NE GEREK VAR ÖLMEYE!

Yazar Deniz Zünbülcan AdıtatarDiyetisyen • 11 Ocak 2018 • Yorumlar:

Şifa bulmamızı sağlayan besinlerin yanı sıra bazı bitki çayları da bizleri sağlığa kavuşturuyor. Eski çağlar da şifa bitkisi olarak bilinen ve ‘Eğer dikmişsen adaçayını bahçeye, ne gerek var ölmeye!’ sözüyle ünlenen adaçayı hastalıklardan koruyucu gücü ile dikkatleri üzerine çekiyor. Latince adı ‘Salvia Officinalis’ olan adaçayı aynı zamanda diş otu bitkisi olarak da bilinmektedir. Yaprakları tüylüdür ve beyazımsı bir renktedir bu kısmı çay yapılarak tüketilmektedir. Bitki yaprakların da eterli yağların oluşumuyla çiçeklenme başlamadan mayıs ayı gibi yapraklar toplanır ve işlemlere tabi tutulur. Daha sonra hava almaz kaplarda saklanılarak kullanılabilir. Ayrıca bazı et yemeklerinde de doğal tat verici olarak kullanılabilir.

Gelin hastalıklardan koruyucu gücü ile bilinen adaçayının faydalarını bir de biz inceleyelim;

  • Mide ve bağırsaklarda oluşabilecek olan gaz sorunlarından koruyucu gaz söktürücüdür. Hazmı kolaylaştırmaktadır. Aynı zaman da mide bulantılarını giderici ve mide spazmına karşı tedavi edici etkisi vardır.

  • İmmün sistemimizi güçlendirici etki yapmaktadır yani hastalıktan korunma da etkilidir. Ayrıca hastalık sonrası oluşabilecek halsizlik, kas yorgunluğu gibi rahatsızlıkları önleyici etkilere sahiptir.

  • Kaynamış adaçayın soğutulması ve bu soğumuş çay ile gargara yapılması ile bademcik, boğaz ve dişetinde oluşabilecek iltihapları önleyici ve tedavi edici etkisi vardır. Balgam söktürücü etki yapar. Ayrıca farenjit ve larenjit tedavisinde kullanılabilir.

  • Sinirsel yorgunlukları yatıştırıcı etkisi vardır.

  • Adaçayı iltihap öneyici (antiseptik) olarak görev yapar. Vücudumuzda ki toksinleri vücuttan atıcı etkisi vardır.

  • ‘Cineol’ maddesini içeren adaçayı bu madde ile öksürüğü kesici etki göstermektedir.

  • Adaçayı ateş düşürücü olarak etki yapabilir.

  • Alzheimer hastalığı beyin kimyasalını azaltıcı etki yaparken adaçayı ise bu kimyasalın azalmadan korunmasını sağlıyor bu sayede hafızayı ve beyni Alzheimer’a neden olan bazı etkilerden koruyucu etki yapıyor. İngiltere'de sağlıklı ve genç yetişkinlerde yapılan bir araştırmada adaçayı hapları içen yetişkinlerin içmeden yaptıkları kelime hatırlama testlerine göre daha başarılı oldukları görülmüştür. Yani adaçayı beyni ve hafızayı güçlendirici etkisi ile unutkanlık sorunu olan bireyler için çok iyi bir çözüm olacaktır.

  • Adaçayı aç karnına içildiği takdir de kan şekerini düşürücü olarak etki yapmaktadır.

  • Bayanların menapoz dönemlerinde karşılaşabileceği ateş basması ve aşırı derece de terleme gibi sorunları azaltıcı etki yapmaktadır.

  • Adaçayı soğutulup içildiği takdir de ishali (osmotik diyare) tedavi edecek şekilde etki yapacaktır.

  • Soğuk ada çayının bir bez ile yaralara temas ettirilerek tedavi etme yöntemi kişide rahatlama ve yaralarda iyileşme sağlayacaktır.

  • Migren ve baş ağrısı inatçı olan ağrılardandır ve geçmesi çok zordur. İşte size bu ağrı ile baş etme yöntemi! Yeni yapılmış olan sıcak adaçayını bir beze bandırın ve alın bölgenize koyun. Baş ağrınızın azaldığını göreceksiniz!

  • Kurutulmuş olan adaçayının yaprağını ezerek toz haline getirdiğiniz takdir de dişlerinize sürerseniz dişlerinizin daha çok beyazladığını ve güçlendiğini göreceksiniz.

Her şeyin olduğu gibi adaçayının da bu kadar faydası olmasına rağmen fazlası zarardır. Unutmayın ki ilaçla zehir arasındaki tek fark dozlarıdır. Bu nedenle gün içerisinde 2-3 bardak adaçayından fazla içmemeye özen göstermelisiniz. Aynı zamanda hamilelerin tüketmeden önce mutlaka doktorlarına danışmaları gerekmektedir aksi takdirde düşük olma ihtimali ile karşı karşıya kalınabilir. Emziren annelerde beslenme ve diyet uzmanlarına danışarak tüketmeliler aksi takdirde sütlerinde azalma ile karşı karşıya kalabilirler. Kan basıncını yükseltici etki yapabilir bu nedenle bireyler adaçayını tüketirken kendilerini takip etmelidirler ve tehlikeli bir durum gördükleri anda tüketimi bırakmalıdırlar. Adaçayını tüketmenin en iyi yöntemi çay halinde tüketmektir konsantre olan adaçayı yağları tercih edilmemelidir. Kullanımlarına dikkat edilmelidir.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)