsanların işlenmiş gıdalardan mümkün olduğu kadar uzak kalması gerekmektedir. Endüstri bizi daha fazla şekerli gıdaya, daha fazla yağlı beslenmeye ve daha fazla tuzlu beslenmeye zorluyor. İnsanoğlunun en önemli sağlık şikayetlerinden biri de kilo sorunudur.Diyet konusunun sağlıklı beslenme olarak düşünülmesi gerektiğini belirtmekteyim.Çünkü sağlıklı beslenme dediğimiz zaman sadece bu belli hastalığı olanlar için değil, herkes için gerekli olan 7'den 70'e herkesin uyması gereken çok basit temel kuralları içeriyor. Sağlıklı beslenmek nasıl olması lazım? Sağlıklı beslenme bütün toplumu ilgilendiren bir durum. Dolayısıyla bu konuda yapılan hatalardan birisi de insanlar böyle sihirli bir takım çözümlerin peşine gidiyorlar.

Düzenli beslenme dediğimiz zaman eskiden yetersiz beslenmeden bahsediyorduk. Günümüzde fazla beslenme sorunu ile karşı karşıyayız. Bir kere çok basit kural var. Mutlaka porsiyonları küçük tutmak, yemekteki miktarı azaltmak. Sofradaki çeşit sayısını azaltırsak daha az yeme ihtiyacı hissederiz. Çeşit sayısı arttıkça daha fazla kalori alma durumunda kalıyoruz. Bu, farkında olmadığımız bir tuzaktır. Dolayısıyla çeşit sayısını azaltmak gerekiyor. Her öğünde mutlaka bir sebze ya da dengeli beslenmenin bir gereği olarak, süt ürünleri tüketilmesi lazım.

"Ekmek tüketimini azaltarak, mutlaka kepekli veya buğday ekmeğine geçilmesi gerekiyor. Bu çok önemli bir konudur. Her öğünde bir dilim ekmek daha az yersek, bu 5 yılda en az 10 kilo yapar. Demek ki ekmeği azaltmak ve kullanacağımız ekmeği tam buğday ya da kepek ekmeği olarak tüketmek, 'damlaya damlaya göl olur' gibi yıllar içerisinde bizim birçok kilo vermemizi sağlayacak.

Endüstri bizi daha fazla şekerli gıdaya, daha fazla yağlı beslenmeye ve daha fazla tuzlu beslenmeye zorluyor. Bildiğimiz beyaz şekerin girdiği her türlü gıdadan çikolatasından tutun tatlısına kadar, beyaz şeker nereye girdiyse oradan uzak kalmak gerekiyor

Ayda yarım kilo verdiğinizi düşünün. Dolayısıyla sabırlı ve devamlı olmak gerekiyor. Ama eğer kısa süre içerisinde birden kilolarımızdan kurtarmak istiyor isek, o zaman başarısız oluruz. Bu doğru bir şey değil. Çok kişi bu hataya düşüyor .

SAHURDA AZ YİYEREK TOK KALIN

Burada miktar değil ne yiyeceklerimiz önemlidir.Ramazan ayının bu yıllarda uzun günlere denk gelmesi nedeniyle doğru beslenmek önemlidir.

Yaklaşık 17 saatlik bir oruç var. Dolayısıyla burada dikkat etmemiz gereken önemli noktalar var. Öncelikle herhangi bir hastalığı olanlar hekimleri ile irtibat kurup bu Ramazan ayında ne şekilde hareket etmeleri gerektiğini, oruç tutup tutamayacağı konusunda bilgi sahibi olması gerekiyor. Oruç tutanlar için dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır: Bu uzun saatlerde daha az aç kalmayı gerektirmek için en sık yapılan hatalardan birisi de fazla yemektir. Fazla yemek demek acıkmanın daha az olacağına garanti oluşturmuyor. Yani bir insan daha fazla yiyerek daha az acıkma durumu ile karşı karşıya kalmıyor. Özetle bir kişi az yemek yerse de tok kalabilir. ‘Çok yemek yiyerek tok kalırım’ düşüncesi son derece yanlış. Bu sadece o kişinin sağlığını tehdit eder. Özellikle 17 saatlik bir açlıktan sonra aşırı fazla beslenme sahurda da bunu sürdürmek sadece o kişinin sağlığını aleyhinde cereyan eden bir alışkanlıktır. Burada önemli olan miktar değil ne yiyeceklerimiz önemlidir. Sahur her türlü meyvenin tüketilmesi için müsaittir. Sebzeli her türlü yemekler tüketilebilir.

ACIKMA VE HALSİZLİĞE KARŞI KEPEKLİ YA DA TAM BUĞDAY EKMEĞİ  

Tabi ki Ramazan’ın vazgeçilmezi pidedir. Pide adeta sembolize hale geldi. Ama burada özellikle sahurda insanların tam buğday ekmeği ya da kepekli ekmek yemelerini tavsiye ediyorum. Özellikle bazı insanlarda iftara doğru bir baş ağrısı, halsizlik başlıyor ve kendilerini yatağa atmak zorunda kalıyorlar. Özellikle bu insanların kepekli ekmek ya da tam buğday ekmeğine dönmelerini tavsiye ediyorum. Görecekler ki bu şikayetleri kaybolacak ya da belirgin bir şekilde azalma gösterecek.

SAHURDA TATLI YEMEYİN

Tatlı yememek sahurda çok önemlidir. Tatlıyı hiç bir zaman önermiyoruz. Beyaz şekerin girdiği hiç bir gıdayı ne sahurda ne iftarda önermiyoruz ama bazen bir ihtiyaç olabiliyor. Orda da ölçülü olmalarını öneriyorum ve en doğrusu tatlı ihtiyacını karpuz gibi, hurma gibi tatlı meyvelerle gidermeleri konusunda çabaları olursa zamanla bu alışkanlık haline dönebilir. İftara başlarken her zaman söylediğimiz gibi bir çorbadan sonra mümkünse biraz ara vermek ve daha sonra diğer yemeklerle devam etmek şeklinde bir beslenme öneriyoruz. Gecenin çok kısalmasından dolayı insanlar gece yiyorlar, bir daha sahura kalkmıyorlar. Halbuki mutlaka sahurun son süresine kadar beklemek gerekiyor.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Mehmet Hulusi Atmaca Endokrinoloji Ve Metabolizma Hastalıkları, İç Hastalıkları Prof. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)

Yazar

Mehmet Hulusi Atmaca

Endokrinoloji Ve Metabolizma Hastalıkları, İç Hastalıkları Prof. Dr.

Randevu al