Karanlık Sabaha Uyanmak

Yazar Nazlı KocabaşaPsikolog • 28 Kasım 2016 • Yorumlar:

Gün Işığının İnsan Psikolojisi Üzerindeki Etkisi

Gün ışığının insan psikolojisi üzerindeki etkisi uzun süredir araştırılan bir konudur. Güneş ışınlarını yeterince gören insanların çok daha mutlu, depresyondan uzak ve yaşam dolu olduğu artık kanıtlanmış bir gerçektir. Yaz günlerinde daha erken ve dinç bir şekilde uyanıyor olmamız tesadüf değildir. Birçok terapist arkadaşım da benimle aynı fikirde olacaktır ki sonbahar döneminde yoğun bir tempo ile çalışırken, ilkbaharın gelmesi, yazın yaklaşmasıyla daha az danışanın yardım için başvurduğunu görürüz. Bu durum bile güneşin insan psikolojisi üzerindeki yadsınmaz etkisini göstermektedir. Bilimsel olarak da açıklamak gerekirse, bizi yorgun, bitkin hissettiren, fiziksel hareketlerimizi yavaşlatan “melatonin” hormonunun karanlık ve ışıksız ortamda salgılanıyor olmasıdır. Kış depresyonu olarak tabir ettiğimiz psikolojik bozukluğun da sebebinin, melatonin hormonunun fazlaca salgılanması olduğunu söyleyebiliriz. Bu şikayetle başvuran kişilerin ortak özellikleri sürekli bir yorgunluk ve bitkinlik içinde olmaları ve kol, bacak, sırt gibi bölgelerinde nedensiz ağrı hissetmeleridir.

Kış saati uygulaması, enerji tasarrufunun yanı sıra kişilerin gün ışığından daha fazla yararlanmaları için de faydalı bir uygulama idi fakat hepinizin bildiği gibi bu sene artık uygulanmıyor. Danışanlarımın bu konu ile ilgili sıkça dile getirdiği şey sabahları güne başlamakta zorlandıkları oluyor. “Uykumu alamamış bir şekilde uyanıyorum, sanki hala geceymiş gibi hissediyorum ve bu yorgunluk hali tüm gün üzerimde kalıyor” diye tanımlıyorlar genelde durumu. Birçok işveren çalışanlarının dikkatlerini toplayamamasından, unutkanlıklarından ve isteksizliklerinden dert yanmaktadır. Tahmin edersiniz ki karanlık bir sabaha uyanmak ve sabahın uzunca bir kısmını karanlık havada yaşamak tüm bu durumların tetikleyicisidir.

    21 Aralık gününe kadar bu karanlık sabahlar artarak devam edecek ancak aylar sonra bu durum son bulacak bu sebeple sizlere kış depresyonuna girmemeniz, motivasyon ve performansınızın düşmemesi için bazı öneriler vermek isterim.

  • Öncelikle uyku düzenimizi sabitlememiz çok önemlidir, aşağı yukarı aynı saatlerde yatıp kalkmak, gerekenden az uyumamak vücut direncimize iyi gelmektedir.

  • Beslenme yine bu dönem için önem arzetmektedir. Dengeli ve sağlıklı beslenme güneşsiz kalmamızı tolere edebilmek için iyi bir yoldur. Bazı doktorlar bu kısa günlerde kişilere vitamin takviyesi de önermektedir.

  • Haftaiçi iş temponuz yoğun olsa bile haftasonu mutlaka 30 dakikalık açık hava yürüyüşleri yapmaya çalışın. Haftaiçi de çalıştığınız binanın balkon, teras ya da bahçesinde küçük molalar verin kendinize. Eğer ki o güneşli bir gün ise bu molaları biraz daha uzun tutmaya çalışın. Belki bilgisayarınızı yanınıza alıp yarım saat açık havada çalışmayı deneyebilirsiniz.

  • Stresi olabildiğince hayatınızdan uzak tutmaya çalışın. Kış aylarında evinizin kalın perde ve panjurlarını minimumda kullanarak evinize gün ışığının girmesine yardımcı olun.

Eğer ki bu küçük öneriler sizi içinde bulunduğunuz yorgunluk, bitkinlik halinden kurtaramıyorsa, bu depresyon halinin çoktan sizi pençelerine aldığını düşünüyorsanız daha doğru ve kalıcı çözüm için bir uzman psikoloğa başvurmayı geciktirmeyin.

 

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)