Ramazan Sonrasında Beslenme

Yazar Kübra AlbayrakDiyetisyen • 28 Haziran 2017 • Yorumlar:

11 Ayın Sultanı Ramazanın bitmesiyle beraber 30 günlük oruç dönemi de bitmiş oldu.

Uzun açlık süreleri yüzünden metabolizmamız yavaşladı, gün geçtikçe yediklerimizin miktarı

azaldı. Bayramın gelmesiyle de bol şekerli tatlılar, içecekler, börekler ikram edildi; kimisi

bayramda da yediklerine dikkat etti, kimisi ipin ucunu biraz kaçırdı. Yavaşlayan

metabolizmaya çok yüklenenler hazımsızlık, kabızlık ve tartıda da beklenmeyen sonuçlarla

karşılaştı. Peki ipin ucunu kaçırdıysak bayramdan sonra ne yapmamız gerekir?

Alkol, çay ve kahveden birkaç gün uzak durun!

Kafein tüketiminin metabolizmayı hızlandırdığı kanıtlanmış bir gerçek olsa da

vücuttan atılamadığı takdirde toksin birikmesine sebep olur. Fazla tüketiminin böbrek taşına

sebep olması gibi yan etkileri de mevcuttur. Bu sebeplerden dolayı birkaç gün tüketimi

mümkün olduğu kadar sınırlandırılmalı, su tüketimi arttırılmalıdır. Kafeinli içecekler yerine

antioksidan içeriği yüksek bitki çayları, özellikle yeşil çay şekersiz olarak tüketilmelidir.

Posa alımını arttırın!

Bayramda basit şeker alımının artması ve lif alımının azalmasıyla beraber kabızlık

problemiyle karşılaşanların sayısı hiç de az değildir. Bu yüzden öğünlerinizde bol çiğ sebze

bulundurun ya da haşlanmış brokoli, enginar, karnabahar gibi besinleri tercih edin. Beyaz

ekmekten mümkün olduğu kadar uzak durup, lif içeriği yüksek tam tahıllı ekmekleri tercih

edin. Pilav, makarna tüketmeyi de bu birkaç gün boyunca bırakın.

Birkaç Günlük Detoks Programları Uygulayabilirsiniz.

Detoks, vücudumuza çeşitli yollarla giren ve atık madde olarak dışarı atılmayı

bekleyen zararlı toksinlerden kurtulmaktır. Yani diğer bir değişle arınma, temizlenme

anlamına gelmektedir. Bayramda ipin ucunu kaçıranlar için detoks yapmak toparlanmaya

yardımcı olacaktır. Tabi bir diyetisyen olarak internette dolaşan çok düşük kalorili, günlerce

katı besin tüketilmeyen detoks programlarını önermiyorum. İşte detoksun temel ilkeleri;

 Günde 3 litre sıvı tüketin.

 Alkol, çay, kahve tüketimini minimuma indirin.

 Posa alımını arttırın, öğünlerinizde bol yeşillik kullanın.

 Kefir gibi probiyotik içeriği yüksek süt ve süt ürünleri tüketin.

 Kırmızı et yerine somon gibi beyaz etleri tercih edin.

Ara öğünlerinizde bir avuç kadar kuru meyve yanında da şekersiz, bol limonlu

bitki çayları tercih edin.

 Ekmek ve pilav, makarna gibi karbonhidratlar yerine lif içeriği daha yüksek

olan yulaf kepeğini tercih edin.

 En az 30 dakikalık tempolu yürüyüşler yapın.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)