Kaygı (Anksiyete) Bozukluğu

Yazar Özge EnginPsikolog • 18 Nisan 2021 • Yorumlar:

Kaygı (Anksiyete) Bozukluğu Nedir?

Kaygı; en temel tabirle, stres yaratan durumlara maruz kalındığında kendisini endişe, gerginlik, korku duyguları ile göstermektedir. Bu duyguya aslında hepimizin aşina olduğu, ara ara da olsa deneyimlediğimizi söylemek çok da yanlış olmayacaktır.

Kaygı duygusu normal düzeyde olduğunda içinde bulunduğumuz durumlarda gerekli hamleleri yapmamızı sağlamaktadır. Bu yüzden normal kaygı duygusunun oluşturduğu tepkiler kısa süreli ve geçici şekilde görülmektedir. 

 

Ancak kaygı bozukluklarına bakıldığında yaşanılan bu duygu normalden daha uzun sürmektedir. Belirli bir olaya bağlı olsun ya da olmasın hissedilen kaygı şiddeti normal olandan çok daha fazladır. Kaygı bozukluğu olan kişiler nevroz özellikleri göstermektedirler. Sürekli gergin ve tetikte olma hali, küçük olaylara abartılı tepki verme davranışları görülmektedir. Gündelik hayatı olumsuz yönde etkileyecek duruma gelebilmektedir.

 

Kaygı bozukluğuna sahip kişilerin en az yarısı yaşamlarında bir dönem “majör depresyon” geçirmiş olabilmektedirler. Buna karşılık kişilerin çok az bir kısmı travmatik bir olay yaşadıklarını hatırlamaktadırlar. 

 

Ayrıca kaygı bozukluklarında sıklıkla karşılaşılan somatik belirtiler mevcuttur. Bunlar; hızlı kalp atışı, terleme, baş ağrısı, baş dönmesi, baygınlık, bağırsak problemleri, mide bulantısı şeklinde görülebilmektedir. 

 

Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı olan DSM – V ‘ e göre  birincil kaygı bozuklukları başlıca panik bozukluk, agorafobi, özgül fobi, sosyal kaygı bozukluğu, seçici konuşmazlık (selektif mutizm), yaygın kaygı bozukluğu, ayrılma kaygısı bozukluğu, başka bir sağlık durumuna bağlı kaygı bozukluğu, maddenin/ilacın yol açtığı kaygı bozukluğu olarak sayılabilmektedir. 

 

Doğru tanı ve tedaviyle kaygı bozukluğu çözülebilmektedir. Belirtiler görülmeye başlandığında erken tanı ile çok geç kalınmadan tedavi sürecine başlanması kişi için en doğrusu olacaktır.



 

Sağlıklı günler dilerim. 

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)