Göğüs Küçültme İşlemi İle İlgili Adımlar

Göğüs Küçültme İşlemi İle İlgili Adımlar

Göğüs Küçültme Ameliyatı Esnasında Ne Yapılmaktadır?

Göğüs küçültme ameliyatlarında genel olarak açılan kesi kısımlarından; göğse dolgunluk veren doku, fazla yağ ve deri kısmı alınmaktadır; bazı durumlarda yağ fazlalıkları, liposuction uygulaması ile birlikte; göğsün alt kısmında açılan kesi ile çıkarma teknikleri kullanılmaktadır. Şayet göğüslerin büyük olmasında kişinin yağ dokusunun ve deri fazlalığının bu duruma bir etkisi yok ise; göğüs küçültme ameliyatı esnasında yalnızca liposuction yönteminin kullanılması yeterli olmaktadır.

Göğüslerin küçültülmesi konusunda kullanılacak olan teknik, kişiden kişiye değişmekle birlikte; göğüslerin ulaşmasının istendiği boyuta, hastanın kişisel tercihlerine ve estetik cerrahın önerilerine bağlı olarak şekillenmektedir.

Ameliyatta İlk Adım – Anestezi

Cerrahi müdahale esnasında hastanın rahatlığı açısından birtakım ilaçların kullanılması uygun olmaktadır. Bu ilaçlar arasında; damardan yapılan sakinleştirici ve genel anestezi yer almaktadır. Sizin için en uygun olan yöntemi cerrahınız belirleyecektir.

İkinci Adım – Kesi Açma

Çeşitli şekillerde ameliyat kesileri hastalara uygulamaktadır. Bu kesi çeşitleri şunlardır;

• Areola çevresinde açılan ve çember şeklinde olan kesi,
• Areola etrafından olmak üzere göğsün katlanması ve kıvrılması ile anahtar deliğine veya tenis raketine benzer şekilde bir kesinin yapılması,
• Ters T şeklinde veya çapaya benzer şekilde kesi yapılması.

Üçüncü Adım – Dokunun Alınması ve Yeniden Konumlandırma Yapılması

Göğüste kesinin açılmasından sonra orijinal olan sinir ve damarlara bağlı olarak meme ucunun yeniden konumlandırılması işlemidir. Areola, şayet gerekli ise fazla derinin alınması suretiyle küçültülür.

Memenin alt kısmında kalan göğüs dokusunda azaltmaya gidilir, dikleştirme ve şekil verme işlemleri gerçekleştirilir. Kimi durumlarda; aşırı derecede sallanmakta olan büyük göğüslerde; meme uç kısmının ve areolanın tamamiyle çıkarılması ve göğüste daha yüksek bir yere konumlandırılması gerekebilmektedir.

Dördüncü Adım – Açılan Kesilerin Kapatılması

Ameliyat esnasında açılmış olan kesiler, daha küçük boyuta gelmiş olan göğsün şekillendirilmesi biçiminde dikişler ile kapatılmaktadır.Atılan dikişler, göğüs dokusunun derin denilecek kısımlarına ulaşmaktadır ve bu yöntem ile tekrar şekillendirilmiş olan göğüsler için ihtiyaç duyulan destek sağlanmış olunur.

Ameliyat esnasında açılmış olan kesiler; dikişler vasıtasıyla, cilt yapıştırıcıları kullanılarak ya da ameliyat bantlarının kullanılması vasıtasıyla kapatılabilir. Ameliyat izleri kalıcı özelliktedir ancak birçok hastada zamanla belirgin vaziyette iyileşme göstermekte ve yok olmaya yüz tutmaktadır.

Beşinci Adım – Sonuçların Görülmesi

Göğüs küçültme ameliyatları sonrasında hasta üzerinde sonuçlar hemen görülebilmektedir. Zamanla cerrahi müdahale sonucunda oluşmuş olan şişlikler azalmakta ve ameliyat izleri yok olmaktadır. Hastanın iyileşmesiyle birlikte yeni görünümüne dair tatmin duygusu da artacaktır.

Göğüs Küçültme Ameliyatlarının Riskleri ve Güvenirliliği

Göğüs küçültme ameliyatı yaptırmanın, kişisel bir karar olduğu mutlak bilinmelidir. Operasyon sonrasında işlemin faydaları, amaçlarına ulaşılıp ulaşılmadığı, muhtemel risk ve komplikasyonların hasta açısından kabul edilebilir seviyede olup olmadığına karar verilmesi gerekmektedir. Doktorunuz tamamen kişisel bir karar olan bu ameliyat konusundaki riskleri ve detayları size aktaracaktır.

Göğüs Küçültme Ameliyatının Muhtemel Riskleri

• Enfeksiyon,
• Göğüs ucu ya da göğüslerde duyu değişimi,
• Olması arzu edilmeyen yara izleri,
• Anestezi kaynaklı olan riskler,
• Yaranın yeterli seviyede iyileşmemesi,
• Kanama riski,
• Sıvı toplanması,
• Ciltte oluşan renk değişimi, şişkinlik durumu ve berelenmeler,
• Göğsün, istenilenden daha sıkı olması,
• Çeşitli ağrıların yaşanması,
• Bebek emzirme güçlüğü durumu.

Uygulanan ameliyatın başarılı sonuçlara ulaşabilmesinin anahtarı; doktorunuzun verdiği direktiflere uymanızdır. Bunun yanı sıra ameliyat kesilerinin daha hızlı ve daha sağlıklı iyileşebilmesi adına; aşınma, aşırı hareket, sürtünme ve aşırı zorlanma durumlarına maruz bırakılmaması gerekmektedir.