Ramazan Ayı’nın Psikolojik Bereketi

Yazar Ali Ruhan ÇelikPsikolog • 18 Nisan 2022 • Yorumlar:

Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise, cehennemden kurtuluş olan, Ramazan-ı Şerif geldi hoşgeldi!

Ramazan ayı vücudumuzun toksinlerden arınması, kötü alışkanlıklardan uzak durulması hatta temelli terk edilmesi için önemli bir fırsattır.

Ramazan ayı beden ve ruh bütününün bir nevi tamirat ayıdır. Vücut ve nefis açlıkla terbiye edilir. Açlık kalplerimizin pasını alır, gönlümüze incelik verir.

İmam Gazali ‘’Açlık, günah işleme arzusunu kırar, kötülük etmeye mâni olur.’’ buyurmuştur.

Oruçlu olmanın bedene faydası şüphesiz çoktur. Bir çok tıbbi faydasını sıralayabiliriz. Tabii sağlığımızın da oruç tutmaya elverişli olması gereklidir. 

 

Kısaca;

 

Oruçlu bedende adrenalin ve kortizon hormonları kana daha kolaylıkla karışmaktadır. Bu hormonlar etkilerini hasarlı hücreler üzerinde de göstermektedir. Böylece bu hormonlar, hastalıklara engel olmakta ve yeni hasarlı hücrelerin üretilmesini önlemektedir.

 

Oruçlu beden adeta bakıma girer. Öyle ki iç organlarımızı saran yağlar erir, sinirlerimiz uyanık olur, bilincimiz açık olur, vücut kuvvetlenir ve iç hastalıklara karşı dayanma gücü kazanır.

 

Beden sağlığının yanında ruh sağlığımız için de büyük bir nimettir Ramazan ayı.

Şöyle ki; ön beynimizde yer alan prefrontal korteks vücudun kaptan köşkü gibidir. Biz muhakeme edebilmeyi, karar verebilmeyi, irade ortaya koyabilmeyi, dürtülerimizi kontrol edebilmeyi bu bölgenin işlevleriyle gerçekleştiririz.

Ramazan ayı bireyde bir iç disiplin sağlar.

Oruç tutmak; bireyin yeme isteğini bastırması, dürtülerini kontrol etmesini hedefler.

Yemek yeme bireyin ödül zevk merkezini harekete geçiren bir eylemdir. Birey yemek yeme davranışını bir ay gibi uzun bir süre ve daha sonrasında kontrol edebilirse haz mekanizmalarını da eğitebilmesine olanak sağlar.

Böylece ön beyin kuvvetlenir.

Gelişen ve kontrol edilebilen ön beyin irade ortaya koyabilmemizi ve muhakeme edebilmemizi sağlar. Kararlarımız daha sağlıklı olur ve dolayısıyla dürtülerine yenilmeyen nefsani hareket etmeyen birey haline gelebiliriz.

Yapılan araştırmalarda Ramazan ayında kazaların, adli suçların ve yüz kızartıcı meselelerin azaldığı tespit edilmiş.

Yani kaptan köşkü bedene ve ruha ne kadar hakim olursa insan aslında o zaman insan oluyor.

Terbiye edilen nefiste aşırılıklar törpülenir. İnsanı büyüklenmekten alıkoyar. Megolaman düşüncelerden ve egoist tavırlardan uzaklaşır. Sağlıklı olmanın, nefes almanın, elindeki bir parça ekmeğin varlığının varlığına şükreder!

Ayrıca öz eleştiri yapabilmemize de olanak kılar. 

Gündelik koşuşturmalarımızın, dünyalık işlerimizin nereye gittiğini sorgularız. Bir durur nefes alırız. Beden nefes alır ruh nefes alır.

Amaçlarımızı sorgularız, ilişkilerimizi sorgularız.. Kimi kırdık? Kimi üzdük? 

Dinlenen ruh, varlığımızın asıl nedenini şöyle bir düşünme fırsatı bulur. Ne için yaşıyorum? Amacıma yönelik düşünebiliyor muyum? Davranışlarım inancımı zedeliyor mu?

11 ay süren sert hayat mücadelesinin ardından 1 ay dinlenme, kendimizi gözden geçirme ve nefsimizi terbiye etmemize vesile olur Ramazan ayı.

Hem bedenimizi iyileştiririz, hem nefsimizi.

Son söz olarak Beyhaki’nin sözlerine dikkat kesilelim:

 ”Oruç, sadece yemek, içmek vesaireden kesilmek değildir. Kâmil ve sevaplı oruç, ancak faydasız laftan, boş vakit geçirmekten, kötü söz söylemekten (dedikodudan) ve nefs-i emmârenin bütün temâyüllerinden vazgeçmektir. Şâyet biri sana söver, yahut sana karşı câhilce herhangi bir harekette bulunursa, kendi kendine ‘’şüphesiz ki ben oruçluyum’’ de; sabret!” 

Rabbim Ramazan Ayı’nın bereketinden faydalanmayı nasip etsin,

Rabbim Ramazan Ayı’nda bütün ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarının giderilmesini nasip etsin, 

Rabbim tüm insanlığı affetsin, Hayırlı Ramazanlar…

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Ali Ruhan Çelik Psikoloji, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Psk. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)