Karaciğerdeki kanserler genellikle uzak bir organın kanserinin karaciğere metastaz yapması (yayılması) ile ya da karaciğerin kendi hücrelerinden köken almasıyla ortaya çıkar. Karaciğerden köken alan kanserlerin başında “hepatosellüler” ve “kolanjiyoselüler karsinom” olarak bilinen tümörler yer alır.
Hepatosellüler Karsinom
Bu kanser türü, her yıl yaklaşık 750.000 yeni tanı ile dünya genelinde beşinci en sık görülen kanserdir. Dünyada kanserden ölümde üçüncü sıradadır. Risk faktörleri arasında viral hepatitler (Hepatit B, Hepatit C), alkole ve yağlı karaciğere bağlı gelişen siroz ve bazı hastalıklar bulunur. Hastalarda, karnın sağ üst kısmında ağrı, karında şişkinlik ve dolgunluk hissi, sarılık, halsizlik, kilo kaybı, idrar renginde koyulaşma ve kaşıntı gibi belirtiler görülebilir.
Hastalığın teşhisinde detaylı sorgulama, muayene, laboratuvar testleri ve görüntüleme araçları ile değerlendirme yapılması gerekir. Görüntülemede en sık ultrasonografi (USG), bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans (MR) kullanılır. Tanı için bazı durumlarda biyopsi gerekebilir.
Tedavisinde, multidisipliner bir konsey tarafından değerlendirme yapılarak karar verilir. Cerrahi yöntemle hastalıklı karaciğer bölgesinin çıkarılması sağlanabilir veya bazı hastalara karaciğer nakli yapılabilir. Ameliyat öncesi ve sonrası kemoterapi desteği de verilebilir.
Kolanjioselüler Karsinom
Bu kanser türü, karaciğerdeki safra kanallarının oluşturduğu ve karaciğer kökenli bir kanserdir. Karaciğerin içindeki ve dışındaki safra kanallarından gelişebilir. Belirtileri, hepatosellüler kanserlere benzer olup, özellikle karaciğer dışı safra kanallarını tutan tümörlerde sarılık sık görülür. Tanı için ultrason, MR ve tomografi gibi görüntüleme araçları kullanılır. Bazı hastalarda, safra yolu görüntülenmesi için ERCP denilen endoskopi ile yapılan bir işlem gerekebilir.
Tedavisinde en etkili yol, cerrahi ile tümörün ve tümörün metastaz yapabileceği lenf bezlerinin tamamen çıkarılmasıdır. Ayrıca kemoterapi, radyoterapi ve hedefe yönelik immünoterapiler tedaviye eklenebilir.
Karaciğere Yayılan Metastatik Kanserler
Kalın bağırsak ve rektum kanseri tanısı olan hastaların yüzde 50-60’ında karaciğer metastazı gelişebilir. Günümüzde bu metastazların tedavisi önerilmektedir. Uygun hastalarda cerrahi yöntemlerle bu tümörler karaciğerden çıkarılmaktadır. Ameliyat öncesi ve sonrası kemoterapi ile lezyonlar kontrol altına alınabilir.
Kolorektal kanserler dışında meme kanseri, nöroendokrin tümörler, mide, pankreas, böbrek gibi birçok organın kanserleri karaciğere yayılabilir. Bu hastalarda da multidisipliner bir ekip tarafından değerlendirmeler sonrası tedaviler planlanır. Karaciğer kanserlerinin yönetiminde, genel cerrah, gastroenterolog, medikal onkolog, radyasyon onkologu ve girişimsel radyologun yer aldığı multidisipliner tümör konseyinde görüşülerek hastaya en uygun tedavi belirlenmelidir.
Son yıllardaki gelişmelerle hastalara, ameliyat dışı radyofrekans ablasyon, kriyo cerrahi, kemoembolizasyon ve karaciğer içi atardamarlar aracılığıyla kemoterapiler gibi yöntemler uygulanabilmektedir.
Uygun bilimsel tedavi yaklaşımları ile hastalarda tamamen iyileşme veya yaşam süresinde ve kalitesinde anlamlı artışlar sağlanabilmektedir. Karaciğer sağlığının korunması için özellikle alkol, aşırı yağlı ve karbonhidrat içeren gıda tüketiminden kaçınılması, yanı sıra egzersiz yapılması önerilmektedir. Hepatit B gibi virüsler için aşılanma, Hepatit B ilişkili kanserler için koruyucu olabilir.
Karaciğer kanseri nedeniyle tedavi olacak hastaların, bu olanak ve konseylere sahip sağlık kuruluşlarına başvurması gereklidir. Aralıklı doktor kontrolleri ve kan testleri, erken teşhis için oldukça önemlidir.
Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.
DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.