Bize öğretilen ya da kendi kendimizi şartlandığımız dünyamız ve kişisel sınırlarımız… Genelde potansiyelimizi küçümsemeye, mağduriyetimizi ön plana çıkarmaya yönelik hareket ederiz. Çünkü yaşadığımız dünya bize ne kadar özel ve değerli olduğumuzdan çok ne kadar sıradan ve başarısız olduğumuzu dile getirmiştir. Bizi biricik yapan özelliklerimizi bahsetme lüzumu görmeden eleştirenler olmuştur. Biz de bunları kendimize rehber edinip her geçen gün daha da daha da küçük sınırlar çizeriz. Dünyayı, çevremizdeki destekleri ve kendi içimizdeki potansiyeli göremez hale geliriz. Bunun sonucunda içinde boğulduğumuz, çıkmazda hissettiğimiz bir dünya oluşuverir.
Ben yapamam, o bana göre değil, daha önce hiç denemedim ki gibi cümleler kurduğumuz anları hatırlayalım. Bu sesler hep dışardan duyduğumuz eleştiriler ya da aksini yani “yapabilirsin”,”sen başarırsın” gibi onayları, destekleri hiç duymadığımız için içselleştirdiğimiz seslerdir. Zamanla kendimize aitmiş, kendimizi tanımlıyormuş gibi gelir ve zamanla bizi gerçekten tanımlamaya başlarlar.Buna bir nevi kendini gerçekleştiren kehanet denilebilir.Bir şeye inanmak, onu doğru kabul etmek o şeyi zamanla doğru yapar. Biz de kendimizi ne kadar kısıtlı, beceriksiz, değersiz görürsek zamanla buna dönüşürüz.Ve farkında olmadan etrafımızdakilere de bu gerçeği fark ettiririz. Ve ne yazık ki yine bize değersiz,yetersiz olduğumuzu düşündüren insanlarla çevremizi donatırız. Bunu bir yapboz parçaları gibi düşünebiliriz; bizde eksik olan kendini değerli gören taraftır ve o tarafı bir diğeri ile doldururuz.Böylece kendini değerli gören karşı tarafken altında ezilen biz olmaya başlarız.
Peki tüm bunlara bakarak bu kısır döngüde çaresiz miyiz? Hayır. Boğulduğumuz, en sıkıştığımız anlara bakalım. O anlar bizim kendimize çizdiğimiz sınırları esnetme, limitlerimizi ileri götürmek için en güzel sebeplerimiz aslında. Çünkü zorlanmadan esnetme ihtiyacı da duymayız.
Bu gibi durumlarda kendi baş etme durumlarımızı keşfetmek, sosyal destek almak ve gerekirse başka destek mekanizmalarını kullanmak faydalı olacaktır.
Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.
DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.