Kaygılanmamak Elde Mi? Ya da Panik Olmamak?

Yazar Abdülkerim Kemaloğlu • 19 Şubat 2024 • Yorumlar:

Günümüz yaşantısında ne kadar da sık kullandığımız bir terim haline geldi “kaygı”. En ufak şeylerde bile hemen zihnimizde canlanıyor o sorular: “ Şimdi ne olacak? Ya öyle olmazsa? Ya şu başıma gelirse?” gibi ve daha nicesi. Böyle bakınca olaya kaygılanmamak elde mi gerçekten? Tüm bu sorular aslında zihnimizin geleceği ön görme ve bizi olası tehlikelere karşı hazırlama çabasından başka bir şey değil. O zaman aklımıza şu soru gelebilir: Kaygı ne zaman bir problem olur?

Kaygı:

- Sıklıkla baskı altında hissediyorsanız
- Takıntı boyutunda düşünceler, sürekli analiz etme ve en kötü senaryo üstünde düşünüyorsanız
- Dış faktörleri sürekli olarak kontrol etme çabasına giriyorsanız problem haline gelir.

Peki, ne yapabiliriz?

Yaşanan durum ne olursa olsun, gerçekçi bir yaklaşım ile değerlendirip elimizdeki veriler neticesinde yorumlamalar yapmamız bizi olası gerçekçi olmayan aşırı negatif senaryolardan korumaya yardımcı olacaktır. Ayrıca hatırlanmalıdır ki, yoğun kaygı ve panik durumu vücudumuzda bulunan ve hayati önem taşıyan minerallerden “İyot” ile yakından ilişkilidir. Eğer vücudumuzda ki iyot seviyeleri düşükse, daha kaygılı hissetmeye ve olaylara karşı panik tepkiler vermeye yatkın oluruz.

Son söz olarak, kaygı dediğimiz şey gerçeklerden değil zihnimizin ürettiği senaryolardan beslenir. Tıpkı Mark Twain’in dediği gibi: “ Hayatımda pek çok facia yaşadım, çoğu asla gerçekleşmemiş şeylerdi.”

Panik Atak

Panik atak, belirgin bir neden olmaksızın, beklenmedik bir anda ortaya çıkan ve zaman zaman tekrarlayan, fiziksel ve duygusal belirtilerin eşlik ettiği aşırı panik ya da korku ile seyreden ataklardır.

Panik atağı tetikleyen nedenlere baktığımızda özellikle tiroid, guatr ve kalp ritim bozukluğu öne çıkmaktadır. Panik atak tek başına psikiyatrik bir hastalık olarak tanımlanmamaktadır.

Peki, panik atak geçirdiğimizi nasıl anlarız?

- Nefes darlığı veya boğulma hissi
- Vücutta oluşan terleme ve titreme
- Çarpıntı ya da kalp hızında belirgin bir artış
- Ölüm korkusu
- Baş dönmesi ve sersemlik hissi

Panik atak krizleri genellikle bir anda başlayıp şiddetlenerek devam eder ve genellikle 10-15 dakika civarında sürer. Bu esnada ne yapılmalı kısmına baktığımızda ise karşımıza çıkanlar şunlardır:

- Yavaşça nefes alıp vermek ve panik atak hakkında farkındalığımızı (yaşananların fiziksel olmadığını ve bir anksiyetenin sonucu olduğunu hatırlamak)

Ne yapılmamalı:

- Atak esnasında sakinleşmek amacıyla sigara, alkol gibi maddeler kullanılmamalı ve mümkün olduğu kadar bir sonraki atak düşünülmemelidir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)