Sporcularda Sitrülin ve L-Triptofan Kullanımı

Yazar Gökhan ÇelikDiyetisyen • 18 Aralık 2019 • Yorumlar:

Sitrülin

Sitrülin, esansiyel olmayan amino asitlerden biridir ve çoğu gıdada, özellikle bilimsel adını aldığı karpuzda (Citrullus vulgaris) bulunur.

Sitrülinin metabolik özellikleri son 10 yıla kadar büyük ölçüde göz ardı edilmiştir, fakat düzenleyici özelliklerinin ve nitrojen homeostazında anahtar görev almasının ortaya çıkması üzerine, umut verici olarak nitelendirilen bir aminoasit olmuştur.

Sitrülinin glutaminle kombine bir şekilde kullanılması, iskelet kaslarına daha iyi oksijen iletimi ve besin iletimini sağlayabilecek nitrik oksit üretimini tetikleme özelliğini arttırabilir. Kaslara daha fazla besin öğesi gitmesi, daha iyi yenilenme ve daha iyi büyüme gerçekleşmesi anlamına gelebilir. Sitrülin takviyesi kas erimesine sebep olan katabolik durumun önüne geçmesi açısından umut vericidir, ancak bu bilgiyi destek olacak insan araştırmalarına ihtiyaç vardır.

 

Bazı çalışmalar, sitrülin takviyesinin tek başına nitrik oksit sentezini artırabileceğini ileri sürmektedir. Bununla birlikte, sitrülin takviyesinden sonra egzersiz performansının arttığını söyleyen çok az çalışma vardır. Diğer aminoasitler ve vitaminlerle kombine bir şekilde kullanılması, NO sentezi ve egzersiz performansının arttırılması için etkili olduğu bildirilmiştir.

L-Triptofan

 

L-triptofan piyasada saf olarak mevcut olmayan fakat, bir çok ticari destekle karışım halinde mevcut olan elzem bir aminoasittir ve raporlara göre; depresyonu, uykusuzluğu, aşın heyecanı ve regl dönemi öncesi stresi tedavi edici etkileri vardır. Triptofanın sadece %1’lik kısmı protein biyosentezinde kullanılmaktadır. Triptofanın büyük miktarı, önemli olan iki biyokimyasal yol aracılığıyla, nöroimmünolojik sinyal proseslerinde yüksek bir etkisi olan moleküllere çevrilir. Bunlar; triptofan 5-hidroksilaz (T5H) tarafından gerçekleştirilmekte olan 5- hidroksitriptofanın yapımı ve nihai ürünü nikotinamid adenin dinükleotit (NAD) olan kinürenin yolağıdır. 5-hidroksitriptofan, daha sonra özellikle beyinde, trombositlerde ve mide bağırsak sisteminde bulunan 5-hidroksitriptamine (5-HT, serotonin) çevrilir.

 

Yetişkin sağlıklı bir birey için 5mg/kg/gün L-triptofan tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Kaju fıstığı, fıstık, ceviz, badem ve benzeri kabuklu yemişlerin; kabak çekirdeği, susam ve ayçiçeği ve benzeri çekirdeklerin; buğdayın ve soya fasulyesinin, mısır ve pirinç gibi tahılların triptofandan açısından zengin olduğu bilinmektedir. Bunlar gibi yiyeceklerin tüketilmesi vücuttaki triptofan varlığını arttırabilir.

 

Beyinde gerçekleşen serotonin sentezi yapılabilmesi triptofan varlığı gereklidir. Proteinden zengin besinlerin alınması kandaki çeşitli aminoasit seviyelerinde artış sağlar.

 

Geçtiğimiz yıllarda, sporcular, ergojenik etkileri olduğu düşüncesiyle, L-triptofan kullanımına başvurmaktaydılar. Teoride bu etkiler beyindeki serotonin miktarının yükselmesini sağlar, bu artış ağrı ve sızıya karşı direnç sağlar ve yüksek süreli aktivitenin yarattığı rahatsızlığı azaltır, bu sayede yorgunluğun gecikmesi sağlanır. Bu teorik model, 1988'de Segura ve Ventura'nın yaptığı bir çalışmada, deneklere toplam 12 g L-triptofan (24 saat içinde, 4 kez 300 mg'lık dozlar) yükleyip, toplam aktivite süresinde % 49'luk bir artış gözlemlemişler ve bu teorinin bilimsel açıdan geçerlilik kazanmasını sağlamışlardır. Ancak spor performansı konusunda çok büyük beklentiler içinde bulunulmaması gerekmektedir. Ayrıca daha sonra yapılan çalışmalarda yukarıda belirtilen sonuca ulaşılamamıştır. Seller ve ark. tarafından gerçekleştirilen  daha kapsamlı iki çalışmada, 1,2 g L-triptofan desteği ile objektif ya da subjektif hiçbir gelişme gözlemlenememiştir.

 

Vücuttaki serotonin miktarının artması yorgunluk ve tükenmeyi hızlandırıcı etkisi de bulunmaktadır. Bu yüzden kullanılması halinde çok dikkatli olmak gerekir ve kanıtlanmış herhangi bir etkisi de mevcut değildir. FDA, 1989 tarihinde ABD’de görülen EMS salgılını ile bağlantısını tespit ettiği L-triptofan içeren besin desteklerinin tüketilmesini sınırlandırmayı planlayan bir çalışma başlatmıştır 

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)