Mitokondri, Yaşlanma, Enerji

Yazar Tolga TemelFitoterapi Uzmanı • 18 Haziran 2021 • Yorumlar:

Bu sayıda anti aging hekimlik üzerine mitokondriyi konuşacağız.

Elbetteki Anneler günü sayısı için bu konu tesadüf değil.

Annelik enteresan tabii, anlatmak kolay değil. Binlerce güzel söz var annelik üzerine anneliği anlatmaya yetmeyen.

Anlatılabilecek çok yönü var anlatmak istesen ; hangi birini anlatacaksın; hamileliğin ruhsal, bedensel, hormonal etkilerini  mi, emzirmeyi mi , genleri mi, mitokondriyi mi , çocuğun dünya ile güvenli bağının oluşmasını sağlayan ilk 2 yıldaki annenin rolünü mü ….  Ne zaman yeter ne herhangi bir yazı  annelik gücünü anlatmaya.

Bilindiği gibi temel görevi her koşulda tek amacı insanın hayatta kalmasını sağlamak olan bir otonom sinir sistemimiz var.Otonom sinir sistemimizin temel  görevi yaşatmak.  İnsanı karşılaşabileceği tüm durumlarda temel kuralı hayatta kalmak. Kural sadece iki durumda ortadan kalkıyor:

 Annelik ve Aşk

Bugünkü konu mitokondri.  Aslında sağlığın ve yaşlanma sürecinin en önemli organeli de denebilir.

MİTOKONDRİLERİMİZİN TAMAMINIDA ANNEDEN ALIYORUZ

 

Yaşlanmanın kesin nedenleri tam olarak çözümlenemese de , hücresel işlev bozukluğuna, doku yetmezliğine ve ölüme yol açan birikmiş hasarın neden olduğu dejeneratif bir süreç olduğu düşünülmektedir. 

Hastalıklara bakıldığında da sorun yaşanan doku yada organın mitokondrial fonksiyonlarını bozulduğunu  görmek mümkün.

Peki mitokondri nedir ve ne yapar;

Mitokondri, hücresel fonksiyonlarda kullanılan ATP'yi üreten hücrenin enerji üretim  merkezi olarak tanımlanabilir. Enerji hücrenin yani organizmanın yaşamsal fonksiyonlarını  devam ettirebilmesi ve sağlıklı kalmasındaki en önemli faktörlerden biridir hatta en önemlisidir. 

Mitokondriyal hasar yaşlanma sürecinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Hücreler yaşlandıkça solunum zincirinin etkinliği azalmakta, elektron kaçağı artarak ATP ( enerji) oluşumunu azalmasına neden olmaktadır. Farklı hücre tipleri farklı sayıda mitokondriye sahiptir ve kendi DNA’larına sahip oldukları için, içinde bulundukları hücreden bağımsız olarak bölünebilmektedirler. Diğer bir ifadeyle, mitokondriyal çoğalma hücre bölünmesine bağlı değildir. Üreme sırasında, bir çocuğun DNA'sının yarısı babalarından, yarısı da annelerinden gelmektedir. Bununla birlikte, çocuk her zaman Mitokondriyal DNA’larını annelerinden almaktadır. Mitokondri çalışmayı bıraktığında, içinde bulundukları hücre enerjiden yoksun kalır. Hücrede hasar oluşur ve yaşlanma başlar. 

Kalp kası hücreleri ve sinirler gibi en çok miktarda enerjiye ihtiyaç duyan hücreler, en çok hasarlı mitokondrilerden etkilenmektedir. Yaşlanmada hedef mitokondriye odaklanmıştır. Yapılan çalışmalar, oksidatif stresin, mitokondriyal DNA mutasyonlarının, mitokondri yeniden üretimindeki azalmanın hücresel yaşlanmaya ; dolayısıyla ilgili organ ve dokunun yaşlanmasına yani aslında vücudun yaşlanmasına yol açtığını göstermektedir.  

 

    

    Yetersiz mitokondrial besinler ( vitaminler mineraller) ve karbonhidrattan zengin beslenme,

 Serbest oksijen radikalleri,

Stres

Çevresel toksik yük

Vücuttaki detoksifikasyon yetersizlikleri

Flora ve bağırsaklardaki sorunlar

Ve daha sayılabilecek bir çok faktör mitokondrial disfonksiyonlara ve dolayısıyla hastalıklara ve erken yaşlanmaya yol açar. Bir başka deyişle hastalık aslında hücre, doku ve organın yaşlanmasıdır. Organ hasarı o dokudaki mitokondri yani enerji üretimi sorunuyla birebir ilgilidir. Yani organ ya da dokudaki hastalık mitokondrilerin iyileşmesi ile geriler ve çözülür.

Bizler hasta değerlendirmelerinde ve tedavilerinde ya da anti aging yaklaşımlarda, profilaktik koruyucu hekimlik yaklaşımlarında,  bütüncül tıp yaklaşımlarında yürüttüğümüz  iyileşme planlarında mitokondrial hasarın giderilmesi, mitokondrial hasar oluşturacak faktörlerin azaltılması ve mitokondriyal besinlerin düzenlenmesi konuları  önemli bir yer tutar. 

O halde sağlıklı kalmak ve yaşlamayı yavaşlatmak için CANIMIZ ANNELERİMİZDEN aldığımız  mitokondrilerimize iyi bakacağız. 

DÜNYADAKİ  TÜM ANNELERİN GÜNÜ KUTLU OLSUN

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Yorumlar: (0)