PSİKOZ VE ŞİZOFRENİ

Yazar Zeynep PınarPsikiyatrist • 27 Haziran 2016 • Yorumlar:


Semptom bir hastalık belirtisidir. Sendrom ise bir semptomlar kümesidir. Psikoz bir sendromdur.
PSİKOZUN BELİRTİLERİ:
1-Hezeyan (Sanrı/Delir): Kanıtla ve mantık yoluyla çürütülmesine rağmen, kişinin kültürü, dini, eğitimi ile ilişkili olarak normal kabul edilemeyecek inançlarıdır. Örneğin: iyi tanıdığınız biri, bir gün kendini mehdi veya Atatürk ilan edebileceği gibi televizyondaki şarkıcının şarkı sözlerinin kendisi için yazıldığını iddia edebilir. Hiçbir kimse ve güç onu bu düşüncesinden alı koyamaz.
2-Halüsinasyon: Gerçekte var olmayan ses, görüntü, tat, koku ve dokunma hissi algılanmasıdır. Kişi, kendi kendine konuşuyorsa, onun kendi dünyasındaki biriyle sohbet ettiğini veya kavga ettiğini izliyorsunuzdur. Ona gerçekte yanında biri olmadığını anlatamazsınız. Örneğin: Kişi büyü yaptırılıp yemeğine domuz yağı konulduğunu ve bunu tadını aldığını söyleyebilir. Yine sizin ona yemeğin tadının normal olduğunu söylemeniz hiçbir şey ifade etmez. Ancak onu öfkelendirebilirsiniz.
3-Dezorganize konuşma: Söze başladığınızda konuşmanızın bir konu başlığı ve çerçevesi vardır. Şizofrenide de bu çerçeveyi hissedersiniz. Ama içerikte size ne düşündüğünü düzgün cümleler ve açık içeriklerle net bir şekilde ifade edemez.
4-Dezorganize davranış: Örneğin, üzerinizdeki ceketi ısrarla isteyebilir, sormadan size ait olan bir şeyi almaya kalkabilir. Odadaki ampulü sökmeye çalışabilir. Bu bizar davranışın altında genellikle bir düşünce bozukluğu yatar. Ampulün içinde kamera olduğu şeklinde bir düşünce bozukluğu sahibi olabilir.
PSİKOZ ÇEŞİTLERİ
İlaca bağlı psikotik Bozukluk,
Kısa psikotik Bozukluk,
Şizofreniform Bozukluk,
Şizoaffektif Bozukluk,
Şizofrenik Bozukluk,
Delüzyonel ( Paranoid) Bozukluk,
Paylaşılmış Paranoid Bozukluk,
Genel tıbbi koşullara bağlı psikoz,
Psikozu ek bir özellik gibi gösteren hastalıklar (mani, depresyon, alzheimer).

ŞİZOFRENİ
ŞİZOFRENİ NEDİR?
Genellikle genç yaşta başlayan, kişinin ilişkilerden ve gerçeklerden uzaklaşıp içine kapandığı, düşüncelerde, davranışlarda ve algıda ciddi bozulmaların görüldüğü bir ruhsal bozukluktur. Belirgin bir başlangıç şekli olmamakla birlikte takıntılar, zorlanmalar, metafizik konulara ilgi, halsizlik, yorgunluk, duygusal çökkünlük ya da aşırı hareketlilik, ilgi azalması, dikkat dağınıklığı, kendi bedeni ve düşünceleriyle aşırı ilgilenme gibi belirtilerle başlayabilir.
Sıklıkla 15-25 yaş arasında başlar.
Diyabet, kalp yetmezliği, KOAH gibi kronik hastalıklarda olduğu gibi alevlenme ve yatışma dönemleriyle gider.
Düşünce ve algılamada, hareket ve duygulanımda, kişiler arası ilişkilerde bozulmaya; mesleki ve sosyal işlevsellikte gerilemeye neden olur.
Şizofreni, psikozdan fazlasıdır. Psikoz bir yangınsa şizofreni yangından sonra arta kalan kül, köz, ve geri kalan her şeyi de kapsar.
Şizofreni hastalarında intihar oranı %25 – 50 arasındadır.
%10’u intihar girişiminde başarılı olur.
Genel topluma göre ölüm oranı 8 kat fazladır.
Şizofreni hastaları, normal popülasyona göre 20- 30 yıl daha kısa yaşar.
Şizofreninin görülme sıklığı ve yaşam boyu prevalansı %1’dir.
Dünyada 60-70 milyon, Türkiye’de 600-700.000 arasında şizofreni hastası bulunmaktadır.
Kadınlarla erkekler arasında görülme sıklığı aynıdır, hastalığın başlama yaşı kadınlarda 2-3 yıl daha geçtir ve hastalığın seyri kadınlarda daha iyi görülür.

Şizofreni hastalarında ölüm sebebi genellikle kardiyovasküler hastalıklar, sigara, sağlıksız diyet, obezite, hareketsizlik ve diyabettir. Çünkü hastalığın en önemli belirtisi olan öz bakım eksikliği nedeniyle kendilerine bakamazlar. Tedavi olmamış ve kronikleşmiş (eskimiş, 6 aydan uzun süredir devam eden) şizofrenisi olan kişiyi karşıdan bakan herkes tanır. Saçı sakalı birbirine karışmış, üstü başı kir pas içinde, tırnakları uzamış ve kirlenmiş, kendine özgü çok kötü bir kokuya sahip şekilde görebilirsiniz. Bu tarif sizi aldatmasın, hastalık erkenden tanınır ve tedavi edilirse ve sosyal destek ağı sağlamsa pırıl pırıl bir delikanlı genç de görebilirsiniz. Kafanızda küçük bir soru işareti belirebilir: kendinizi “Bir farklılığı var ama ne?” diye düşünürken bulabilirsiniz.
ŞİZOFRENİNİN TANIMI:
A) Pozitif ve/veya negatif belirtiler görülür.
Pozitif Belirtiler: Hezeyan (Sanrı), halüsinasyon, dezorganize konuşma ve davranışlar mevcuttur. Dramatiktirler (herkes fark eder), gerçeklikten kopuklardır, antipsikotik ilaçlara iyi cevap verirler.
Bir ay içinde aşağıdaki 4 belirtiden 2’si görülüyorsa:
1-Hezeyan
2-Halüsinasyon
3-Dezorganize konuşma (konuşma bozuklukları)
4-Dezorganize veya katatonik davranış (yineleyici hareketler yapma ya da donup kalma gibi)
Negatif belirtiler: Aloji (düşünce ve konuşmada akıcılık ve yaratıcılık kaybı), asosyallik (içe kapanıklık ), anhedoni (zevk alamama), avolusyon (motivasyon, hijyen, iş gibi alanlarda kayıp) görülür (bahsedilen asosyallik, anti-sosyallikle ve kural tanımazlıkla karıştırılmamalıdır).
B)Sosyal ve mesleki işlevlerde bozukluk görülür. Kendine bakım, aile yaşantısı, iş yaşantısı, kişiler arası ilişkilerde performansta düşme yaşanır.
C)İlgisizlik, donukluk, tekdüze ses tonu, dikkatte azalma, düşünce içeriğinde bozulmalar, duygulanımda azalma ya da uygunsuzluk belirtileri mevcuttur. Dikkatin dağınık olmasından dolayı sorulara cevap vermede zorlanma ya da uygun cevap verememe, kafiyeli sözcüklerle konuşma, sözcükleri yineleme, yeni sözcükler türetme gibi davranışlar görülebilir.
D) Tanı konabilmesi için belirtilerin 6 aydan uzun süredir devam ediyor olması gereklidir.



ŞİZOFRENİNİN TİPLERİ:
Paranoid tip: Çoğunlukla şüphe duyma, büyüklük, ve din ile ilgilidir. En çabuk fark edilen, en çok korkutan ve en gürültülü seyreden tip olmasına rağmen tedavide en iyi yanıt verendir.
Dezorganize tip: Sinsi başlayan ve düzelmesi en az, ilaçlara cevap verme oranı düşük olan ve en bizar görünen tiptir.
Katatonik tip: Davranış bozuklukları belirgindir. Garip vücut duruşu, postür, jest ve mimiklerle kendini gösterir.
Farklılaşmamış tip: Herhangi bir tip sınıfına koyamadığımız şizofreni türüdür.
Rezidüel tip: Negatif belirtiler baskındır. Girişimcilikte azalma, düşüncede somutlaşma ve fakirleşme, öz bakımda bozulma, ve vurdumduymazlık görülür.
Basit şizofreni: Sinsice ve yavaş başlar, hiç alevlenmeden için için yanarak kişinin kişilik özelliklerini, yeteneklerini, kapasitesini ve motivasyonel özelliklerini elinden alır. Negatif belirtiler görülür. Bu tip şizofreni; ergenlik problemleri, vurdumduymazlık, tembellik ve sorumluluk almama ile karıştırılır.

Şizofreninin Genel Özellikleri
Genellikle 25 yaş altında başlar.
15-40 yaş arası sık görülür.
Erkeklerde tepe başlama yaşı 25 altıdır.
Kadınlarda tepe başlama yaşı 25- 35 arasıdır.
%3-10 arasında 40 yaşından sonra başlar.
Tedavi altındaki hastaların %90’ı 15-55 yaş arasındadır.
10 yaş altında ve 60 yaş üstünde başlaması nadirdir.
Kadınlarda şizofreni hastalığı daha iyi huylu seyreder.
Şizofrenik ailelerde doğum oranı artmaktadır.
Şizofreni hastalarında daha yüksek kaza, hastalık ve intihar riskine sahiptir.
Şizofreni tanısını koymayı sağlayan laboratuvar testi yoktur.
Şizofreni görülme oranı kadınlarda ve erkeklerde eşittir.
Erkek şizofreni hastalarının %50’sinden fazlası ve kadın şizofreni hastalarının 3’te 1’i 25 yaşından önce hastaneye başvurur.
Şizofreni hastalarında sigara içme oranı ¾’tür.
Tüm sosyoekonomik sınıflarda ve kültürlerde şizofreni görülme olasılığı eşittir.
Hastalığın ekonomik maliyeti çok yüksektir.


ETİYOLOJİ
Nedeni tam olarak bilinmemektedir. Kış sonu ve bahar başlarında doğan çocuklarda görülme ihtimalinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Aile, ikiz, evlatlık çalışmalarında genetik faktörlerin çevresel faktörlerden daha etkili olduğu görülmüştür.
LSD’de halüsinojen kullanımı, Concerta, Ritalin (metilfenidate), hamilelik, kaza sonrasında yaşananlar, kayıplar, evlilikler, stres- travma ve aşırı mutlu eden olaylar hastalığın çıkışını arttıran sebeplerdir.
Biyokimyasal çalışmalar; dopamin, serotonin, norepinefrin, glutamat, stres- yatkınlık modeli: Biyolojik, psikolojik, çevresel stres, travma, madde( esrar, kokain vs.).
Kıtlık dönemlerinde doğanlarda şizofreni görülme oranının yüksek olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca baba yaşının yüksek olmasının çocukta şizofreni hastalığının ortaya çıkma olasılığını arttırdığı bulgusuna ulaşılmıştır.
Şizofreni hastalığının 5,6,8,11,18,19,22 ve X kromozomlarında bulunduğu düşünülmektedir.
GENETİK İKİZ ÇALIŞMALARI
Şizofreni hastasının tek yumurta ikizinde %47-50, şizofreni hastası olan iki ebeveynin çocuğunda %40, tek şizofreni ebeveynin çocuğunda %12, şizofreni hastanın çift yumurta ikizinde %12, şizofreni hastasının normal kardeşinde %8 oranında şizofreniye rastlandığı tespit edilmiştir.
ŞİZOFRENİDE İNTİHARI BELİRLEYİCİ FAKTÖRLER
Erkeklerde, yüksek eğitim görenlerde, gençlerde, atlanmış depresyonu (psikoz sonrası depresif dönem) olanlarda ve beyaz ırklarda görülme riski yüksektir.
Boşluk hissi, işsizlik, ruhsal işkenceden kaçma, sosyal izolasyon, hem kişinin hem de ailesinin kendisinden yüksek beklentileri olması, tedaviye bağımlılık, yeti yitimi, hastalığın farkına varma, ilaç bağımlılığı, reddedilme, umutsuzluk hastaneden taburcu olduktan hemen sonra/hastalığın başlangıç döneminde intihara neden olan faktörlerdir.

ŞİZOFRENİDE CİNAYETİN ÖN GÖRÜCÜ BELİRTİLERİ:
Şiddet içeren hezeyanlar ve/veya halüsinasyonlara sahip olması
Hastanede tehlikeli davranışlarda bulunması,
Daha önce hastada şiddet öyküsü,
Önceden kestirilemeyen saldırganlık.
Tüm bunlar kimsenin gözünü korkutmasın. Ortalama bir şizofreni hastasını toplumdan korumak gereklidir. Toplumda genel yargı; şizofreni hastalarının tehlikeli olduğu yönündedir. Bu yüzden hastalarımız iş ve eş gibi kayıpları fazlasıyla yaşarlar ve içe kapanırlar. Ortalama bireyden daha yüksek bir saldırganlık potansiyelleri yoktur. Tersine onları bedensel ve psikolojik şiddetten korumak lazımdır.
Şizofrenide Olumlu Gidiş Belirtileri
Aniden, renkli, geç yaşta başlaması,
Stresin tetiklemesi nedeniyle ortaya çıkması,
Katatonik- şizoaffektif türde olması,
Düzenli aile yapısı/hayatı olması,
Duygu dışa vurumunun düşük olması (sakin, sabırlı iyi iletişim kurabilen, hastalığını ve hastayı kabullenen, razı gelen),
Erken tedavi edilmiş olması,
Gelişmekte olan ülkelerde yaşaması (şizofreni köylerde ve ilçelerde iyi huylu seyrederken; rekabetçi, kalabalık, pahalı, kaotik metropollerde daha kötü gidişli olarak seyreder).
Şizorenide Olumsuz Gidiş Belirtileri:
Erken ve sinsi başlaması,
Şizofreninin ortaya çıkışının öncesinde şizoid ve şizotipal kişilik bozukluğuna sahip olunması,
Hastaneye çok kere ve uzun süreli yatılması,
Kalıtımsal yatkınlığa sahip olunması,
Negatif belirtilerin baskın olması,
Aile ortamının bozuk, duygu durumunun dışa dönük olması,
Hastanın kendinden ve ailesinin hastadan beklentilerinin yüksek olması.
İyileşme oranları:
%20-30 normale benzer,
%20-30 hafif hastalık belirtileri,
%40-60 ağır hastalık belirtileri (%20-30 pek çok hastane yatışları görülür).

Hastalık Öncesi Kişilik Özellikleri
Şizotipal Kişilik Bozukluğu
Kısıtlı, uygunsuz duygulanım, acayip ve kendine özgü giyim tarzı vardır. Davranışlarda ve giyim tarzında belirgin farklılık, duygu ve düşüncelerde dağınıklık vardır. İlişkiler genel olarak yüzeyseldir, yakın arkadaşı ve sırdaşı yoktur, duygulanımlar az ve soğuktur, sanrı kadar yoğun olmayan acayip düşünceler ve her şeyi üstüne alınma durumu vardır, kendine yabancılaşma (depersonalizasyon) ve gerçeğe yabancılaşma (derealizasyon) görülebilir. Bu bozukluk nadiren de olsa şizofreniye dönüşebilir.
Şizoid Kişilik Bozukluğu
Kişi içe kapanıktır. Duygusal kısıtlılık gösterir. Övgüye ve yergiye tepki göstermez. Cinsel hayata da ilgisizdir. Sırdaşı yoktur.
Paranoid Kişilik Bozukluğu
Güvensiz ve kuşkucudur. Başkalarının kendisini sömürdüğünden, aldattığından veya kendisine zarar verdiğinden kuşkulanır. Başkalarına sır vermek istemez, öfkelidir ve kin besler, aşağılandığına veya gözdağı verildiğine dair anlamlar çıkarır, birilerinin ona zarar vereceği, takip edildiği, peygamber olduğu gibi gerçek olması imkansız ya da garip olmayan paranoid düşüncelere sahiptir. Düşünceleri mantıklı, kendi içinde sistemli ve ikna edicidir. Sanrılar spesifik bir konudadır (çoğunlukla kıskançlık, kötülük görme ve büyüklük). Kişi bu spesifik sanrılar dışında hiçbir işlevsellik alanında bozulma yaşamaz. Ancak paranoid şizofrenideki sanrılar gerçekleşmesi mümkün olmayan şeyler üzerinedir (uzaylılar tarafından kaçırılacağı, düşüncelerinin okunacağı, kendisinin Tanrı olduğu gibi), ancak paranoid bozukluktan farklı olarak sanrılar kendi içinde çeşitlilik gösterebilir (bir gün arkadaşının onu kıskandığını düşünürken ertesi gün komşusunun kıskandığını düşünebilir). Buna ek olarak halüsinasyonlar da eşlik eder ve genel işlevsellikte bozulmalar görülür.

Kısa psikotik bozukluk, şizofreniform bozukluk ve şizoaffektif bozukluk da şizofreniye benzerlik gösterirler ancak belirli yönleriyle şizofreniden ayrılırlar.
Kısa psikotik bozukluk: Şizofrenide görülen belirtiler görülür ancak 1 ay içinde kaybolurlar.
Şizofreniform bozukluk: şizofrenide görülen belirtiler 1 aydan uzun, 6 aydan kısa süre devam eder ve kaybolurlar.
Şizoaffektif bozukluk: Şizofrenide görülen sanrı ve varsanı gibi belirtilere ek olarak duygusal çökkünlük ya da mani (aşırı hareketlilik, yorgun hissetmeme, çok ve hızlı konuşma vs.) tablosu eşlik eder.

Şizofrenide Tedavi Amaçları:
Alevlenme dönemlerini önlemek
Alevlenme dönemlerini erken fark edip ayaktan tedavi etmek
Alevlenme dönemi yatıştıktan sonra hastalığa bağlı yeti yitimini en aza indirmek
Hastanın sorunlarla başa çıkma kapasitesini arttırmak
Tedavi
Biyolojik tedaviler: Antipsikotikler, antidepresanlar, antiepileptikler, antikolinerjikler
Destekleyici nitelikte bireysel psikoterapi (bilişsel davranışçı terapi)
Grup tedavileri
Hasta yakınlarına destekleyici terapi
Sosyal beceri eğitimi
Psikoeğitim
EKT (Elektro Konvülsif Tedavi)
ŞİZOFRENİDE EKT (ELEKTROKONVULSİF TERAPİ/HALK ARASINDA ELEKTROŞOK DİYE BİLİNİR
Kısa süreli anestezi altında ve hastane koşullarında uygulandığı zaman, doğru endikasyonla yapılmışsa, çok güvenilir ve hayat kurtaran bir tedavi metodudur. Toplumda sinema ve televizyonda elde edilen yanlış yargılar nedeniyle acı veren, korkutan, bir işkence aleti gibi algılanması çok büyük bir talihsizliktir ve tamamen yanlış bilgidir.
 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)