Romantik İlişkilerde Etkili İletişim

Yazar İrem KileciPsikolog • 11 Nisan 2022 • Yorumlar:

Cinsiyet, bir bireyin genlerinden kaynaklı oluşan üreme organları ve özellikleri ile tanımlanan bir olgudur. XX kromozuna sahip bireye kadın, XY kromozomuna sahip bireye ise erkek denir. İnsanlar yalnız yaşayamayan, başkalarıyla birlikte var olan ve yakın ilişkiler arayan canlılardır. Yakın ilişki ya da aşk, bazen kişisel bir ilişki, bazen kişisel ilişkilerin özel bir öğesi ya da bir özelliği, bazen de bir insanın diğerine duyduğu belli bir duyguyu belirtmek için kullanılmaktadır. Burada önemli olan, yakın ilişki ya da aşk için her zaman bir “diğer” kişinin olması gerektiğidir. İnsanlar en yakınlarından etkilenme eğilimindedirler. Bir şeye ya da kişiye ne kadar çok maruz kalırsanız onu o kadar çok seversiniz. İnanç, tutum ve değer konularındaki benzerlik arkadaşlığın gelişmesine yol açıyor.

Aşk nedir?

Aşk, karmaşık insan duygularından biridir ve tek bir kuram ya da modelle açıklanamaz. Aşkın, hastalıklardan koruma ve iyileştirici özelliği de vardır. Hormonal açıdan bakıldığında romantik aşkın sinyalleri, yanakların kızarması, kalp atışının hızlanması ve ellerin terlemesi şeklinde kendini belli etmektedir. Aşık olunduğunda asıl etki, beynin hipotalamus bölgesinden salınan çeşitli kimyasalların etkisiyle vücudun içinde meydana gelmektedir. Fischer’e göre insanlar dopamin, oksitozin, vazopressin, testosteron ve adrenalin gibi hormonların karmaşık kimyası nedeniyle aşık olmaktadır. Aşık olmaya başlandığında hipotalamustan salgılanan kimyasallar beynin hipofiz bölgesine bir mesaj iletmekte, hipofiz ise kendi hormonlarını kan dolaşımına vermektedir. Bu aşamadan sonra ise cinsellikle ilgili hormonlar hızlı bir şekilde kana karışmaktadır. Adrenalin, aşığın kalp atışının hızlanmasından ve terlemesinden sorumludur. Dopamin ise aşık birinin karşısındaki insanı aklından çıkaramamasından ve ona büyük bir tutkuyla bağlı olmasından sorumludur. Büyük bir tutkuyla yeni aşık olmuş kişilerin beyinlerinde dopamin üreten hücrelerin aktivitesinde artışlar olduğu kanıtlanmıştır. Reddedilen aşıklarda meydana gelen sıkıntıların kaynağının ise beyinlerinde dopamin molekülünün tükenmesi olduğu düşünülmektedir. Aşkın bağımlılık evresinde oksitozin ve vazopressin etkili olmaktadır. Oksitozin, doğum sırasında da salgılanır ve anne ile bebeği arasındaki bağın oluşmasında da etkilidir.

Romantik ilişkilerde etkili iletişim yolları nelerdir?

Kadın beyni ve erkek beyni çok farklı çalışır. Kadın ve erkek beyni arasındaki farklardan söz eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kadınların beyninin sağ kısmı gelişerek duygu, heyecan, müzik, sanat gibi estetik algıları ön plana çıkarken; erkeklerde gelişen sol beyin mantık, muhakeme, analiz gibi rasyonel kavramlarla biyolojik olarak gelişmiştir. Fakat kişi kendini geliştirip ön beynini kullandıkça sağ-sol beyin arasındaki fark azalmaya başlıyor” demiştir. “Kadın beyni stres altında iken konuşarak yalnızlığını giderme odaklı çalışırken, erkek beyni stres altında zihinsel sığınağına çekilir fakat erkekler biraz güzel söz söylese kadın konuşmaya ihtiyaç duymaz” diyen Tarhan, “Kadın- erkek beyni arasındaki bir başka fark ise erkek beyni erotizm odaklı çalışırken, kadın beyni romantizm odaklı çalışmaktadır” diye belirmiştir. Erkekler dili daha çok fikirlerini ifade etmek ve problem çözmek için kullanırken kadınlar ise dili daha çok endişelerini, günlük deneyimlerini ve sıradan düşüncelerini paylaşmak için kullanıyor. Erkekler dili grup içindeki bağımsızlıklarını ve yerlerini korumak için kullanırken, kadınlar bağlantı kurmak ve yakınlık duygusu yaratmak için kullanıyor. Erkekler problemlere saldırırken kadınlar dinlemeyi, destek vermeyi ya da anlayış göstermeyi tercih ediyor. Tüm bu farklılıklara dayanarak kadın ve erkek ilişkilerinde etkili iletişim nasıl sağlanır? Karşılıklı olarak net olmak gerekir, kadın beyni sözel ağırlıklı çalıştığı için kendisini ifade ederken daha fazla kelime kullanır. Fakat erkek beyni rasyonel kavramlarla çalıştığı için 9(dokuz) kelimeden fazlasını anlayamayacaktır. Kadınlar tartışma esnasında anlaşılamamaktan yakınırlar fakat erkek beyni sözel olarak çalışmadığı için iletişim problemi doğar. İkili ilişkilerde “ben” dili kullanılmalıdır. Yani karşı tarafın yapmadıklarını dile getirmek yerine; “Bu hareket doğrultusunda ben kendimi değersiz hissettim” gibi bir dil kullanılmalıdır. Ara vererek konuşmak çok etkilidir. Uzun süreli konuşmak karşının dinlemesini zorlaştırmaktadır. “Zihin okuma” yapılmaması gerekmektedir. Karşıdaki insanın düşüncelerini okumaya çalışmak yerine kendi ihtiyaçlarına ve duygularına odaklanmak etkili iletişimi sağlar. Atfetme, bireyin, gözlemlenebilir olayları, neden ve sonuç ilişkisini esas alarak, birtakım nedenlere dayandırmasıdır. Nedensellik yükleme olarak da adlandırılan atfetme, bireylerin hem kendi davranışlarının hem de başka bireylerin davranışlarının sebeplerini anlamaya çalışma süreci olarak tanımlanmaktadır. Temel atfetme yanılgısında insanlar, yeterince olumlu olmayan durumlarda kendi davranışları için dışsal nedenler yükleme ve başkalarının davranışları içinse içsel nedenler yükleme eğilimindedirler. İnsanın kendisine karşı dışsal atıf yapmasının temel sebebi kendine ait olumlu ve tutarlı imajını sürdürmeye çalışması iken başkalarına karşı içsel atıf yapmasının en önemli nedenlerinden biri durumsal detayların tümüne bakmaktansa içsel bir atıf yapmanın daha az çabayı gerektirecek olmasıdır. Durumu ya da olayı içselleştirmek bireyi daha saldırgan yapar. Bunun yerine olaylara bütüncül yaklaşarak kişi bu davranışı yapmayı neden tercih etti ya da onu bu tutuma iten şey neydi? Sorusuna cevap aramak çok daha sağlıklı iletişimi sağlayacaktır. Bazen etkili iletişim kurmaya çalışırken kişinin amacı anlaşılmak yerine kendini ifade edebilmek olmalıdır. Genellikle bireyler karşıyı dinlerken cümleleri kendi filtrelerinden geçirerek anlarlar. Bu filtrelerde birçok faktöre göre değişkenlik sağlamaktadır; kültür, yaş, sosyal çevre, eğitim düzeyi gibi. Bireyin amacı duyguları içinde tutmak yerine etkin bir şekilde ifade edip rahatlama yolunu seçmek olabilir. İnsan sosyal bir varlıktır ve konuşarak, anlatarak rahatlama yolunu tercih eder. Daha öz, net ve samimi bir dil etkili iletişimi sağlayacaktır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)

Yazar

İrem Kileci

Psikoloji Uzm. Kl. Psk.

Randevu al