Okul Öncesinde Öğrenme Güçlüğü

Yazar Kübra MetePsikolog • 7 Kasım 2019 • Yorumlar:

Öğrenme güçlükleri kavramı, genel olarak zihinsel süreçleri normal sınırlarda olan ya da üstünde olan ancak öğrenme sorunları yaşayan çocuklar için kullanılmaktadır. Öğrenme güçlükleri, okuma, yazma, konuşma, dinleme ya da matematik yeteneklerinin kazanımında önemli ölçüde güçlüklerle kendini gösteren bir grup bozukluğu içerebilen genel bir terim olmaktadır. Bu güçlükler, kişinin içsel özelliği olup, merkezi sinir sistemindeki sıkıntılardan kaynaklandığı düşünülerek ömür boyu etkisini sürdürmektedir.

Bazı bireylerin diğerlerine göre öğrenme süreçlerinin farklı olduğu gözlenmektedir. Ancak öğrenme güçlüklerinin tam olarak nedenleri bilinmemekle birlikte bu durumun oluşumuna sebep olabilecek farklı yaklaşımlar söz konusu olmaktadır. Bu yaklaşımlar:

  • Klinik Yaklaşım: Bu yaklaşım, öğrenme güçlüğünün bireyin içsel özelliğinde olduğuna inanır. Yani bireyin nörolojik, psikolojik ve kişilik özelliklerini dikkate alarak; merkezi sinir sistemi bozukluklarına, beyin hasarlarına ve zedelenmelerine odaklanır. Bireyin bilgi işleme sırasında uygun kaynakları gerektiği gibi kullanamadığı ve bu durumun kaynağını da nörolojik bozukluklara bağlı psikolojik süreçlerdeki aksaklıklara bağlanmaktadır.

  • Gelişim Geriliğini Temel Alan Yaklaşım: Bu yaklaşım da öğrenme güçlüğünün bireyin içsel özelliklerinden kaynaklandığını düşünür. Bu yaklaşım, akranlarına göre nörolojik ve psikolojik süreçlerinin gelişmesi geride kalmış çocukların daha fazla öğrenme güçlüğü yaşabileceğini varsaymaktadır. Özellikle erken dönemde kendini belli eden belirtiler görülmektedir. Okul yıllarında bilişsel hazırbulunuşluk düzeyinde tam istenilen düzeyi yakalayamama gibi sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Özellikle dil ve konuşma gelişiminde gecikme gözlenen çocukların akademik olarak öğrenme güçlüğü ile karşılaşmalarının daha fazla olabildiği gözlenmektedir. Bu nedenle dil ve konuşma güçlüklerinin erken değerlendirilip uygun eğitimlerle önlem alınması pek çok sorunu önleyebilmektedir.

  • Yetersiz Çevre Modeli: Bu yaklaşım, sorunu bireyin çevresi ile ilişkili görmektedir. Bireyin içsel özelliklerinin etkisi olduğunu yadsımamakla birlikte asıl problemin niteliksiz öğretime, yetersiz pekiştirmeye ve pratik eksikliklerine bağlamaktadır. Daha fazla davranışçı teknikleri temel alarak hareket eden bu yaklaşım gözlenebilir davranışlara ve etkenlere önem vermektedir. 

  • Bilgi İşlemleme: Bu yaklaşıma göre bilgi dört aşamadan geçer: Giriş, işlem, bellek, çıkış aşamasıdır. Bu yaklaşım öğrenme güçlüğü yaşayan kişinin bilgiyi kaydetme, sıralama ve düzenleme aşamasında yani işlemleme kısmında problem yaşadığını savunmaktadır. Günleri, ayları, harfleri karıştırma sıklıkla görülmektedir. Daha fazla kısa süreli bellek problemleri görülmektedir. Bilgi işleme basamaklarında çıkış kısmında, bireyin dil alanında kendini ifade ederken, okurken, yazarken, ip atlarken, bisiklete binerken güçlükler yaşaması görülmektedir.

 

  • Ekolojik Yaklaşım: Bu yaklaşıma göre birey ve çevre arasında bilişsel, davranışsal ve çevresel bir ilişki vardır. Bu ilişki sayesinde birbirlerinden karşılıklı etkilenme süreci gerçekleşmektedir. Yani öğrenme güçlüklerinin doğrudan çevresel sebeplerle ya da  hem bireyin içsel hem de çevresel özelliklerinden çıkabildiğini savunmaktadır. Öğrenci-öğrenci etkileşimi, öğrenci-öğretmen etkileşimi, çevrenin fiziksel koşulları ve aile-ev yaşantısının gözlemine önem vererek öğrencinin öğrenme yaşantısına etken olabilecek herşeye duyarlılık göstermektedir.

Okul Öncesinde Öğrenme Güçlüğü

Erken dönemde öğrenme güçlüğü belirtileri araştırmalarında uzaysal-zamansal süreçlerde, işitsel, görsel ve dokunsal süreçlerde ve motor kontrolünde problemler görülmektedir.

1.İşitsel Bellek Problemleri

Beklenen doğru kelime yapısı, sıralı konuşma, ritmik etkinliklere katılma, kelimeleri doğru telafuz etme ve yüksek sesle okunan hikayeleri anlamada güçlükler görülmektedir. Uygun sözcüğü bulmada zorluk, sözcük ve hecelerin yerini değiştirmek (sifon yerine fison), bazı harfleri karıştırmak (f-v,b-m), harf-ses ilişkisini öğrenmede zorluk ve kafiyeli sözcükleri kullanmada problemler yaşanmaktadır. Yönergeleri dinlemiyormuş gibi görünmektedirler ve akılda tutmakta zorlanmaktadırlar (Doğan, 2012).

DSM-V’e göre, sesli oyunlarda ilgi kaybı ve tekerlemelerin öğrenmesi, harflerin, sayıların, haftanın günlerinin öğrenilmesinin zorluğu olarak belirtilmektedir. Sayma noktasında başarısız olabilmektedirler. Aynı ses ile başlayan kelimeleri eşleştirmede zorluk çekebilirler (‘köpek, adam, kedi’ kelimelerinin hangisi ‘adak’ kelimesinin başındaki sese benzer) (DSM-V, 2013).

2.Görsel Bellek Problemleri

Görsel hafızaları zayıf olabilmektedir. Uzaklık, derinlik algıları ve görsel olarak ayırt etme yetenekleri zayıf olabilmektedir. Geometrik şekilleri çizmede zorluk, çizim ve kopyalama konusunda isteksizlik görülebilmektedir. Kendi isimlerini yazmada zorluklar yaşayabilirler (DSM-V, 2013).

3.Dokunarak Ayırt Etme Problemleri

Çocuğun gözü kapalıyken avucuna, sırtına çizilen şekli veya rakamı ayırt etmede güçlük yaşayabilmektedirler. Aynı şekilde gözleri kapalıyken elleri ile bir nesneyi tanımaları istendiğinde çok da başarılı olamamaktadırlar.

4.Dil Problemleri

Konuşma ve dil becerilerinde görülen gecikme disleksinin en erken habercilerindendir. Özellikle alıcı dil becerilerinin etkilenmiş olması süreci daha fazla olumsuz etkilemektedir. Kendini ifade etme becerilerinde zayıflık görülmektedir. Özellikle dilin gramer yapısına uygun kelimeleri sıralayıp cümle kurma problemleri yaşanmaktadır (Özat, 2010). 

Okul öncesi dönemde dil becerileri ile ilgili güçlükleri izlemenin özel öğrenme güçlüğü ile çok yakın ilişkili olduğu belirtilmektedir. Çünkü bu güçlükler ilerleyen yılllardaki okuma problemlerini işaret etmektedir. Gilin gramer yapısı, kelime dağarcığı, konuşma seslerini anlama, bellek ve konuşma üretebilme sonraki yıllardaki ses ve sözcük tanıma ile ilişkili olmaktadır (Doğan, 2012).

5. Oryantasyon Problemleri

Mekana uygun pozisyon almada zorluk çekilmektedir (topu yakalama, ip atlama). Sağ-sol ayırt etme, yön kavramını karıştırma (ayakkabı ters giyme, eşyaları ters tutma) görülmektedir. Mesafeyi ayarlamada problem görülebilmekte ve ön-arka, alt-üst kavramlarını ayırt edememe durumu yaşanabilmektedir.

6.Zaman Problemleri

Uygun zamana ait ifadeleri kullanamama durumu görülmektedir. Şimdi, az sonra, bugün, dün, yarın... gibi. Özellikle akrep ve yelkovana dikkat ederek sadece tam zamanları ifade etme (akrep 9’un üzerindeyse saat 9 oldu demek gibi).

7.Motor Koordinasyon Problemleri

Çizim ve kopyalamada isteksizlik ve yapamama, makas kullanamama, çatal-kaşık tutamama, ayakkabı giymede zorluklar, kalemi tutma hataları görülebilmektedir.

    Tüm araştırmalar erken tanı ve müdahalenin çok önemli olduğunu ifade etmektedir. 

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)