MEME KANSERİ TEDAVISİ

Yazar Ömer BenderGenel Cerrah • 2 Haziran 2017 • Yorumlar:

MEME KANSERİ TEDAVISİ

  1. Cerrahi tedavi (Ameliyat)
  2. Radyoterapi (Işın tedavisi)
  3. Kemoterapi (İlaç tedavisi)
  4. Hormonoterapi
  5. Akıllı tedaviler

Son yıllarda meme kanserinin teşhisinde ve tedavisinde önemli gelişmeler olmuştur. Bu sayede hastalık erken tanınabilmekte ve %100 e yakın oranda tedavi edilebilmektedir. Erken evrede tanı konulan olgularda hastanın memesi alınmadan meme koruyucu cerrahi yöntemlerle memenin kozmetiği bozulmadan tedavi edilmektedir.

1-CERRAHİ TEDAVİ: Meme cerrahisinde amaç, geride hiç tümör kalmayacak şekilde tümörün çıkartılması ve eğer tümör lenf bezlerine yayılmışsa koltukaltı lenf bezlerinin de çıkartılması şeklindedir.

A-MEMEYE YÖNELİK CERRAHİ TEDAVİ

Meme koruyucu cerrahi: Bu yöntemde memenin sadece tümörlü kısmı çevresindeki bir miktar sağlam meme dokusu da alınacak şekilde çıkartılır. Geride kalan meme dokusu için radyoterapi uygulanması gerekir.

Mastektomi: Bu yöntemde meme dokusu cilt ve meme başıyla birlikte tamamen çıkartılır. Memeyi korumanın mümkün olmadığı yaygın tümör tutulumu ve cilt tutulumu olan durumlarda uygulanan ameliyat yöntemidir.

Cilt koruyucu mastektomi: Meme başı ile birlikte areola ve meme dokusunun tamamen çıkartılıp cildin korunduğu ameliyat yöntemidir. Genellikle aynı seansta protez uygulaması veya otojen greft uygulamasıyla rekonstrüksiyon yapılır. Cildin sağlam olduğu ancak meme başında ve meme dokusunda yaygın tümör tutulumu olan durumlarda tercih edilir.

Meme başı koruyucu mastektomi: Memede yaygın tümör tutulumu olup meme başı ve areola sağlam olan olgularda uygulanabilir.Meme başı ve cilt tamamen korunarak içindeki meme dokusu çıkartılıp aynı seansta silikon protez ile rekonstrüksiyon uygulanır.

B-KOLTUK ALTINA YÖNELİK CERRAHİ TEDAVİ

Lenf Bezi Cerrahisi: Meme kanserinin koltuk altı lenf bezlerine yayılımını ameliyattan önce belirlemek gerekmektedir. Bu muayene ve görüntüleme yöntemleriyle yapılmaktadır. Eğer ameliyattan önce saptanamamışsa ameliyat sırasında memenin lenflerinin boşaldığı ilk lenf bezleri (Sentinal Lenf Nodları) ameliyat sırasında bulunarak çıkartılıp incelenerek, bu lenf bezlerinde kanser yayılımı olup olmadığı anlaşılır. Eğer kanser yayılımı saptanırsa koltuk altı lenf bezleri çıkartılır. Kanser yayılımı yoksa çıkartılmaz. Koltuk altı lenf bezlerinde kanser hücreleri varlığı veya yokluğu ameliyattan sonra yapılacak (Kemoterapi ve Radyoterapi) tedaviye karar verilmesinde önemli rol oynar.

2-RADYOTERAPİ (IŞIN TEDAVİSİ) Radyoterapi alanındaki teknolojik yenilikler sayesinde bu tedaviden memnuniyet verici sonuçlar alınmaktadır. Ameliyat sonrası memeye, koltuk altına ve göğüs duvarına verilen ışın tedavisiyle bu bölgede kalma olasılığı olan kanser hücrelerinin yok edilmesi hedeflenmektedir. Meme kanseri tedavisinde radyoterapi memenin kalan dokusunu korumak ve bölgesel nüksü önlemek amacıyla yapılmaktadır.

3-KEMOTERAPİ (İLAÇ TEDAVİSİ)Kemoterapi, bir veya birkaç ilacın kanser hücrelerini yok etmek amacıyla hastaya verilmesidir. Meme kanserinde kemoterapi çoğunlukla ameliyat sonrası vücudun herhangi bir bölgesinde bulunması olası kanser hücrelerini yok etmek amacıyla uygulanmaktadır.

Neoadjuvan kemoterapi: Özellikle tanıda gecikme olmuş olan hastalarda, kemoterapi ameliyat öncesinde yapılabilir. Buradaki amaç ameliyattan önce, vücudun başka bölgelerine yayılmış olabilecek kanser hücrelerini yok etmektir.

4-HORMONOTERAPİ (HORMON TEDAVİSİ) Hormon tedavisinin amacı kadınlık hormonlarına duyarlı meme kanseri hastalarında hastanın hormon miktarını azaltmaktır. Östrojen hormonuna duyarlı olan kanserlerde östrojenin etkisiyle kanser hücreleri daha hızlı büyüyüp çoğalırlar. Bunun önlenmesi için östrojenin etkisini ortadan kaldıracak ilaçlar kullanılır.

5-AKILLI TEDAVİLER, Meme kanseri farklı tedavi seçenekleriyle kişiye ve tümöre özgü tedavi gerektiren bir hastalıktır. Günümüzde daha yeni ve daha etkin kemoterapi ilaçları, ağızdan hap şeklinde alınabilen hedefe yönelik akıllı ilaçlar ile hormonal tedavi ilaçlarının birlikte kullanımı başarılı sonuçlar oluşturmaktadır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)