Kısırlık Nedir ? Nedenleri ?

Evlendikten sonra bir yıl süreyle düzenli ve korunmasız

ilişkiye rağmen gebelik elde edilememişse kısırlıktan söz

edilebilir. Zira bu süre içinde çiftlerin %85’inde gebelik elde

edilir. Yani toplumdaki üreme çağına gelmiş çiftlerin yaklaşık

%15’i bu problem ile karşı karşıyadır. Ancak kadın yaşının

40’ın üzerinde olduğu grupta bu oran %25’e çıkmaktadır.

Kısırlığın erkek ve kadındaki sebepleri nelerdir?

Kısırlığın sebebi yaklaşık %50 kadına %50 erkeğe aittir.

Erkekteki infertilite sebebini ortaya çıkarmak için;

spermiogram, kanda testosteron, FSH ve Prolaktin ölçümü ile ürolojik muayene yapılır.

Spermiogram – Normal bir semen 2-5 ml olup, her mililitrede en az 20 milyon sperm

 içerir ve bunların %50’sinden fazlası hareketlidir. Çok az sayıda beyaz küre içerebilir. Eğer

sperm değerleri normalin altında ise o zaman hormon analizleri de yapılır. Ürolojik

muayenede testislerin durumu ve varikosel olup olmadığına bakılır. Varikosel testislere kan

taşıyan damarların genişleyerek kan akımının yavaşlamasına neden olur. Bu da testis içinde

sıcaklık artışı yapar ve sperm kalitesi ve hareketliliği bundan olumsuz etkilenir.

Kadının değerlendirilmesi

Serviks – Burası rahim içi (endometrium) ile vajen arasındaki açıklıktır. Buradan berrak

yapışkan yumurta akı gibi bir sıvı salgılanır ve yumurtlama zamanı spermlerin kolayca

endometriuma ulaşmasını sağlar. Diğer zamanlarda ise koyulaşır ve bir tıkaç oluşturur. Eğer

yumurtlama zamanı bu sıvının kıvamı incelmez ise spermlerin yumurtaya ulaşması oldukça

zorlaşır.

Tüpler – Rahmin her iki tarafında bulunur ve döllenmeye hazır yumurtaları rahim içine taşır.

Bunların açık olup olmadığını anlamak için HSG (Histerosalpingogram) denen ilaçlı bir film

çekmek gerekir. Bu işlem adet bittikten sonraki birkaç gün içinde yapılır.Rahim içine

yerleştirilen bir kanülden röntgen filminde görülebilen bir ilaç verilir ve film çekilir.

Normalde rahim beyaz renkte bir üçgen gibi görülür ve her iki tarafında yine beyaz çizgiler

tüpleri gösterir. Tüplerin görülmemesi ya da karın boşluğuna verilen ilacın yayılmaması tüpün

tıkalı olduğunu gösterebilir. Rahim içinde de herhangi bir dolma defekti orada bir yapışıklık

ya da yer kaplayan bir lezyon olduğunu düşündürebilir.

 

Peritoneal faktör – Bazen HSG veya USG sonucuna göre doktorunuz karın içinde bir

yapışıklık ya da endometriozis olup olmadığını anlamak için laparoskopi yapmak isteyebilir.

Bunu için de yine en uygun zaman adet bitiminden sonraki birkaç gündür. İşlem anestezi

altında yapılır. Göbeğe yapılan 1 cm lik bir kesiden karın içine sokulan bir trokardan geçirilen

bir teleskop ile rahim, tüpler, yumurtalıklar, barsaklar, karaciğer, mide, apendix gözlenir.

Ayrıca kasıklardan sokulan yarım cm lik yardımcı trokarlardan geçirilen aletler yardımıyla

diğer cerrahi işlemler yapılabilir. Aynı zamanda rahim içine yerleştirilen bir kanülden mavi

boya verilerek tüplerin açık olmadığı da kontrol edilebilir. Peşinden histeroskopi ile rahim içi

bir kamera yardımıyla gözlenerek burada da bir patoloji olup olmadığı anlaşılır, varsa aynı

anda tedavi edilir.

Yumurtalıkların değerlendirilmesi – İki tanedir ve rahmin her iki tarafında bulunur. İçinde

yumurtaları barındırırlar ve hormonal fonksiyonda önemli rol alırlar. Yumurtalar FSH denilen

ve beyinde hipofiz adı verilen bir salgı bezinden salınan hormonun etkisinde büyür ve

estradiol denen bir başka hormon salgılar. Yaklaşık adetin 14.günü civarında olgunlaşarak

döllenmeye hazır hale gelir. LH ise döllenmeye hazır olan yumurtayı çatlatarak karın

boşluğuna atılmasını sağlar. O sırada ortamda bir sperm varsa yumurta döllenir. Kadında

yumurtlama olup olmadığını anlamak için kanda FSH, LH ve progesteron hormon düzeyleri

ölçülebilir. Ayrıca rahim içinden yapılan biyopsi ile de anlamak mümkündür.

 

Kadına ait kısırlık sebepleri

Miyomlar – Rahim duvarındaki kaslardan köken alan iyi huylu tümörlerdir. Tek ya da daha

fazla sayıda olabilirler. Boyutu bezelye büyüklüğünden portakal büyüklüğüne ulaşabilir hatta

bazen daha da büyük olabilir. Genellikle rahim duvarının dışına doğru büyürler, ancak

duvarda ya da rahim içine doğru büyüyenler de vardır. Oldukça sık görülen tümörlerdir ve 30-

45 yaş arası kadınlarda görülme sıklığı oldukça yüksektir. Rahim içine doğru büyüyen

miyomlar düşük, erken doğum veya kısırlığa neden olabilirler. Miyomlar gebelik sırasında

büyüyebilirler. Tüp bebek öncesinde özellikle içe doğru büyüyen miyomlar çıkarılmalıdır.

Endometriozis – Rahim içini kaplayan dokunun rahim dışında da olması durumudur.

Yumurtalıklar ya da karın içindeki diğer organlara yapışarak her adet döneminde içi kanla

dolar. Bu kan doku içinde hapsolduğu için önce kesecikler sonra da kist oluşur. İleri evrelerde

nedbe dokusu ve yapışıklılar meydana gelir. Bu kronik kasık ağrılarına neden olabilir.

Endometriozis infertilitenin önde gelen nedenlerinden biridir ve üreme çağındaki kısırlık

problemi olan kadınların yaklaşık %40’ında görülmektedir. Hangi mekanizma ile kısırlığa yol

açtığı bugün tam olarak bilinmemekle birlikte tüplerde neden olduğu hasar neticesinde oluşan

tıkanıklıklar ya da dokunun salgıladığı bir takım maddelerle sperm-yumurta ilişkisinin

bozulması ile döllenmenin olmaması muhtemel mekanizmalar arasında sayılmaktadır. Bu

hastalar tıbbi ya da cerrahi olarak tedavi edilebilirler. Tıbbi tedavi – yalancı gebelik ya da

yalancı menapoz oluşturularak hastanın yumurtlama fonksiyonu durdurulur ve adet

görmemesi sağlanır. Böylece endometriozis odaklarının aktivasyonu önlenmiş olur. Bu tedavi

yaklaşık 6 ay sürer. Ancak ilaçlar kesildiğinde tekrar nüks edebilir. Bu tedavi daha çok çocuk

isteği olmayan hastalara uygulanır. Cerrahi tedavi ise genellikle çocuk isteği olan hastalara

anestezi altında laparoskopi denilen yöntemle yapılır. Burada Göbek hizasında yapılan 1 cm

lik bir kesiden arkasında kamera bulunan bir teleskop batın içine sokulur ve tüm organlar

gözlenerek tesbit edilen patolojiler kasıktan sokulan 2 adet 5 mm genişliğindeki aletler

vasıtasıyla tedavi edilir. Amaç endometriozis odaklarının yakılarak ya da kesilerek yok

edilmesi ve varsa yapışıklıkların açılmasıdır.

 

Yumurtalık kistleri – İçi sıvı dolu keselerdir. Oldukça sık görülür, olguların büyük kısmı iyi

huylu olup, 35 yaş altındadır. Bu kistlerin varlığında yumurtlama durabilir ya da kistin tüplere

yaptığı bası ile oluşan mekanik etki yumurta ile spermin birleşmesini önleyerek kısırlığa yol

açabilir. Belirli büyüklüğe ulaşmış kistlerultrasonografi eşliğinde ya da laparoskopik olarak

boşaltılabilir ve alınan kist içeriği sitopatolojik inceleme için kist cidarı da histopatolojik

inceleme için ayrılır. Bazı kistler nüksetmeye meyillidir ve boşaltıldıktan sonra eğer tüp bebek

yapılacaksa bu zamana kadar doğum kontrol hapları kullanılabilir.

 

Polikistik Over Sendromu – Bu hastalar adet düzensizliği, tüylenme, şişmanlık ve kısırlık

şikayetleri ile gelebilirler. Ayrıca yüzdeki sivilceler kanda erkeklik hormonunun arttığının bir

göstergesi olabilir. Bazen böbrek üstü bezi ve tiroid bezinin iyi çalışmadığı durumlarda ve

insülin direnci olan durumlarda da görülebilir. Tanıda adet düzensizliği, kan testleri ve

ultrasonografi yardımcıdır. Hasta diğer kadınlara göre daha az yumurtladığı için daha uzun

sürede hamile kalır.

 

Karın İçi Yapışıklıklar – İç üreme organlarının ya da bu organlarla barsaklar arasında

bulunan bant şeklinde dokulardır. Bunlar genellikle daha önce geçirilmiş bir ameliyat

(apandisit, yumurtalık kisti, vs.), enfeksiyon (Klamidya, Gonore) sonrası ya da endometriozis

nedeniyle gelişirler. Yapışıklıklar tüplerde kıvrılmalar yol açarak yumurta ve spermin tüp

içinde yol almasını engellerler. Genellikle cerrahi olarak tedavi edilirler, başarı sağlanamazsa

tüp bebek uygulamasına geçilir.

Azalmış Over rezervleri – Over rezervleri normal olarak 35 yaşından sonra azalmaya başlar

ve ülkemizde ortalama menapoz yaşı olan 48 de de fonksiyonlar tamamen durma noktasına

gelir ve kadın menapoza girer. Bazen 20 li ve 30 lu yaşlardaki kadınlarda da bu durum

oluşmaya başlar. Özellikle daha önce yumurtalıktan ameliyat geçirenler (kist veya

endometriozis nedeniyle) risk altındadır. Over rezervlerinin azalması demek her ay gelişen

yumurta sayısının daha az olması demektir. Bu durumda FSH düzeyi kanda yükselir, iki adet

arasındaki süre önce kısalır sonra da uzar ve adet miktarı azalır. Adetin 3. günü alınan kanda

FSH ve estradiol hormonlarının seviyesi ölçülerek fikir sahibi olunabilir.Ayrıca

ultrasonografide yumurtalık hacmi ve içindeki follikül miktarı ölçülerek over rezervi

değerlendirilebilir. Bu gibi hastalar fazla bekletilmeden tüp bebek tedavisine alınmalıdır.

 

Erken Over yetmezliği – 40 yaşından önce menopoza girilmesi halinde söz konusudur.

Sebebi genellikle bilinmemekle birlikte kromozom bozuklukları, bağışıklık sistemine ait

hastalılar ve tiroid hastalıkları neden olabilir. Bu durum da yine kan testleri ile ortaya

çıkarılabilir. Eğer hastada hiç yumurta kalmamışsa tüp bebek tedavisi de uygulanamaz. 

Kısırlık Nedeni Olup Tedavi Edilebilen Durumlar

 Yumurtlama bozukluğu

 Açıklanamayan infertilite

 Tekrarlayan gebelik kayıpları

 Miyomlar

 Endometriozis

 Yumurtalık kistleri

 Polikistik over Sendromu

 Karın içi kitleler ya da yapışıklıklar

 Rahim ağzı mukus problemleri

 Bağışıklık sistemine ait problemler

 Tubal hastalıklar

 Erkeğe bağlı sebepler

 Klomifene dirençli olgular

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Ali Süha Sönmez Kadın Hastalıkları Ve Doğum, Üreme Endokrinolojisi Ve İnfertilite Prof. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)