Hipertansiyon

Yazar Cem DemirbolatKardiyolog • 9 Kasım 2018 • Yorumlar:

Tansiyon kalbin vücuda kanı dağıtmak için kullandığı bir güçtür. Kalp kasıldığında oluşan güce büyük tansiyon, kasılma bittikten sonra damarların oluşturduğu gerginliğe de küçük tansiyon denir. Normal kan basıncı büyük 120 küçük 80 mmHg ve altıdır.140/90 ve üstü hipertansiyon olarak tanımlanır. Zaman zaman stres üzüntü yorgunluk nedeniyle herkesin tansiyonu yükselebilir, bu geçici tansiyon yüksekliğidir, hipertansiyonla karıştırılmamalıdır. Hipertansiyonun 50 yaşın üstünde görülme sıklığı %20’dir. Tedavi edilmediğinde ölümcül olabilecek kalp krizi, felç, böbrek yetersizliği, damar yırtılmalarına neden olabilir. Tansiyon hastalarının %90’ı esansiyel HT dediğimiz çok faktörlü sürekli tedavi gerektiren tiptedir.

Tansiyon yükselmesi her zaman belirti vermediğinden tanı koymak bazen zor olabilir. Ensede dolgunluk şeklindeki baş ağrısı, kulaklarda basınç hissi, uğultu, bulantı, burun kanaması bazen ilk bulgu olabilir. Çoğu zaman tesadüfen tansiyon ölçümlerinde fark edilir. Bu nedenle özellikle 40 yaşın üstünde, şişman, şeker hastalığı, gece horlaması, ailesinde hipertansiyon hikayesi olan kişilerin sık sık tansiyon ölçtürmelerini tavsiye ediyorum. Hekim yanında tansiyonu yükselen ancak aslında tansiyonları normal olan kişiler de vardır. Bu tansiyon tipine beyaz önlük hipertansiyonu denir ve tedavi verilmez ama yakın takip edilmelidir, çünkü bu kimseler ileride hipertansiyon adayıdırlar.

Hipertansiyonun kronik bir hastalık olup ömür boyu ilaç kullanılması gerektiğinden insanlar HT hastası olduklarını kolay kabul etmezler. Teşhisin yanlış olduğunu düşünmeye başlar. Bu nedenle biz kliniğimizde Hipertansiyon yakınmasıyla gelenlerde objektif tıbbi deliller araştırmaktayız. Kontrol amacıyla yaptığımız efor testinde tansiyon yanıtının yüksek çıkması veya ekokardiyografi dediğimiz kalbin ultrasound yöntemiyle incelenmesi sırasında kalp kaslarında kalınlaşma tespit edilmesi bazen tek bulgu olabilir. Yine Göz hekimlerince yapılan göz dibi incelemesi sonucunda da göz damarlarında hipertansiyona ait bulgu tespit edilebilir.

Hipertansiyonun kesin tanısının konulmasında en kolay yollardan biri tansiyon holteri’dir. Tansiyon holteri aslında 24 saat boyunca hastanın koluna takılı kalan bir tansiyon aletidir. Bu alet belli aralıklarla gece uykuda dahi otomatik olarak tansiyon ölçerek kaydeder. Bulgular bilgisayarda analiz edilerek rapor edilir bu şekilde hem tanı koymak hem de verilen ilaçların etkili olup olmadığını değerlendirmek kolaylaşır.

Hipertansiyon tedavisine gelince burada en önemli konu hastalık yoktur hasta vardır kuralıdır. HT gibi bir rahatsızlık her hastada farklı şekilde ortaya çıkar ve tedavisi de farklılık ve özellik arz eder. Bu nedenle lütfen doktora danışmadan komşunuzun hatta eşinizin ilaçlarını içmeye kalkmayın. Bazı ilaçların ciddi yan etkileri olabilir. Hipertansiyon tedavisi denince akla ilk gelen ilaçla tedavi de olmamalıdır. Durumunuzun ciddiyetine göre diyetten tutun birkaç değişik ilacın aynı anda kullanılmasına varıncaya kadar bir çok tedavi alternatifleri size sunulur.

HT’un ilaç dışı tedavisinden bahsetmek gerekirse kuşkusuz, tuz tüketiminin azaltılması en başta gelenidir. Yemeğin tuzuna bakmadan tuz dökme alışkanlığından vazgeçilmeli hatta sofraya tuzluk getirilmemelidir. Yemekleri hazırlarken tatlarını artırmak için tuz yerine taze otlar, baharat, limon, acı kullanılabilir. Sucuk, pastırma, salam, füme veya tuzlanmış etler, tuzlu sert peynirler, cipsler, zeytin, turşu, hazır çorbalar, et-tavuk suyu tabletleri sıklıkla karşılaştığımız tuzlu gıdalara örnektir.
Eskiden diyet tuzları yarı yarıya normal tuz içerirdi. Günümüzde ise hiç sodyum içermeyen diyet tuzları vardır. Bunları tuzsuz pişirdiğiniz yemeklerin üstüne istediğiniz kadar ekleyerek kullanabilirsiniz. Diyetlerinize mutlaka kalsiyumdan zengin süt ve süt ürünleri ekleyin. Şekerli gazlı yapay aromalı içeceklerden tatlılardan hamur işlerinden uzak durmanız en az ilaç kullanmanız kadar önemlidir. Fazladan her 10 kilo tansiyonunuzu da 1 birim yükselmeye neden olur, hatta kilo verirseniz tansiyon ilacı kullanmanıza bile gerek kalmayabilir. Mutlaka günde 2 lt kadar sıvı alın.
Hipertansiyon tedavisinde egzersizi de şiddetle öneriyorum. Egzersizden kasıt, bir spor salonuna üye olup her gün banda çıkmak, bisiklet çevirmek ,ağırlık kaldırmak olarak algılanmamalıdır. Elbette o da sağlıklıdır, yapabilirseniz ve düzenli gidebilirseniz faydası mutlaka olacaktır. Ancak basitçe hep önerilen şey yürüyüş yapmaktır. Ancak her gün yürüyüş yapmak mümkün olmayabilir ama akılda kalacak olan haftada 2.5 saatlik toplam harekettir.

Tüm bunlara rağmen tansiyonunuz düşmediyse doktorunuz size bir veya birden fazla ilaç verebilir. İlaç kullanmaktan korkmayın, aksine ilaç kullanmadığınız zaman ortaya çıkabilecek komplikasyonlardan korkun. İlaç kullanımıyla da ilgili bazı tavsiyelerim olacak. İlaçlar mümkün olduğunca aç karnına alınmalıdır. Bazı ilaçların daha etkili olduğu saatler vardır, örneğin bir kısmı gece etkili olmazlar. Bunu hekiminizden sorarak öğrenin. İlaçlarla birlikte alkol alınmamalı, ağrı kesiciler sık kullanılmamalıdır. İlaçlar ambalajından çıkarmadan hava almayacak şekilde serin ve gölge bir yerde saklanmalıdır. Tarihi geçmiş olanlar kesinlikle kullanılmamalıdır. Başkasının ilaçlarını kullanmayın ve kimseye ilaçlarınızdan içirmeyin. Doktora danışmadan ilaçları terk etmek veya dozlarını azaltmaya çalışmak size ciddi zarar verebilir.

Hiçbir şikayetiniz olmasa da kendi kendinize haftada 2-3 kez tansiyonunuzu ölçerek kaydedin ama bunu abartıp gün içi sürekli elinizde tansiyon aletiyle de gezip tansiyonunuzu merak etmeyin. Bu başlı başına stres yaratır ve tansiyonunuzu gereksiz yere yükseltebilir. Elbette senede bir kez mutlaka sizi takip eden doktorunuza kontrole gitmeniz iyi olacaktır..
Sağlıcakla kalmanız dileğiyle iyi günler dilerim.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)