İnsülin Direnci

Yazar Buğra Öztürk • 24 Nisan 2024 • Yorumlar:

İnsülin hormonu, kan dolaşımındaki şekerin enerji üretimi için kullanılmasını sağlayan, metabolizmanın çalışması açısından oldukça önemli bir hormondur. Kan şekerinin fazla bulunması durumunda insülin hormonu vücudu uyararak şekerin daha sonra ihtiyaç durumunda kullanılması için depolanmasını sağlar. İnsülinin görevini yerine getirememesi kan şekerinin yüksek seyretmesine sebep olur, buna insülin direnci adı verilir.

İnsülin direnci vücutta kendini çoğunlukla ‘su içsem yarıyor’ şikayetleriyle birlikte gösterir. Bununla birlikte öğünlerden sonra uykulu hissetme durumu, tatlı krizleri, sürekli yorgunluk hali, regl düzensizliği, konsantrasyon bozukluğu gibi belirtileriniz varsa da insülin direncinin kontrol edilmesinde fayda vardır.

İnsülin direncine zemin hazırlayan birçok faktör bulunmaktadır. Bunlardan bazılarını aşırı kilo alımı (özellikle bel bölgesindeki aşırı yağlanma), fiziksel aktivite yetersizliği, d vitamini eksikliği, tip 2 diyabet ve polikistik over sendromu (PCOS) olarak söyleyebiliriz. Bu durumun kontrol altına alınması ve ilerde obezite, damar sertleşmesi, hipertansiyon, kalp hastalıkları gibi durumlarla karşılaşmayı önlemek için öncelikli olarak eğer insülin direnci şüpheniz varsa bir sağlık kuruluşuna başvurmalısınız. Gerekli testleri yaptırıp hekim tarafından insülin direncinizin ne seviyede olduğu öğrenildikten sonra beslenmenizde ve hatta hayat tarzınızda bazı değişikliklere gitmeniz gerekmektedir. Bu değişiklikler ufak gibi görünse de aslında sağlığınız için çok büyük öneme sahipler. Peki bu değişiklikler nelerdir?

İnsülin direnci olan bireylerin beslenmesinde yüksek glisemik indeksli besinlerden kaçınması gerekir. Bu besinler beyaz ekmek, tam buğday ekmeği, pirinç pilavı, patates, havuç, mısır gibi besinlerdir. Bunlar yerine daha çok kurubaklagiller, kepek ekmeği, elma, portakal, incir gibi besinler günlük diyette yerini almalıdır. Meyvelerin kendisi yerine suyunu içmek içeriğindeki liften arınmış şeker yoğunluğu sebebiyle önermediğim bir durumdur. Patates ve pişmiş havuç dışındaki sebzeler de kan şekerini kontrol altına aldığı için insülin direnci olan bireylerin beslenmelerinde önemli bir yere sahiptir.

Pişirme yöntemlerimizi değiştirmek de yine insülin direncinin iyileştirilmesinde önemli bir yere sahiptir. Kızartma ve kuyruk yağı vb hayvansal yağlarile pişirme yerine bitkisel yağları yeterli ölçüde tercih etmemiz gerekmektedir. Omega 3 içeren ceviz, keten tohumu, somon gibi besinlerin de yine düzenli olarak yemeklerin yanına dahil edilmesi önerilir. Eğer bunları tüketemiyorsanız da balık yağı takviyesi alabilirsiniz.

Sağlıklı beslenmek isteyen herkesin yapması gerektiği gibi insülin direnci olan kişilerinde hazır paketli gıdalardan ve salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş et ürünlerinden mümkün olduğunca uzak durmaları gerekmektedir.

Beslenmedeki bu değişikliklerin yanında günde 15 dakika dahi olsa düzenli egzersiz yapmak, kaliteli ve düzenli uyumak, stres yönetimini sağlayabilmek de yine insülin direncine kalkan oluşturabilecek önemli değişikliklerdir.

Unutmayın, insülin direnci şeker hastalığının habercisidir, bahsettiğim semptomları taşıyorsanız lütfen kan tahlili yaptırıp bir uzmana başvurmayı ihmal etmeyin, sağlıklı günler…

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)