Sosyal Fobi (Toplumsal Kaygı Bozukluğu)

Yazar Seda Arı ÜzerPsikolog • 21 Şubat 2022 • Yorumlar:

A. Kişinin başkalarınca değerlendirilebilecek olduğu bir ya da birden çok toplumsal durumda (ör: karşılıklı konuşma, tanımadık insanlarla karşılaşma) gözlenme ( ör: yemek yerken ya da içerken ) ve başkalarının önünde bir eylemi gerçekleştirme (ör: bir konuşma yapma) sırasında belirgin korku ve kaygı yaşama.

Not: Çocuklarda kaygı yaşıtlarının olduğu ortamlarda ortaya çıkmalı ve yalnızca ebeveynlerle olan etkileşimler sırasında çıkmamalıdır.

B. Kişi olumsuz olarak değerlendirilecek bir biçimde davranmaktan ya da kaygı duyduğuna ilişkin belirtiler göstermekten korkar. (Küçük düşeceği ya da utanacağı bir biçimde; başkalarınca dışlanacağı ya da başkalarının kırılmasına yol açacak biçimde). Ör: kekelemekten korkar.

C. Söz konusu toplumsal durumlar, neredeyse her zaman korku ya da kaygı doğurur.

Not: Çocuklarda korku ya da kaygı, ağlama, bağırıp çağırarak tepinme, donakalma, sıkıca sarılma, sinme ya da toplumsal durumlarda konuşamama ile kendini gösterebilir.

D. Söz konusu toplumsal durumdan kaçınılır ya da yoğun bir korku ya da kaygı ile buna katlanılır.

E. Duyulan korku ya da kaygı, söz konusu toplumsal ortamda çekinilecek duruma göre ve toplumsal- kültürel bağlamda orantısızdır.

F. Korku, kaygı ya da kaçınma sürekli bir durumdur, 6 ay ya da daha uzun sürer.

( Amerikan Psikiyatri Birliği, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı, 5. baskı( DSM-5),Tanı Ölçütleri Kitabından, çev, Köroğlu E, Hekimler Yayın birliği, Ankara,2014)

Sosyal fobi bir çok terapi sistemi tarafından çalışılan bir rahatsızlıktır. Ancak ben sizlere etkililiği kanıtlanmış 2 terapi yönteminden bahsetmek istiyorum. İlki bilişsel davranışçı terapi, ikincisi ise diğer terapi ekollerinden de etkilenen, geliştirilmiş, genişletilmiş form olan şema terapidir. Bilişsel davranışçı terapinin tedavi programında; psikoeğitim, beceri eğitimleri ( sosyal beceriler, bilişsel yeniden yapılandırma, sorun çözme) ve davranışçı maruz bırakma yöntemleri yer almaktadır. Şema terapi yöntemiyse yine bilişsel davranışçı tekniklerinden yararlanmakla birlikte, probleme neden olan kök şemalarla çalışır. Şemalarla yapılan çalışmada bilişsel, davranışsal, duygusal metotlar kullanılır. Sosyal fobinin kökeninde kusurluluk, sosyal izolasyon ve başarısızlık şemalarının daha etkin olduğu bulunmuştur.

Sosyal fobiye sahip bireyler diğer kişilerin, kendilerini sosyal olarak beceriksiz, yetersiz, itici olduklarını düşündüğünü zanneder. Ve bundan dolayı yoğun utanç duygusu hissederler. Bu duygu geçmişten beri onunla olan oldukça tanıdık bir duygudur. Sosyal ortamda herhangi bir beceri göstermeleri gerektiğinde hemen ortaya çıkar.

Sosyal olarak yetersiz, beceriksiz hatta itici olduklarını düşünen bu bireylerin en büyük kaygılarından birisi de insanların bu gibi nedenlerden dolayı onlarla görüşmek istemeyeceklerini düşünmesidir. İnsanların kendilerini sevmeyeceğine olan inançları üzülmelerine neden olur. Özgüvenleri oldukça düşük olan bu bireyler sosyal ortamlardan kaçma ya da önlem alma gibi davranışlar gösterirler.

Örneğin sosyal fobiye sahip bir kişinin sınıfta sunum yapması gerektiğinde, yapacak olduğu sunumda rezil olmaktan, heyecanını kontrol edememekten ve bu durumlar yaşanırsa insanların onun hakkındaki düşüncelerinden aşırı bir korkusu vardır. Aşırı korkuyu bedeninde heyecan olarak algılayan kişi bunun başkaları tarafından algılanmasından korkar. Eli ayağı titremeye başlar ve aslında korktuğu başına gelir. Buna psikolojide ‘kendini doğrulayan kehanet’ adı verilmektedir. Sosyal fobi psikoterapi eşliğinde tedavisi mümkün bir rahatsızlıktır.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)