Müzik Bebeğin Gelişimini Nasıl Etkiliyor?

Yazar Duygu Çataltaş SıpçıkoğluPedagog • 10 Mayıs 2019 • Yorumlar:

Kaç aylıktan itibaren bebeğe müzik dinletilmesi gerekiyor?

Bebekler anne karnında, 6-7 aylıktan itibaren dışarıdan gelen sesleri duymaya ve özellikle de müzik sesine tepki vermeye başlarlar. Yapılan araştırmalar bebeklerin anne karnında duydukları müziği doğduktan sonra dinlediklerinde bu müziği tanıdıklarını göstermektedir. Anne karnından itibaren müzik dinletmek bebeğin büyüme ve gelişme hızını arttırmakta, sosyal uyumunu desteklemekte ve zeka gelişimini olumlu yönde etkilemektedir.

Bebeğe ne tür müzikler dinletilmesi gerekiyor? Ve gün içinde ne zamanlar dinletilmesi uygun?

Bebeğin anne karnındayken duyduğu en yoğun ses annesinin kalp atışlarıdır. Araştırmalar bu sese en yakın seslerin sözsüz hafif müziklerde ve klasik müzikte, özellikle de Mozart’ın eserlerinde var olduğunu göstermektedir. Bu nedenle bebeklere dinletilecek müziğin sakin ritimli müzikler olmasına dikkat edilmelidir. Anneyi hamilelik döneminde rahatlatan hafif ritimli müzikler bebeğe dinletilebilir. Annenin sakinlik ve huzuru doğrudan karnındaki bebeği etkiler. Doğumdan sonra da aynı müzikleri dinlemek bebeğin kendisini anne karnındaki gibi huzurlu ve güvende hissetmesini sağlar.

Müzik dinlemek bebeğin fiziksel, sosyal, zihinsel, duygusal ve dil gelişimini ekiler. Bu nedenle de gün içerisinde özellikle bebeğin uyanık olduğu zamanlarda dinletilmesi gelişim açısından daha uygundur.

Müziğin gelişime etkileri nasıldır?

Fiziksel gelişime etkisi: Bebekler müziğin ritmine göre hareketlenmeye başlarlar. 6-7 aylıktan itibaren oturmaya başlayan bebek müziğin ritmine göre elini, vücudunu sallamaya, bir süre sonra da el çırpmaya başlar. 10-12 aylar arası eşyaya tutunup ayağa kalkar ve ayaktayken müziğin ritmine göre sallanır. Bu hareketler bebeğin kaslarının güçlenmesine, motor becerilerinin gelişmesine yardım eder.

Zihinsel gelişime etkisi:Müzik içerdiği farklı ses ve ritimler nedeniyle bebeğin dikkatini çeker. Bu dikkat etme aktivitesi beyinde gelişmeler olmasını sağlar. Özellikle beynin matematikle ilgili alanı müzikle birlikte daha fazla aktive olur. Müzikle büyüyen bebeklerin zeka, algılama ve öğrenme becerileri müzik dinlemeyenlere oranla daha yüksektir.

Duygusal gelişime etkisi:Doğum öncesinden itibaren özellikle sakin ritimler içeren müzikler dinleyen bebeklerin doğum sonrasında daha sakin ve uyumlu oldukları, huzursuzluk yaşadıklarında tanıdıkları melodileri dinledikten sonra rahatladıkları görülmektedir.

Kulak ve dil gelişimine etkisi: Bir yetişkinin, özellikle de annenin konuşmalarını dinlemek bebeğin dil gelişimini hızlandırır. Aynı şekilde annenin bebekle baş başa olduğu dönemlerde ona şarkı söylemesi hem bebeğin dikkatinin anneye yönelmesini sağlar, hem de dil gelişimini hızlandırır. Bebek, annesi şarkı söylerken çıkardığı seslerle ona eşlik eder. Böylece karşılıklı iletişimin temelleri atılmış olur.

Sosyal gelişime etkisi:Müzikle büyüyen bebek sosyal bir ortama girdiğinde iletişim becerilerinin artmış olması nedeniyle diğer insanlarla daha kolay iletişim kurabilir. İleriki dönemlerde dans ederek, şarkı söyleyerek ya da bir müzik aleti çalarak topluluk önünde becerilerini sergileyebilir. Böylece kendine güvenen, duygu ve düşüncelerini doğru ve uygun yollarla ifade edebilen bir birey olur.

Müziğin prematüre doğan bebekler üzerindeki etkileri nelerdir?

Araştırmalar özellikle klasik müzik dinleyen prematüre bebeklerin fiziksel gelişimlerinin dinlemeyenlere oranla daha fazla olduğunu, kalp atışlarının düzene girdiğini ve diğer bebeklere oranla stresten daha çabuk arındıklarını göstermektedir.

Bebekken müzik dinletilmesinin ilerideki yaşamında ne gibi faydaları oluyor?

          Müzik bebeği sakinleştirir, huzurlu ve dingin yapar. Sosyal uyumunu sağlar. Dil ve konuşma becerilerini destekler. Yaratıcılığı ve üretkenliği arttırır. Ritim duygusu oluşturur ve hareket yeteneklerini arttırır.

          Tüm bunlar bebeğin ilerideki yaşamında duygusal ve sosyal açıdan dengeli ve uyumlu, estetik duyguları gelişmiş, entelektüel açıdan ise birikimli, yaratıcı, üretken, düşünen, sorgulayan, kendisini ifade edebilen birey olmasını sağlar.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Duygu Çataltaş Sıpçıkoğlu Pedagoji, Psikolojik Danışma ve Rehberlik, Aile Danışmanlığı Psk. Dan.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)