Bu şemanın kökenleri ebeveyn tutumlarıyla son derece ilişkilidir. Anne-babanın çocuğu sürekli ya da sık sık eleştirmesi, “onu sen yapamazsın” “senin yapabileceğin bir şey değil” gibi güven kırıcı ya da denemesine izin vermeyen ve fırsat sunmayan bir tutum göstermesi bu şemanın oluşmasına neden olabilir. Aynı şekildeki öğretmen tutumlarının da bu şemayı oluşturması çok mümkündür. “Aptal mısın sen!” “Salak mısın sen!” “Beceriksiz” gibi yaklaşımlar bu şemanın oluşmasına zemin hazırlar. Yine aynı şekildeki arkadaş tutumları da bu şemanın doğrulanmasını sağlayabilir. ……kişisi için “O zaten iyi koşamaz” ya da “ O zaten hiç ders çalışmaz, o zaten hiç güzel resim yapamaz” gibi tutumlar da başarısızlık şemasını oluşumuna neden olabilir.
Bunun yanı sıra anne-babanın, öğretmenin yaptığı kıyaslamalar, çocuğun da kendisini diğerleriyle kıyaslamasına ve kendi içerisinde nasıl olduğundan çok diğerlerine göre kendisini başarılı, başarısız, iyi veya kötü olarak nitelendirmesine neden olur. Bu durumda başarılı ya da başarısız olması kendisinin kontrolünde değil, maalesef başkalarının elindedir. Diğerlerine göre kendisinin nerde ve nasıl olduğunu belirler. Bu zaten eğitim ve öğretim sistemimizde temelde yaptığımız bir hata olduğu için düzeltilmesi de oldukça güçtür. Biz düzeltsek sistem bu şekilde çalışır.
Yine yapılan hatalardan biri de haksız yere yapılan kıyaslamalardır. Abla ya da abiyle ya da kendisinden daha büyük başkasıyla.Bu durumda da abla ya da abiyle o alanda boy ölçüşmek zor olacağı için denemekten vazgeçilmiş ve başarısızlık kabullenilmiş olabilir.
Anne-babanın çok başarılı olması veya yüksek standartlarının olması, mükemmelliyetçi yapıları da çocuğun hiç bire zaman onlar gibi başarılı olamayacağını ya da onların yüksek standartlarını yakalayamayacağını düşünmesine neden olup vazgeçmeye neden olabilir. Özellikle bugünkü eğitim sisteminde başarı için neredeyse aileleri tarafından yarıştırılan, birer yarış atına dönüşmüş çocukların kaygı ve anksiyeteleri gerçekten düşündürücüdür. Başarılı bireyler yetiştirelim derken psikolojik sorunları olan bireyler yetiştiriyor olabiliriz.
Anne-babanın başarılı olduğunuzu umursamamış ve yeterli düzeyde takdir etmemiş olması da böyle bir şema oluşumuna neden olabilir. Anne-baba çocukla yarış içerisine girmiş ya da yine mükemmeliyetçi tutumunu sürdürüyor olabilir. Çocuğun başarıları karşısında “O da bir şey mi ben senin zamanın da şunları şunları yaptım” gibi, çocuğun başarısını küçümsemek, çocuğun başarılı olduğu zamanlarla ilgili kendisini tehdit altında hissetmesine neden olabilir.
Okulda, sporda veya diğer alanlarda herhangi bir öğrenme güçlüğü, kekemelik, artikülasyon sorunu, fonolojik bozukluk gibi çeşitli konuşma problemlerinin olması, dikkat eksikliği , koordinasyon sorunu veya motor becerilerle ilgili bir sorunun olması küçük düşürülmemek için vazgeçmeye neden olmuş ve başarısızlık şeması kabullenilmiş olabilir.
Bunların dışında farklı bir ülkeden, farklı bir yöreden gelmek, maddi durum ya da çeşitli olanaksızlıklar diğerleri tarafından yadırganabilir ya da kişi tarafından rahatsız hissettiren bir şey olarak algılanabilir. Bu durum da kişi kendisini diğerlerinden daha aşağıda görebilir. Bu nedenle de başarısızlık şeması oluşabilir.
Çocukken ebeveynimizin bizim için gerekli sınırları koymamış olması da bizim özdenetim ve sorumluluğu öğrenemememize, başarılı olmak için gerekli disiplin, düzen ve çalışma alışkanlığı gibi becerileri kazanamamamıza neden olabilir. Bu durum da başarısızlık yaşantısını doğurur ve bu yaşantıyı kabullenebiliriz.
Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.
DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.