Pozitif Psikoloji Nedir?

Yazar Abdurrahman KendirciPsikolog • 31 Ocak 2020 • Yorumlar:

İnsanı anlamaya ve davranışlarını anlamlandırmaya yönelik çalışmaların bütünü olan psikoloji, tarihsel gelişimi içerisinde bir değişim gerçekleştirmiştir. İnsanı bir organizma olarak değerlendiren psikoloji bilimi zamanla bu yaklaşımın dışına çıkmış, insanı bağımsız, hür ve mantıklı davranışlar sergileyen bir varlık olarak ele almaya başlamıştır. Bu değişimde psikopatoloji merkezli yaklaşım yerini pozitif merkezli bir anlayışa bırakmıştır. Bu bakış açısının bir devamı olarak da pozitif psikoloji yaklaşımı ortaya çıkmış ve farklı çalışma alanlarını da kapsayarak günümüzde varlığını güçlendirmiştir.

Pozitif psikoloji, bireylerin, grupların ve kurumların var olan kapasitelerini, olumlu ve güçlü özelliklerini en etkin ve verimli bir şekilde değerlendirmelerini sağlayan ve pozitif yönde gelişimlerini destekleyen durumların ve unsurların neler olduğunu inceleyen bir yaklaşımdır. Pozitif Psikolojinin kurucularından Seligman ve Csikszentmihalyi (2000), pozitif psikolojinin amacının sadece negatifi vurgulamak ve düzeltmek olmadığını, ayrıca pozitifi ortaya çıkarmak, desteklemek ve hatta toplumu bu pozitif özelliklerle birlikte yeniden oluşturmak olduğunu savunur.

Pozitif durum ve duyguları içeren bu yaklaşımlar doğrultusunda pozitif psikoloji, yaşam kalitesini artırmaya yönelik tutum ve davranışlar, karşılaşılan sorunlarını önlemeyi amaçlayan pozitif öznel deneyimler, pozitif bireysel özelliklerin ve pozitif kurumların bilimi olarak görülmektedir. Bununla birlikte pozitif psikolojinin merkezinde ise umut, bilgelik, yaratıcılık, farkındalık, cesaret, spirütüellik ve sorumluluk alma gibi hayatın pozitif yönleri bulunmaktadır. 

Günümüzde ise, pozitif psikolojinin iyi oluş, öznel iyi oluş, iyimserlik, psikolojik dayanıklılık, umut, yaşamın anlamı, yaşam doyumu, affedicilik, merhamet, şefkat, minnettarlık, sosyal ilgi, gibi konulara yönelik çalışmalar yaptığı dikkat çekmekle birlikte ikinci dalga pozitif psikolojinin ise inançlar ve pozitif değerlerin üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir. 

Pozitif psikolojik yaklaşım, insanın gelişimini destekleyerek, anlamlı ve doyum sağlayıcı bir hayat sürmesini hedefler. İnsanın doğasını ve kişiliğinin güçlü yönlerini daha derinden anlamaya çalışır. İnsanın gelişme yeteneği dikkate alındığında bu yaklaşımın insan için en iyiyi bulmaya çalışarak insanların, ailelerin ve toplumların yaşam kalitesini iyileştirmek konusunda umut verici olduğu anlaşılmaktadır.  Bu amaçla yapılan araştırmalar incelendiğinde; pozitif duygu ve değerlerin hayatın farklı alanlarında başarıyı getirdiğini, pozitif duygulara yatkınlığı olan kişilerin tatmin edici bir aile hayatı ve ilişkilerinin yanında daha sağlıklı ve uzun bir yaşam elde ettiğini, daha yüksek gelir ve daha üstün iş performansı elde ettiğini göstermiştir. Bu yönüyle bakıldığında pozitif psikoloji yaklaşımının nihai amacının, insanın normal yaşamını daha tatmin edici bir duruma getirmek olduğu görülmektedir. Bununla birlikte pozitif psikoloji iyi bir yaşam nedir? Sorusuna anlamlı cevaplar aramaktadır.  

            Tarhan (2015), ruhsal sağlık bilimi olarak nitelenen Pozitif psikolojinin, bireylerdeki özgür iradeye, amaçlara ve toplumdaki değerlere bağlı işlediğini ifade etmektedir. Böylece kişisel farkındalığı olan bireyler toplumu beyin-zihin ikircikliğine hapsolmayan manevi (spiritüel) bir açıdan değerlendirebilirler. Böylelikle insanlar olgunlaştıkça çevrelerindeki biyolojik, psikolojik ve sosyal hususların kendilerini ve başkalarıyla olan ilişkilerini nasıl etkilediklerine yönelik farkındalıkları da artmaya başlar. Seligman ve Petterson (2004), tarafından gerçekleştirilen araştırmalarda pek çok kadim dini ve felsefi gelenek taranmak sureti ile insanın temel değer ve güçleri tespit edilmiştir. 

         İkinci akım Pozitif psikolojinin insanın manevi (spiritüel) boyutunu dikkate alması, değerleri önemsemesi yaşamda anlam arayan insan için Pozitif psikoloji çalışmalarını daha da anlamlı hale getirmiştir.

          Pozitif psikoloji alanında yapılan araştırmalarda insanın temel değer ve güçleri tespit edilmiş, özellikle son yıllarda yapılan çalışmalarda yıllardır ihmal edilen bireylerin manevi yönü üzerinde durularak, değer ve erdemler de dikkate alınmıştır. Ayrıca, tasavvuftaki kendini gerçekleştirmiş, aşkın insanların kaleme aldığı, insanın pozitif yönünü ortaya çıkaran eserlerin pozitif psikolojiye kattığı birçok değer bulunmaktadır. Örneğin, Mevlana’nın Mesnevi isimli eserindeki “Kardeşim sen düşünceden ibaretsin. Geriye kalan et ve kemiksin. Gül düşünürsen gülistan olursun. Diken düşünürsen dikenlik olursun.” Sözünde pozitif düşüncenin ve pozitif psikolojinin önemini görebilmekteyiz.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Abdurrahman Kendirci Aile Danışmanlığı, Pedagoji, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dr. Psk. Dan.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)