Testis Kanseri

Yazar Sinan ZerenÜrolog • 17 Kasım 2016 • Yorumlar:

Erkeklerde sperm ve erkeklik hormonlarını üreten testislerin biri veya her ikisindeki hücrelerin malign (habis) hale gelmesi sonucunda testis kanseri oluşur. Erkeklerde 15 ila 34 yaş arası en sık tespit edilen tümördür. Tedavideki gelişmeler sonucu günümüzde testis kanserli hastalarda iyi bir seyir görülmektedir. Özellikle erken teşhis edilen kanserlerin %95’den fazlası iyileştirilebilmektedir.

Cerrahi olarak düzeltilmiş olsa da inmemiş testis bir risk faktörüdür. Penis, testis veya böbrekler ile ilgili doğumsal bir yapı farklılığının olması durumunda yatkınlık artabilmektedir.

Testis kanserlerinin büyük çoğunluğu germ hücre tümörleridir (spermleri oluşturan hücrelerden köken alan tümörlerdir.) Germ hücre tümörlerinin iki tipi vardır; seminomlar ve seminom dışı olanlar. Bazı tümörler her iki tipi de içermektedir. Nadir olarak testisin destek dokusundan (stroma) tümör gelişebilir ki bu tümörler genellikle daha iyi huyludur.

Testis muayenesi - Prof. Dr. Sinan ZerenTestis kanserleri doktor tarafından rutin muayenede veya daha sıklıkla hastanın kendisi tarafından tespit edilir. Testiste ağrısız şişlik, sertlik, skrotumda ağırlık, alt karın bölgesi ve kasıklarda ağrı veya skrotumda ani sıvı toplanması ve şişlik şeklinde bulgular olabilir.

Hastanın muayenesi ve ultrasonografik olarak testis tümörü ile uyumlu bulguların olması halinde tümör belirteci olan bazı kan testlerinin yapılması ve testise yönelik cerrahi tedavinin hızlı bir şekilde planlanması gerekir. Kanserin vücuttaki yayılımını değerlendirebilmek için tüm vücut tomografisi gibi ek tetkikler yapılır.

Erken evre seminomlarda ışın tedavisi sıklıkla gerekir. Daha ilerlemiş olgularda ve seminom dışı tümörlerde ek cerrahi tedaviler ve kemoterapi gerekebilir.

Tek sağlıklı testis cinsel fonksiyonlar ve sperm üretimi için yeterlidir. Ancak; kanserli testisin alınması sonrası gerekebilecek ek tedavilerin özellikle sperm üretimi üzerine olası olumsuz etkileri nedeniyle tedavi öncesi sperm alınması ve dondurularak saklanması imkanı hastalara sunulmalıdır. Başarıyla tedavi edilen hastaların düzenli takipte olması önemlidir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)