Tatlandırıcılar

Yazar Merve Can TezelDiyetisyen • 27 Kasım 2018 • Yorumlar:

Herkese merhabalar. Bu hafta sizlere tatlandırıcılardan bahsetmek istiyorum.
Tatlandırıcılar hepinizin de bildiği gibi sofra şekerinden daha tatlı fakat daha az enerji içeren kimyasal maddelerdir. Tatlandırıcı içeren düşük kalorili veya kalorisi azaltılmış yiyecek ve içecekler tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır.

Sofralarımızda ve yiyeceklerde kullandığımız şeker sukrozdur. Meyve şekeri olarak adlandırdığımız, meyvelerin içinde doğal olarak bulunan şeker fruktozdur. Tatlandırıcılar ise şeker alkolleri, yapay tatlandırıcılar ve doğal tatlandırıcılar olarak üçe ayrılır;

Şeker alkolleri yiyeceklere tat vermenin yanında hacim ve şekil kazandırır, nemli kalmalarını sağlar dolayısıyla sıkça hazır gıdaların etiketlerinde de isimlerini görebilirsiniz. Sorbitol, mannitol, ksilitol, maltitol, isomalt şeker alkollerinin bazılarıdır. Şekerli ürünler, şekerli sakızlar, jöle, dondurulmuş gıdalar, fırınlanmış gıdalar, çikolata, sütlü tatlılar ve dondurmada şeker alkolleri bulunmaktadır. Şeker alkollerinin birçoğu vücutta tamamen emilmedikleri için fazla miktarda alımlarda ishal görülebilmektedir. Fazla miktarda alımı bazı gastrointestinal sorunlara yol açabilir.

Sakarin, aspartam, asesülfam K, sukraloz ve neotam ise yapay tatlandırıcılardır. Kalorisi normal şekere göre çok daha düşük olduğu için bazı ‘’şekersiz’’, ‘’şekeri azaltılmış’’ gıdalarda veya tablet ve sıvı formları da sık sık kullanılmaktadır. Bazı diyabet hastaları şeker kullanmak yerine bu sıvı veya tablet şeklinde yapay tatlandırıcıları kullanmaktadır.

Stevya, bal, akçaağaç şurubu, pekmez vs. de doğal tatlandırıcılar grubudur.

Peki şekere alternatif olarak kullanılan bu tatlandırıcıların sağlığa olan etkileri nelerdir? Biraz da bunlardan bahsedelim. Tatlandırıcılar üzerine şuana kadar yapılan birçok çalışma bulunmaktadır. Kanada Tıbbi Derneği Dergisi’nde yayınlanan bir makalede yapay tatlandırıcıların uzun vadede obezite, kilo artışı, glikoz intoleransı, diyabet, hipertansiyon ve kalp sorunlarına yol açabileceği ortaya çıkmıştır. İsrailli bir araştırma ekibi 11 hafta boyunca fareler üzerinde yaptıkları deneyde bazı farelere yapay tatlandırıcı bazı farelere ise doğal tatlandırıcı vermişlerdir. 11 hafta sonunda yapay tatlandırıcı tüketen farelerde glikoz intoleransı ortaya çıkmıştır. Yapılan bir başka araştırmada yapay tatlandırıcıların mikrobiyatayı olumsuz etkilediği ve zayıflamak için kullanımında çok da etkili olmadığı ortaya çıkmıştır. İştah kontrolü üzerinde bilinenin aksine iştahı artırdığı ve obeziteye yol açtığı da araştırmalar arasındadır. Dünya Sağlık Örgütü hamilelerde yapay tatlandırıcı kullanımında anneden bebeğe geçip birikim yapabileceği saptandığı için kullanımını yasaklamıştır.

Amerikan Kalp Birliği tarafından yapılan bir açıklamada yapay tatlandırıcıların mesane kanserine yol açabileceğine dair önemli bulgular bulunmuştur. Ancak bunun aksine hiçbir karsinojenik etkisi olmadığını bildiren de birçok çalışma vardır.

Kronik ve yüksek dozlarda kullanımlarında ciddi metabolik rahatsızlıkların ortaya çıkma etkisi vardır. Tabiki bunlar birer araştırma olması nedeniyle üzerine kesin konuşamayız. Fakat yapay tatlandırıcıların uzun vadede sağlık etkileri tam olarak anlaşılana kadar uzak durmayı tavsiye ediyorum.

Pazartesi başlanan diyetlerin devamının gelmesi temennisiyle, iyi haftalar dilerim.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)