Geçmiş ve Geleceğin Kaygılarından Arınmış Olmak Mümkün Mü?

Yazar Ebubekir Yasir ÖztürkPsikolog • 8 Aralık 2020 • Yorumlar:

Okumaya başlamadan önce saate bakmanızı istiyorum. Şuan o saatte ve o dakikada mısınız? Yoksa geçmişte bir noktada takılı kaldınız veya kafanız gelecekle alakalı düşünceler mi dolu? Tam olarak doğru soru: “Ben şu an bulunduğum anda mıyım?”

Çağımızdaki yaşam koşulları bizi sürekli endişeye itmektedir. Bu endişeler kişinin yaşı ilerledikçe artmaktadır. Biriken endişeler kişinin endişe eşiğini geçtiğinde farklı psikolojik rahatsızlıklar olarak ortaya çıkmaktadır. Anda kalabilmek sadece endişeleri yönetebilmek de değildir. Aslında anda kalabilmek, üç farklı boyutta da tatmin edici başarı gösterebilmektedir. Bunlar; inandığınız değerler, davranışsal kaçınmalar ve olaylara karşı kabullenebilme yeteneğinizdir.

Değerler, aileye verdiğiniz değer, sosyal hayata verdiğiniz değer, dini inancınıza verdiğiniz değer, iş yaşamına verdiğiniz değer, evlilik yaşamına verdiğiniz değer gibi birçok örnekle çoğaltılabilir. Sakin bir zihinle oturup düşündüğünüzde size göre bu değerlere gerektiği kadar önem verebiliyor musunuz? Eğer inandığınız şekilde olması gerekenden daha az değer verdiğinizi düşünüyorsanız, bunun huzursuzluğunu bilinçaltınız sürekli size yaşatacaktır. Ya değerleri yeniden tanımlamalısınız ya da bu değerlere verdiğiniz önemi davranışlarınıza yansıtmalısınız. Burada tatmin olan insan anda kalabilme sürecinin(mindfulness) bir kısmını halletmiş demektir.

Davranışsal kaçınmalar, herkesin hayatında korktuğu bazı şeylere vermiş olduğu savunma tepkisidir. Vücudun doğal savunma mekanizması olan bu tepkiler kişiyi güvenli bölgede tutmak ister. Tehdit veya alarm olarak algılanan herhangi bir uyaran kişinin geri çekilmesi gerektiğine kanaat getirir. Sizi korktuğunuz, sıkıntı duyduğunuz bir nesneden, ortamdan veya herhangi bir düşünceden uzaklaştırıyor. O anlık rahatlama hisseden kişi de bu şekilde kaçınma yaptığında geçeceğine inanıyor. Çünkü sürekli tecrübe ettiği durumdan kaçınmak rahatlığa eşittir düşüncesi yerleşir. Fakat sürekli tehdit unsuru olarak algılanan her neyse her karşılaştığında vücudun tepkisi hiç azalmıyor. Kişi korkmasının ne kadar mantıksız olduğunu bilse dahi kaçınmak kendini alamaz. Kaçınmalardan kurtulmak için arkasında yatan endişeler tespit edilmelidir. Düşünceler aşamalı olarak duyarsızlaştığında kaçınmalar kaybolacaktır.

Kabullenme, karşılaşılan herhangi bir sıkıntıda durumu hızlıca kabullenerek, harekete geçebilme yeteneğidir. Bir insanın kabullenme süreçleri ne kadar hızlı ve verimli çalışırsa psikolojik esnekliğe sahip olma ihtimali o kadar yüksek olur. Bu da herhangi bir kriz anında takılmadan devam etmeyi sağlar. 

    Değerler, davranışsal kaçınma, kabullenme ve anda kalmak birbirleriyle iç içedir. Herhangi birinin üzerinde durmak diğerlerinin gelişimine de katkı sağlayacaktır. Bu üç boyutta kendini geliştiren kişi anda kalmayı daha çok başarabilir. 24 saat boyunca anda kalmak mümkün olmasa da kişi anda kalmalarının sayısını çoğalttığında psikolojik rahatsızlıklara yakalanma ihtimali düşmektedir. Psikolojik rahatsızlıklar için doğal bir bağışıklık sistemi oluşturmanın yolu da tam bu boyutların geliştirilmesinden geçmektedir.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)