LAZERDE SON TEKNOLOJİLERLE UZAK, YAKIN VE ASTİGMAT TEDAVİSİ

Yazar Bayram YapıcıGöz Doktoru • 24 Ocak 2017 • Yorumlar:

Miyop, hipermetrop ve astigmat gibi görme sorunu nedeniyle gözlük takan ve artık yaşamından bunu çıkarmak isteyen birçok kişinin aklından hep lazer tedavisi olma fikri geçer. Ancak çevreden duyulan şehir efsaneleri, sonu gelmez türlü türlü soru işaretleri hep bir “DUR!” der… Peki, bunun bir yol haritası yok mu? Bu konuda ileri teknoloji ve bunun sağladığı faydalar nelerdir? İşin doğrusunu binlerce vaka deneyimi olan Dünyagöz Hastanesi Pendik’ten Op. Dr. Bayram Yapıcı tarafından açıklandı.
Lazer ile göz tedavisi nedir ve hangi göz kusurları için kullanılır?
Lazer ile göz tedavisi miyop, hipermetrop, astigmat gibi kırma kusuru olan hastalara gözlük ve lenslerinden kurtulmaları için uygulanan bir yöntemdir.
Kimlere lazerle göz ameliyatı yapılabilir?
18 yaşın üzerinde, gözlük veya lens kullanan, son iki yılda gözlük numaralarında yüksek değişiklik olmamış; diyabet, romatizma gibi sistematik hastalığı bulunmayan, gözlerinde başka herhangi bir hastalık bulunmayan, yapılacak ön muayene ve tetkikler neticesinde, göz ve kornea yapısı ameliyata uygun bulunan kişiler lazerle tedavi edilebilmektedir.
Gözün lazere uyumlu olduğu nasıl anlaşılır?
Lazere uyumluluk için pek çok önemli tetkik yapılıyor. Önce gözün kornea haritası çıkartılır, ardından pakimetri ölçümü yapılır. Pakimetri ile kornea kalınlığı ölçülür. Son tetkik ise kişiye özel Wavefront’tur. Bu ölçümler ile lazere uygunluk tedavi sonucu öngörülerek, kişinin göz yapısına uygun tedavi önerilir. Gözün lazere uyumluluk oranı ortalama %50’dir.
Başarılı bir operasyon için nelere dikkat edilmeli?
Lazere uygun olduğu tespit edilen hasta için hedeflenen başarıya ulaşmadaki en önemli unsurları şu şekilde sıralamak mümkün. İleri tetkik cihazlarıyla göze dair tüm verilerin elde edilmesi, hekim tarafından tetkik cihaz zincirinden çıkan sonuçların doğru değerlendirilmesi, hastanın gözünde başka bir hastalık olup olmadığına dair ve tedaviye uygunluğunun saptanacağı detaylı bir muayene sürecinden geçilmesi ve hastanın sosyal yaşantısındaki görme ihtiyacının belirlenmesidir.

Lazer kişiye özel planlanabilir mi?
Belli göz yapılarında ve hatta farklı meslek gruplarındaki hastalarda daha yüksek başarı ile tedavi sağlayan farklı lazer teknolojileri mevcuttur.Göz dereceleri aynı olan boks, futbol gibi göze ve başa darbe alma riski yüksek spor dallarıyla aktif uğraşan bir kişi ile ağırlıklı gece araç kullanan bir şoförün görme ihtiyacı ve durumu bir değildir. Tıpkı parmak izi gibi gözün yapısı ve görme gücü kişiye göre farklılıklar gösterir. Örneğin; 3 diyoptri miyop olan herkesin gözü aynı özellikleri taşımadığı gibi, oluşan kırma kusuru da aynı şekilde gelişmeyebilir ve dolayısıyla aynı tedavi uygulanamaz. Wavefront sistemleriyle kişinin günlük yaşantısı içinde fark etmediği düzeydeki yapısal bozukluklar dahi tespit edilebilmekte ve lazer cihazı kişinin göz yapısına özel lazer ışınlarını programlayarak tedavi planlanmaktadır. Wavefront tedavisinde gözde hepimizin bildiği miyop, hipermetrop, astigmat gibi düşük seviyeli olarak adlandırdığımız kusurlar (aberasyonlar) yanında yüksek seviyeli kusurlarda düzeltilir. Bu kusurlar nedeniyle gece ışıklarda dağılma problemi olanlar, gözbebeği büyük olan, pilot, şoför gibi gece görme kalitesi önemli olan hastalarda özellikle tedavilerde başarı ile kullanılır.

Göz tedavilerinde uygulanan farklı lazer yöntemlerinden bahseder misiniz?
Göz kusurlarının tedavisinde kullanılan birçok lazer tedavi yöntemi vardır. Bunlar iLASIK, SMILE, INTRALASE LASIK, INTRALASE Topolazer, INTRALASE Presbiyopi gibi sıralanabilir. Hastanın ihtiyacına göre en uygun yöntem belirlenir ve uygulanır.

Bugün göz tedavisinde lazer teknolojisi ile gelinen son nokta nedir?
Gelinen son nokta INTRALASE teknolojisi ile bıçaksız lazer konforudur. Dünyagöz olarak biz 2004 yılından bu yana bu sistemi kullanmaktayız. Bugün dünya genelinde 8 milyondan fazla göze uygulanmış olan INTRALASE, klasik lazer metotlarına göre daha güvenli ve başarılı bir tedavi sunuyor. Gözünüz, bilgisayar kontrolünde saniyeler içerisinde bıçaksız olarak gerçekleştirilen operasyon sonrasında hızla iyileşiyor. Bu inanılmaz teknoloji sayesinde çok daha fazla insan gözlüklerinden kurtulma şansı yakaladı. Gün geçtikçe gelişen ve neredeyse uzay çağını yakaladığımız lazer tedavilerini çok yakından takip etmekteyiz.
Biz hastanelerimizde karşılaşabileceğimiz her göze ve ihtiyaca en başarılı sonucu veren tedavi teknolojilerinin tamamına sahibiz. Bu lazerlerin her biri 600-700 bin Euro’luk ciddi yatırımlar. Ancak konu göz, hele ki gözlükten kurtulmak gibi zorunlu olmayan bir tedavi olduğunda ne biz doktorların ne de hastamızın alabileceği en ufak risk yok.


Bu tedavinin en belirgin özelliği nedir?
INTRALASE, bilgisayar kontrolünde lazerle flep (kesi) kaldırılmasıdır. Flep yeri, büyüklüğü, kalınlığı bilgisayar kontrolü altında doktorun planladığı şekilde kusursuz olarak yaratılır. INTRALASE yöntemi ile korneada flep oluşumu bıçaksız olarak gerçekleşir ve mükemmel sonuç sağlar. INTRALASE uygulanan lazer operasyonları sonucunda iyileşme daha hızlı gerçekleşir.

INTRALASE LASIK’in avantajları nelerdir?
INTRALASE LASIK’te amaç kusursuz (flep) kesidir. Çünkü LASIK ameliyatında cerrahi diyebileceğimiz en önemli ve geri dönüşü mümkün olmayan bölüm ince flebin oluşturulmasıdır. Flebin oluşturulmasında kullanılan bıçaklı mekanik yöntemlerde nadir de olsa istenmeyen yırtılma, kopma, delinme, çok ince ya da çok kalın olması gibi sonuçlar gelişebilir. Oysa INTRALASE teknolojisi ile bu riskler çok düşüktür ve elde edilen flep, mükemmel ölçülerde doktorunuzun istediği şekilde olacaktır. Biz buna kişiye özel flep diyoruz. İyi bir flep iyi bir sonucu getirecektir.

Bu tedavi pahalı mıdır?
Ömür boyu yapacağınız gözlük, lens, lens suyu maliyetleriyle kıyaslandığında çok ama çok ucuz bir tedavidir. Yaşayacağınız konforu zaten söylemeye bile gerek yok. Bu tedaviler dünyada 30, Türkiye' de 22 yıldır başarıyla yapılmaktadır.


Lazer tedavileri ile ilgili hala bir çekince var mı?
Lazer tedavilerinde lazer ışını, sadece korneada yani gözün en dış tabakasında etki yapmaktadır. Gözün içine girmemektedir ve zararsızdır. Lazer sonrası körlük görülmemektedir. 2015 yılındayız ve bugün dünyada LASIK’in kullanımının 25.yılı kutlanmaktadır. Aslında bu mucizevî buluşun uzun ömürlü olması tedavide elde edilen başarının ve insanlara kazandırdığı konforun bir göstergesidir. İnsan sağlığı konusunda güvenilirliği ve kalitesi dünyada bağımsız ve resmi organlarca (FDA) onaylanmıştır. LASIK tedavisini dünyada ilk defa 1990 yılında Girit Üniversitesi Rektörü, Avrupa Refraktif ve Katarakt Cemiyeti Başkanı ve tüm dünyada lazerle göz tedavilerinde uygulanan LASIK yönteminin babası olarak anılan PROF. DR. IOANNIS PALLIKARIS geliştirmiştir. Prof. Dr. Pallikaris Eylül 2014’ten bu yana Dünyagöz Hastaneler Grubu’nun Medikal Danışmanlık görevini üstlenmektedir.

i-LASIK yönteminin üstünlükleri nelerdir?
Bu tedavide her şey hastanın kişisel görüş kalitesi temel alınarak yapılmaktadır. Yapılan tetkikler sonucunda hastanın kişisel görüş analizi çıkartılır. Elde edilen tüm dijital bilgiler eşliğinde tedavi tasarlanır.i-LASIK tedavisinde INTRALASE teknolojisi kullanılır. INTRALASE yöntemi ile korneada flep oluşumu bıçaksız olarak gerçekleştirilir. Bu nedenle gözde iyileşme diğer birçok lazer yöntemine göre daha hızlı olur. Kısaca bıçaksız lazer; daha fazla kişiye lazer olabilme şansı, ağrısız, net görüş, risksiz ve kısa sürede iyileşme imkânı sağlamaktadır. Korneada flep oluşturulduktan sonra görüşünüz i-LASIK tedavisi çerçevesinde i-Design ölçümü ile düzeltilir. Görme kusurlarının (miyopi, hipermetropi ve astigmat) tedavisi için en geniş aralığa sahip i-Design ile düzeltme kullanılmaktadır. NASA ve Amerikan Ordusu da sert koşullara dayanıklı, stabil sonuç veren bu yöntemi savaş pilotları ve astronotlar için onaylamıştır.<

Astigmat düzeltilmesinde i-LASIK yönteminin önemi nedir?
/p> Gözümüzün renkli kısmı olan iris bölgesini lazer öncesi özel bir sistemle cihaza tanıtıyoruz. 7 mm’lik göz alanından 1250 veri alınarak yüksek çözünürlükte göz değerlendiriliyor. Ameliyat sırasında gözde veya baş pozisyonunda en ufak bir hareketle bile sistem devreye giriyor ve astigmatın derecesi açısından en üst düzey uygulama yapılıyor.

Bu yöntemin başarı oranından bahsedebilir misiniz?
Dünyada bıçaksız lazer INTRALASE i-LASIK yöntemiyle binlerce kişi gözlüklerinden kurtuldu. Yöntem lazere uygun gözlerde çok yüksek başarı oranına sahiptir. Hastalarımız gözlük bağımlılığından tamamen kurtulmaktadır.

SMILE tekniği nasıl bir yöntemdir?
SMILE tekniğinde kornea dokusu yüzeyde kapak oluşturulması amacı ile kesilmemekte, sadece kornea iç kısmında disk şeklinde bir doku katmanı oluşturacak şekilde femtosaniye lazer uygulanmakta ve oluşturulan disk, küçük bir lazer kesiden dışarı alınmaktadır. Bu teknik, korneanın mekanik gücünde daha az zayıflamaya neden olduğundan özellikle sporcular, itfaiye çalışanları, polis ve asker gibi mekanik travmalara maruz kalma olasılığı yüksek hastalarda daha avantajlı olmaktadır. Kornea kalınlığı ince olan ve göz doktorlarının PRK ve LASEK gibi teknikleri önerdikleri hasta grubunda da PRK/LASEK tekniklerine göre daha az kornea mekaniğini bozduğu için avantajlı hale gelmektedir.

Numaralar geri gelir mi?
Kişiye özel yapılan gelişmiş tedavi ile numaranın geriye gelmesi çok seyrektir. Kişinin doku cevabı herkeste farklı olabilmektedir. İleri teknolojik tetkik ve teşhis cihazları ile tedavi süreci ve sonucu baştan ön görülebiliyor.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Yorumlar: (0)

Yazar

Bayram Yapıcı

Göz Hastalıkları Op. Dr.

Randevu al