Meme Kanseri Risk Tarama ve Risk Hesaplama

Yazar Cemal KayaGenel Cerrah • 16 Nisan 2021 • Yorumlar:

Meme Kanseri İçin Tarama Nedir?

Tarama, toplumda sık görülen bir hastalığın basit test veya tetkikler ile herhangi bir şikayet gelişmeden saptanmasına denilir. Meme kanserinde taramanın amacı kanseri erken evrede saptayıp kansere bağlı ölümü önlemektir.

Meme kanseri için tarama, kendi kendine meme muayenesi, hekim tarafından yapılan klinik meme muayenesi ve mamografi ile yapılan görüntüleme şeklinde olmaktadır. Meme kanserinde tarama programı standart riske sahip kişiler ile yüksek risk faktörlerine sahip kişilerde ayrı ayrı olmaktadır. Ülkemizde önerilen tarama süreleri aşağıdaki gibidir;

Kendi Kendine Muayene; 20 yaşından sonra her kadının yapması gerekir,

  • adet görüyorsa adetten sonraki 5-7. gün arasında

  • menapozda ise her ayın sabit bir takvim gününde,

  • emziren kadınlarda emzirmeyi takiben göğüslerdeki süt boşaldıktan sonra, 

  • doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda ise her yeni ilaç kutusuna başlamadan bir önceki gün yapılmalıdır.

Bu muayene yöntemi ayna karşısında, yatakta yatarak veya duşta uygulanabilir. Burada amaçlanan kendi meme dokusunu daha iyi tanımak ve memelerde oluşabilecek değişiklikleri erken tanıyabilmektir.

Klinik Meme Muayenesi; Hekim tarafından yapılan meme  muayenesidir. Kişinin risk durumuna göre 20-40 yaş arası 1-3 yılda bir, 40 yaşından sonra yılda bir yapılmalıdır.

Mamografi;  Herhangi bir yüksek risk faktörüne sahip olmayan kişi için mamografik tarama 40 yaşından sonra yılda bir yapılır. 

 

Meme Kanseri İçin Risk Hesaplaması Nasıl Yapılır?

Meme kanseri, memenin dokusundan gelişen bir kanser olup hem kadın hem de erkek memesinde ortaya çıkabilmektedir. Kadınlarda görülme oranı tüm kanserler arasında birinci sırada, kansere bağlı ölümlerde ikinci sıradadır. Kadın kanserlerinin yaklaşık %25'ini meme kanseri oluşturur.

Günümüzde diğer kanser türlerinde olduğu gibi meme kanserinin de tam olarak nedeni bilinmemektedir, ancak bazı risk faktörlerinin meme kanseri gelişme riskini arttırdığı biliniyor. Bir risk faktörünün, hatta birçoklarının olması, o kişinin mutlaka kansere yakalanacağı anlamına gelmediği gibi hiçbir risk faktörü olmayan bir kişinin de kansere yakalanmayacağı demek değildir. Ancak risk faktörleri olan kişilerde kansere yakalanma ihtimali biraz daha fazladır.

Meme kanseri ile ilgili birçok risk faktörü vardır, bunların bir kısmı hayat tarzı ile ilgili değiştirilebilir risk faktörleridir. Diğer risk faktörleri ise (yaş, cinsiyet gibi) değiştirilemeyen risk faktörleridir. İleri yaş, genetik faktörler, aile öyküsü, emzirme, yaşam tarzı, obezite, beslenme tarzı meme kanseri riskini belirleyen faktörlerdir.

Meme kanseri özellikle erken evrelerde saptandığında tedaviye çok iyi cevap veren bir kanser olduğundan bu risk faktörlerinin belirlenip risk oranının belirlenmesi hastalığın takip ve tedavisi için çok önemlidir.

 

Meme Kanseri Riski Yüksek Bireylerde Tarama Nasıl Yapılır?

Normalde bir kadının yaşam boyu meme kanser riski %12'dir. Risk oranının hesaplanmasında çeşitli hesaplama modelleri kullanılmaktadır. Eğer risk oranı %20'nin üzerindeyse bu birey yüksek riskli hasta grubuna girmektedir. Bu bireylere 30 yaşından itibaren yıllık mamografi ve arada meme MR taraması önerilmektedir.

Yüksek riskli bireyler;

  • Bilinen bir BRCA1 veya BRCA2 gen mutasyonuna sahip olması,

  • BRCA1 veya BRCA2 gen mutasyonuna sahip birinci derece akrabanın (anne baba, erkek kardeş, kız kardeş veya çocuk) olması,

  • Çocukluk veya gençlik yıllarında tedavi amaçlı gögüs bölgesine radyaterapi almış olması,

  • Bazı sendromlara sahip olma veya bu sendromlara sahip 1. derece akrabanın olması (Li-Fraumeni sendromu, Cowden sendromu veya Bannayan-Riley-Ruvalcaba sendromu) 

  • 1. derece akrabasında menapoz öncesi meme kanseri bulunanlar; 1. derece akrabada meme kanserinin tanımlandığı yaştan (en erken tanı konulan akrabasının yaşından) 10 yıl önce başlatılmalıdır. Ancak 25 yaşın altında olmamalıdır.

  • Yumurtalık kanseri tanısı alanlar ;tanı ile başlar (yaşa bakılmaksızın)

  • Kişisel meme kanseri olması

  • Bazı meme lezyonları; duktal karsinoma insitu (DCIS), lobüler karsinoma insitu (LCIS), atipik duktal hiperplazi (ADH) veya atipik lobüler hiperplazi (ALH)

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Yorumlar: (0)