Hayal Etmek! Hayal Kurmayı Öğrenmek!

Yazar Seçil SarıkayaPsikolog • 7 Mayıs 2020 • Yorumlar:

Hayal etmek ve çocuklara hayal kurmayı öğretmek denince oyunun büyülü gücü gelmiş olabilir aklınıza. Çünkü hep söylediğimiz gibi oyun sihirlidir. Oyun çocuğun dilidir ve en önemli öğrenme aracıdır. Annelerin özenle aldığı zihin geliştirici oyunlar, düzenli oyun odaları, babaların geçmişe dönüp çocuksu heyecanlarını yeniden yakalayabildikleri video oyunları, eğlenceli park/sokak oyunları, hamurdan tasarımlar, çocuklarımızın çizdiği, boyadığı resimler, oyuncakları ile oynadığı hayali oyunlar… Evet hepsi ve daha fazlası gelmiş olabilir aklınıza ve birlikte yaptığınız tüm bu paylaşımlara hiç itirazım yok elbette ancak ben biraz daha basit, biraz daha farklı bir şeyden söz etmek istiyorum bugün. Plansız, hazırlıksız, oldukça gelişigüzel, spontan ve heyecan verici bir şey…Birlikte hayal kurmak! Hayallere dalmak… Ama gideceğiniz tatilin hayalini kurmak değil, yapacağınız organizasyonlu, temalı doğum günü de değil. Hafta sonu satın alacağınız yeni bir oyuncağın hayali de değil.

Çocuklarımızı çok seviyor, onların gelişimine katkı sağlayan her türlü bilgi, kişi ve materyali hayatlarına dahil etmeye çalışıyoruz. Ancak günlük yaşamımızda o kadar çok bilgi yüklemesi yapıp, o kadar planlı ve kısıtlı bir yaşam sunuyoruz ki onlara, beslememiz gereken en önemli alanlardan biri olan hayal gücü ve yaratıcılık konusu biraz daha resim ve sanatsal çalışmalar ile sınırlı kalabiliyor. Diyaloglarımız kurallardan, yapılması gereken işlerden, öğrenilmesi gereken bilgilerden ve sorumluluklarını kontrol eden soru cümlelerinden oluşuyor. Dişleri fırçalamak neden önemli? Bugün okulda güzel bir gün geçirdi mi? Ödevler tamamlandı mı? Büyüyünce ne olmak istiyor? Müzik aleti çalmak ister mi? Hangi spora ilgi duyuyor? Kursa gitmek ister mi? Ne kadar süre ile çizgi film izlemeli? Mutlaka kitap okumalı, kurallara uygun davranmalı. Bu listeyi daha da uzatabiliriz ancak ben yazarken sıkıldım doğrusu. Oysa muhteşem bir potansiyel ile doğan, hayal gücünün ve yaratıcılığının zirvesinde olan çocuğunuz neler yapabilir? Siz bu konuda neler yapabilirsiniz? Bence biraz bu soruya odaklanalım.

Siz hiç birlikte renkli bir kalem olup sokaktan geçen arabaları rengârenk boyadınız mı zihninizde? Denizde yüzerken bir taş ile arkadaş olup onunla sohbet ettiniz mi? Denizde sıkılıyor mu? Arkadaşları var mı? Çocukların denize girmesine seviniyor mu? Üzülüyor mu? Kış mevsimi gelince canı sıkılıyor mu? Sahilde mi yaşamak ister, denizin dibinde mi? Bunların hayalini kurdunuz mu? Bunları yatarken, yürürken, arabada, film izlerken, sabah uyandığınızda yani her zaman her yerde konuşabilirsiniz. Mesela ormanda yaşadığınızı hayal ettiniz mi birlikte? Ağaç olmak, bitki olmak ya da ormandaki küçük kulübede yaşamak…Bir gezegen tasarlasanız ya da hayali bir arkadaş! İsimleri ne olurdu? Hangi çizgi filmin içine girip oradaki hikayeye dahil olmak isterdiniz? Her yeni güne yeni biri olarak uyanmak ister miydiniz? Soruların ve sohbetlerin sınırı yok, sizin ve çocuğunuzun hayal gücüne kalmış.

 

Çocuklarımız taklit yoluyla ve deneyimleyerek her şeyi öğrenebilir. Erken ya da geç! Kendi hızında ama mutlaka öğrenir. Eğer onlara öğrenme konusunda katkı sağlamak isterseniz işe hayal kurmakla başlayın derim çünkü mutlu olanlar, güçlükle karşılaştığında pes etmeden çözüm üretenler, geleceği tasarlayanlar ve yaşadığımız dünyaya katkı sağlayanlar hayal kurabilen, hayallerinin sınırı olmayan çocuklarımız olacak.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Seçil Sarıkaya Psikoloji, Aile Danışmanlığı Psk.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)