Psikolojiye Dair

Yazar Gül Billur Gençer AçıkelPsikolog • 1 Ekim 2018 • Yorumlar:

Duygu, düşünce ve davranışlar hayatımızda oldukça iç içe geçmiş üç ayrı kavramdır. Birçok kişi duygu ve düşüncelerini birbirinden ayırt etmekte güçlük çeker fakat beynimizin ürünü olan bu iki kavramı birbirinden ayırt edebilmek için bazı ipuçları vardır. Önce duygu ve düşüncenin anlamını genel hatlarıyla açıklayıp daha sonra bu ipuçlarından söz etmeye ne dersiniz?

Duygunun herkes tarafından kabul görmüş bir tanımı yoktur. Tüm bilim insanları ve sanatkarlar duyguyu kendi alanları çerçevesinde incelemektedir. Carl Gustav Jung'un ''Duygusuz karanlığı aydınlatamayız ve bitkinliği harekete çeviremeyiz.'' sözü duygulara karşı ortak düşünceyi destekler niteliktedir. Çünkü, duyguları yaşayabilmek insanın sahip olduğu en önemli özelliklerinden birisidir. Duyguların olmadığı bir yaşam düşünebilir misiniz?

İnsan hayatı boyunca birçok olay ile karşılaşır, karşılaştığı olayları kendisine göre değerlendirir ve yorumlar. Bu noktada iç dünyamızın aynası olan duygular devreye girer. Unutmamalıyız ki, insan hiçbir zaman tek bir duygu yaşamaz. Hissedilenler her zaman birden fazla duygunun ürünüdür. Hatta bazen birbirine çok zıt duyguları bile aynı anda deneyimleyebiliriz. İşte yaşadığımız bu duygular düşüncemizi belirler ve düşüncelerimiz de davranışımızı. Ve aynı zamanda oluşturduğumuz düşünce var olan olumlu ya da olumsuz duygumuzu daha çok belirginleştirir.

Duygularımızı ana hatlarıyla negatif ve pozitif olmak üzere ayırırsak; heyecan, mutluluk, neşe, iyimserlik gibi duygular pozitif duygular, üzüntü, korku, kızgınlık, öfke şiddet, kıskançlık gibi duygularsa negatif duygular olarak tanımlanabilir. Yani, kendimize nasıl hissettiğimizi sorduğumuzda aldığımız cevap bize duygumuzu verir. Fakat düşünceler başı-sonu belli cümleler halinde ifade edilir.

Gelin bir alıştırma yapalım; Eşinizin her akşam aynı saatlerde eve döndüğünü düşünün. Bir akşam eşinizin genelde evde olduğu saatin üzerinden bir saat geçtiğini fark ediyorsunuz. Telefon ediyorsunuz fakat eşinizin telefonu kapalı. Şimdi düşüncelerimizi ve duygularımızı yazalım.

Düşüncelerimiz:

''Kesin başına bir şey geldi.''

''Kaç kez söyledim beni merakta bırakma diye,yine ne işler peşinde bu adam!'' 

 ''Kesin yine arkadaşlarıyla maça gitti. Artık bütün vaktini arkadaşlarına ayırır oldu!''

Sırayla duygularımız:

Endişe,korku

Endişe,öfke

Öfke,kıskançlık

şeklinde olabilir.

İşte duygu ve düşüncelerimizi bu örnekte farklı perspektiflerden net bir biçimde görmemiz mümkün. Şimdi başka bir şekilde deneyelim; Örneğin; çok eski ve sevdiğiniz bir arkadaşınızın yıllar sonra doğum günü dileklerini yazdığı bir mesaj alıyorsunuz. "Canım arkadaşım aradan o kadar zaman geçmesine rağmen doğum günümü unutmamış.'' Yukarıdaki cümle bizim duygumuz mudur yoksa düşüncemiz midir? Doğru tahmin ettiniz! Düşüncemizdir. Peki burada nasıl duygular deneyimlemiş olabiliriz? Mutluluk Neşe...

Şimdi olumsuz duygulara bir örnek verelim; Yarın tezinizi teslim edeceğinizi hayal edin ve henüz tezinizin yeterince iyi olduğunu düşünmüyorsunuz. Düşüncemiz: Yarın tezimi teslim edeceğim fakat her zamanki gibi bunu da beceremedim! Şimdi kendinize şunu sorun; Gerçekten şimdiye kadar başarabildiğiniz hiçbir şey yok mu? bu soruyu yanıtladığınızda aşırı genelleme yaptığınızı fark edeceksiniz.

Şimdi kendinize sorun; "Bu durum benim için neden önemli?"

Yanıtınız muhtemelen: "Tezimi iyi bir şekilde teslim edemezsem düşük not alırım." olacaktır.

Kendinize tekrar sorun: "Bu durum benim için neden önemli?"

Yanıtınız muhtemelen: "Düşük not alırsam ortalamam düşer." olacaktır.

Diyelim ki belli bir yerde yüksek lisans yapma hayaliniz var ve ortalamanız düştüğünde bu hayalinizden uzaklaşıyorsunuz.

Şimdi tekrar sorun; "Bu durum benim için neden önemli?"

Yanıtınız muhtemelen: " ... Üniversitesi'nde yüksek lisans yapamam." olacaktır.

Şimdi tekrar sorun; "Bu durum benim için neden önemli?"

Yanıtınız muhtemelen: "Hayalimi gerçekleştirememiş olurum." olacaktır.

Şimdi tekrar sorun; "Bu durum benim için neden önemli?"

Eğer artık ’'Bu durum benim için neden önemli?’’ sorusuna verebileceğiniz bir yanıt kalmadıysa, kendinize şu soruyu sorun: "Hayalimi gerçekleştirememe konusunda ne hissediyorum?’’ Cevabınız; üzüntü, umutsuzluk, mutsuzluk, keder vs... olabilir. 

İşte bu şekilde duygu ve düşüncelerinizi çözümleyebilirsiniz. Bazen bilgileri çarpıtma, hayatımızdaki olumluları yok sayma, olayları abartma, aşırı genelleme, kişiselleştirme, ya hep ya hiç biçiminde düşünme, zihin okuma gibi düşünce hatalarınızı fark edebilirsiniz. Böyle zamanlarda düşüncenizi destekleyen ve desteklemeyen "alternatif düşünceler" bulmaya çalışarak gerçekçi bir bakış açısı kazanıp bunun sonucunda daha sağlıklı davranışlarda bulunup hayatınızı daha yaşanılır kılabilirsiniz.

Sevgiyle kalın...

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)