Panik Atak ve Panik Bozukluk

Yazar Damla Yalçın GürkanPsikolog • 26 Temmuz 2022 • Yorumlar:

EYVAH KALP KRİZİ GEÇİRİYORUM ! PANİK ATAK VE PANİK BOZUKLUK İLE
İLGİLİ BİLMENİZ GEREKENLER


Panik bozukluk


Panik, aşırı kaygı ya da korku durumudur. Kişi panik durumunda savaş ya da
kaç tepkileri verir. Panik sırasında yüksek kalp atış hızı, nefes alıp verirken zorlanma,
terleme, ellerde titreme, baş dönmesi, hissizlik gibi bedensel tepkileri deneyimler, bu
sırada deneyimlerinden yola çıkarak yaptığı yorumlarla “Kalp krizi mi geçiriyorum ?” ,
“Boğulacak mıyım ?”, “Öleceğim”, “Kontrolü kaybediyorum.”, “Delireceğim.” gibi
düşünceler aklından geçebilir. Kişi bu düşüncelerden dolayı daha çok kaygılanır ve
bir kısır döngü içerisine girer. Kişi herhangi bir fiziksel efor sonrası gelen fizyolojik
durumu da yanlış yorumlayarak panik atak yaşayabilir.

  Örneğin, hızlıca yokuş ya da merdiven çıkan kişi vücudunun bu
harekete verdiği tepkiyi (kalp atışlarının hızlanması, nefes alış veriş sıklığıın
değişmesi, sıcak basması...) yanlış yorumlayarak bir tıbbi müdahaleye ihtiyacı
olduğunu düşünebilir. Fizyolojik semptomlarını olası bir kalp krizinin işaretleri olarak
yorumlar ve öleceğinden korkar. Korktuğu için zihin ve beden tehlikeye karşı savaş
ve kaç tepkileri gösterir, semptomları şiddetlenebilir ve kişi bu şekilde kısır bir
döngüye girmiş olur.
Morrison’un da belirttiği gibi, panik atak genelde aniden gelir ve şiddeti hızla artmaya
başlar. Bu süreç genellikle otuz dakikadan az sürer. Çoğunlukla yirmili yaşlarda
başlar ve kadınlarda daha sık görülür (Morrison, 2016, s.173-177).

Bir kişi hayatı boyunca bir kere panik atak geçirebileceği gibi bir haftada birkaç panik atak da
geçirebilir. Semptomların panik atak belirtisi olarak değerlendirilebilmesi için şikayet
ile gelen kişide herhangi bir kalp ya da damar rahatsızlığı bulunmaması
gerekmektedir. Kişi panik atak geçirdikten sonra tekrar panik atak geçireceğine dair
yoğun bir kaygı duyar, sürekli olarak tetikle olur, panik atak geçirdiği yerlere gitmeme,
evden dışarı çıkmama, kalabalık alanda bulunmama, ulaşım araçları kullanmama vb
kaçınma belirtileri gösterir ise bu durum Panik Bozukluk olarak adlandırılabilir. Kısaca
Panik Bozukluk, panikten paniklemek olarak özetlenebilir.
Uzbay’ a göre, tehlike oluşturabilecek objektif bir neden yokken anksiyete oluşmuş
veya tehlikenin tamamen ortadan kalkmasına rağmen anksiyete hala devam ediyorsa
bu durum anormal kabul edilir ve tedavisi gerekmektedir (Uzbay, 2017, s.32). Kişi
günlük hayatına devam etmekte zorlanıyor, sosyal ilişkilerinde ya da iş hayatında
kaygıdan kaynaklı problem yaşıyor ise, panik atak yaşamamak için kaçınma
davranışında bulunuyor (önceden gittiği yerlere gitmemek, kalabalık ya da kapalı
alanlarda bulunmamaya çalımak, yalnız kalamamak...) ise uzman desteği almasında
fayda vardır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)