SİZ DE RİSK ALTINDA OLABİLİRSİNİZ

Yazar Sebahattin AlbayrakÜrolog • 13 Eylül 2017 • Yorumlar:

İdrar yolu taşlarının, böbrekte veya idrar yollarının herhangi bir yerinde oluşan,
idrarda çözülemeyen ve atılamayan kimyasal maddelerin zamanla kristalleşmesi ve birikmesi
ile oluşan sert cisimlerdir.
Böbrek ve idrar yolları taşlarının %80’i kalsiyum içeren taşlardır. İdrarda bazı
maddelerin yoğunluğunun taş oluşumunun yönlendirmektedir. Özellikle beslenme tarzı ve
iklim özellikleri gibi çevresel etkenler, idrarda atılan kristallerin yoğunlaşmasına,
kümeleşmesine ve birikip ‘taş’ oluşumuna sebep olmaktadır. Kristal yoğunlaşması ve taş
oluşumu, böbrekte ‘nefron’ olarak adlandırılan ve her böbrekte bir milyon kadar olan tubüler
(boru şeklinde) yapılarda başlamaktadır. Nefronların görevi, kanı süzmek ve atılması gereken
artıkları idrar olarak atmaktır.
Günlük sıvı alımı 1.5 lt’nin altında olanlarda, taş hastalığı riski daha fazladır. Diyet
yaparken; kalsiyum, oksalat, sodyum ve karbonhidratların gereğinden fazla alınması, yetersiz
miktarda turunçgil tüketimi ve aşırı derecede güneş ışınlarına maruz kalmak taş hastalığı için
risklidir.
Üriner sistem taş hastalığı tüm dünyada %5 - 10 oranında görülmektedir. Ancak
hastalık sıcak iklimlerde ve kurak dağlık kesimlerde daha sıktır. Bazı genetik sorunlar,
metabolik bozukluklar ve en önemlisi beslenme, yaşam tarzı ve çevresel etkenler (iklim-
sıcaklık-su kaynakları) hastalığın oluşumuna sebep olmaktadır.
İdrar yolu taş hastalığı; erkeklerde kadınlara oranla 23 kat daha fazla görülmektedir.
Ailevi taş hastalığı olanlarda yüzde 25 risk vardır. Hareketsiz yaşam tarzı da taş hastalığında
tetikleyici faktörlerdendir. Doğuştan böbrek ya da idrar kanalında anatomik bozukluğu
olanlarda, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu geçirenlerde ve idrar yollarının herhangi bir
bölgesinde darlık gelişen hastalarda daha fazla görülür.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)

Yazar