Hoşgeldin Bebek; Plesentadan Anne Sütüne Geçiş

Yaklaşık 40 hafta süren hamileliğiniz boyunca, bebeğinizle tek bedende aynı besinleri paylaşıp, ortak duygularla pek çok etkileşimde bulundunuz. Heyecanlandığınızda kanınızda yükselen adrenalin, plasenta aracılığıyla bebeğinize geçip onun da kalbinin hızlı atmasına sebep oldu. Hiç çaba sarfetmeden onu sıcak ve güvende tutup büyüme-gelişmesi için gereken oksijen, karbonhidrat ve protein gibi temel yapıları sadece sağlıklı beslenerek bebeğinize sorunsuzca aktardınız. Ta ki, doğuma kadar... Doğumun gerçekleşmesi ile birlikte, anne ve bebeği birbirlerine bağlayan plasenta tüm görevlerini size bırakarak ortamdan ayrılır. Artık bebeğin sıcak tutulması, doyurulması, temizlenmesi ve avutulması sizin elinizde...

Peki siz bunun için hazır mısınız?

Evet, hazırsınız. Hamileliğin sonlarına yaklaşırken aldığınız o kilolar, lohusalık döneminde karşılaşılabilecek bir kıtlık dönemi olasılığına karşı, vücudun besin depolama stratejisinin ürünüdür. Bu nedenle 'sütümü artırmak için ne yapmalıyım?' çılgınlığını yaşamak yerine günde 3-4 litre su içmeye başlayarak, depolarınızın kapısını açmakta yarar var. Emzirmek en iyi liposuction yöntemidir. Yarım saat tempolu yürüyüş ancak 70 kalori yakmanızı sağlarken, 100 ml anne sütü bebeğinize 69 kalori ve 4,2 gr yağ sağlar. Gün geçtikce minik bebeğinizin 'emiş gücü' ne şaşıracak, evinizi süt kokutacak kadar randımanlı süt vermeye başlayacaksınız.

Uykum çok ağırdır, ya geceleri uyanamazsam?

Son aylarda gece uykularınızın çeşitli sebeplerle bölünmesine alışmış olmalısınız. Ancak bebeğinizi sağlıkla kucağınıza aldıktan sonra, yaklaşık 6 aydır özlemini çektiğiniz yüzüstü yatma hayali, yerini yatayım da neremin üstüne yatarsam yatayım hayaline bırakacaktır. Yapılacak en iyi şey o uyuduğunda sizin de uyumanızdır. Uyurken bile bebeğinizin nefes alış verişini dinliyor olmanız da işin mucizevi kısımlarından birisidir.

Anne sütüm yeterli mi?

        Bebeğinizin süt ihtiyacı kademeli olarak artacaktır. İlk gün, kilo başına 60 ml süt yeterli iken 10. gün sonunda bu rakam 150 ml'ye yükselecektir. Örneğin bebeğiniz 3 kg ise, ilk gün için günlük süt ihtiyacı 60mlx3kg=180ml'dir. 3 saatte bir besleyecek olursak öğün başına 180/8=22ml düşer. Bebeğinizin emerek meme başını uyarması, hormonlarınızı harekete geçirerek süt kanallarını kasacak ve süt üretimi hızla artacaktır. Doğum sonrası mümkün olan en kısa zamanda gerçekleşen ten-tene anne-bebek buluşması, rahim kasılmaları ile başlayan hormon arkını güçlendirerek günbe gün artan süt ihtiyacını karşılamaya yardımcı olacaktır. Eğer bebeğiniz emme sonrası huzurla uykuya dalıyor, günde 4-5 defa kaka yapıyor, günde 20-30 gr kilo alıyor ve memede mutlu  görünüyorsa sütünüzün yettiğine rahatlıkla inanabilirsiniz. Aksini düşünüyorsanız mutlaka doktor görüşü almalısınız.

            Bebeğim üşüyor mu?

      Bebeğin anne karnında alışageldiği sıcaklık, sizin vücut ısınız, yani yaklaşık 38 derece olduğundan özellikle ilk günlerde sıcak tutulmasında fayda vardır. Dış ortam ısısı bebeğinizin vücut ısısını hızla değiştirir, özellikle saçlı deri bebeğin vücudunda görece geniş bir yüzey alanı olduğundan başlık, şapka ile örtülmesi ısının korumasını sağlayacaktır. Oda  sıcaklığının 24 derece olması yeterlidir. Bebek anneden 1 kat fazla giydirilmeli, hava akımına maruz bırakılmamalıdır. Bebeğin el ve ayaklarının soğuk olması üşüdüğünü göstermez. Periferik dolaşım dediğimiz uç organlarının dolaşımı çevresel faktörlerden kolayca etkilenir. Ancak bebeğinizin ensesi veya burnu soğuksa sıcak tutmakta yetersiz kalıyoruz demektir.

           Doğum sonrası bebeğimi nasıl temizlemeliyim? Doğumda bebek yıkanıyor mu?

       Doğum sonrası bebekler doğumhane veya ameliyathane şartlarında yıkanmaz. Sıcak havlularla kan ve amniyon mayi silinerek uzaklaştırılır, bebek hızla kurulanır ve giydirilir. Bu nedenle bebeğinizin saçları arasında kurumuş kan lekeleri; koltukaltı, boyun ve kasıklarında verniks kazeoza dediğimiz beyaz, yapışkan ve kremsi bir tabaka olabilir. Verniks kazeoza, hamileliğin son aylarında üretilen, bebeğin vücudunu dış etkenlerden korumaya yarayan eşi bulunmaz bir örtüdür. Saatler içinde cilt tarafından emilir ve temizlenmesine gerek yoktur. Bebeğinizin saçını banyo suyu sıcaklığındaki suyla ıslatılımış küçük bir havlu veya pamuklu bez yardımıyla silmek yeterli olacaktır. Sabun veya şampuan kullanılmasına gerek yoktur. Bebeğin ilk banyosu için göbek bağının düşmesini beklemek en doğrusudur.

             Göbek bağı acır mı?

       Her ne kadar annneler göbek bağını hareket ettirmeye, temizlemeye, dokunmaya hatta bakmaya bile korksalar da göbek bağı çekilmediği sürece acımaz. Doğum sonrası plesantal kan akımının durmasıyla birlikte işlevini yitiren göbek bağı jelötinöz bir yapıdadır. Hızla su ve hacim kaybedip kurur, ortalama bir hafta içinde düşer. Bu süre içerisinde göbek bağı kuru ve temiz tutulmalıdır. Gazlı bez veya pamuklu bez ile sarmak, hava ile temasını engelleyeceğinden düşmesini geciktirir. Bebeğin bezi göbek bağını örtmemelidir, aksi takdirde hem hava teması engellenecek hem de idrar veya kaka buluşma ihtimali artacaktır. Kirlenmesi halinde %70 alkol içeren solüsyonlarla nazikçe temizlenmeli, üzeri kapatılmadan önce alkolün buharlaşması beklenmelidir.

        Düşen göbek bağı hatıralar arasında yerini alırken siz de bebeğinizle geçirdiğiniz her anın tadını çıkarın, zaman çok çabuk geçecek ve ayrıntıları unutacaksınız. Not alın, belki bebeğiniz okumayı öğrendiğinde okumak ister, ne dersiniz..

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Özlem Çakmak Yılmaz Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Uzm. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)

Yazar

Özlem Çakmak Yılmaz

Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Uzm. Dr.

Randevu al