Tüp Mide Ameliyatı

Yazar Uğur YaşarGenel Cerrah • 30 Ekim 2018 • Yorumlar:

Sleeve gastrektomi (tüp mide) ameliyatı nedir? Kimlere uygulanır?

Yazıya başlamadan önce özellikle şunu vurgulamak istiyorum; obezite cerrahisi asla estetik bir ameliyat olarak düşünülmemelidir. Obezite günümüzde ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Obezite ve metabolik cerrahide temel amaç hastanın daha güzel görünmesi değil, obezite nedeni ile kötüleşen yaşam kalitesinin yükseltilmesi, obezitenin sebep olduğu diyabetin ve diğer pek çok sorunun (kalp krizi riski, hipertansiyon, uyku apnesi, felç, eklem sorunları vb) önlenmesi ve yaşam süresinin uzatılmasıdır.

Sleeve gastrektomi ya da halk arasında daha sık bilindiği ismi ile tüp mide ameliyatı günümüzde obezite ve neden olduğu hastalıkların tedavisinde sık uygulanan cerrahi yöntemlerdendir.

Nasıl yapılır?

Tüp mide ameliyatı kısıtlayıcı ameliyat grubuna dahil olan bir yöntemdir. Yani amaç mide hacmini azaltarak kişinin daha az yemek ile doymasını sağlamaktır. Laparoskopik (kapalı) yöntem kullanılır. Midenin yaklaşık %80 lik bir kısmı stapler denilen özel cihazlar kullanılarak kesilir ve çıkarılır.

Etki mekanizması nedir?

Mide hacmi küçüldüğü için hasta ameliyattan sonra çok daha az yemek ile doyacaktır. Ancak tek etkisi bu değildir. Midenin çıkarılan kısmından kana karışan ve açlık hissinden sorumlu ghrelin adı verilen hormon da vücuttan uzaklaştırılmış olur. Böylece kişi hem küçük midesinden dolayı az yemek ile doyar hem de ghrelin hormonu yokluğu nedeni ile açlık hissinde ciddi bir azalma olur. Diyet yaparken hissedilen açlık hissi olmadığı için vücudun açlık karşısında göstermiş olduğu metabolizmayı yavaşlatma yanıtı da ortadan kalkar. Konunun detayları “diyet ile neden kilo vermekte zorlanıyoruz” yazımda mevcut, onu da okumanızı öneririm.

Kimler bu ameliyat için uygundur?

Tüm morbid obez hastalara uygulanabilir. Ancak özetlemek gerekir ise;

  1. Vücut kitle indeksi 40 ve üzerinde olan kişiler

  2. Vücut kitle indeksi 35-40 arasında olup, 6 ay süre ile diyetisyen kontrolünde diyete  rağmen kilo verememiş ve ya verdiği kiloyu geri almış hastalar,

  3. Vücut kitle indeksi 30-35 arasında olan, tip-2 diyabeti, hipertansiyonu, hiperlipidemi, uyku apnesi gibi metabolik sendromu olan hastalara uygulanabilir.

Kimlere yapılmaz;

  1. Ameliyatı sadece estetik-kozmetik kaygılar ile olmak isteyenler

  2. Psikiyatrik değerlendirme sonucunda kontrolsüz aktif psikiyatrik hastalığı olanlar, primer yeme bozukluğu olanlar,

  3. Ciddi kalp yetmezliği, KOAH gibi genel anestezi almasını engelleyecek hastalığı olanlar

  4. Yapılan endoskopide mide ülseri varlığında ülser tedavi edilene kadar

  5. Ameliyat sonrası dönemde verilecek diyete uyamayacak olanlara

  6. Obezite sebebi kortizon kullanımı, guatr hastalığı gibi endokrin sebeplere bağlı olanlara bu ameliyat yapılmaz.

Riskleri nelerdir?

Tüm cerrahi işlemlerde olduğu gibi bu ameliyatın da riskleri elbette var. Bu riskleri anesteziye ait riskler ve cerrahiye ait riskler olarak ikiye ayırmak mümkündür.

Cerrahiye ait riskler: ameliyat sırasında ya da sonrasında kan nakli gerektirecek kanama, istenmeyen organ yaralanması, karın içi apse ve iltihaplanmalar, yara enfeksiyonları olarak sayılabilir.

Benim asıl üzerinde durmak istediğim konu bu ameliyatı düşünen hastalarımızın özellikle medyada çıkan haberler nedeni ile korkuya kapılmalarıdır. Öncelikle korkmak son derece doğal bir tepki. Ancak atladığımız konu ameliyata bağlı ölüm oranının %0,1-0,3 (binde 1-3) arasında olmasıdır. Bu risk safra kesesi ve guatr ameliyatı risklerinden daha düşüktür. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki obezite ameliyatı olmamak, ameliyat sonrasında ölüm riskinden 9 kat daha fazla ölüm riski taşımaktadır. Ve yine gösterilmiştir ki obezite insan hayatını ortalama 13 sene kısaltmaktadır.

Ameliyattan sonra ne zaman normal yemeye başlayacağım?

Ameliyattan sonra mide dikiş hattından oluşabilecek ayrılma, sızıntı ihtimalini en aza indirmek için hastalarımıza bir süre kademeli bir diyet uygulanmaktadır. Ancak 1. Aydan itibaren hastalarımızın normal yemeye geçmesine izin veriyoruz.

Hastanede kaç gün kalırım?

Şehir dışından gelen hastalarımızı en az 3 gün süre ile hastaneden gözetim altında tutmakta fayda görüyoruz. Ancak hasta aynı il içerisinde ve ulaşım problemi yok ise ameliyatın 2. Gününden itibaren evine gönderilerek günlük telefon görüşmeleri yapılır.

Normal hayatıma ve işime ne zaman dönerim?

Ameliyatın 1. Haftasından sonra, verilen diyete uymak kaydı ile ve kendisini hazır hissediyorsa  kişi işine dönebilir, hareket kısıtlaması yoktur.

Saçlarım dökülür mü?

Evet. Ameliyat sonrası 1. Aydan sonra 3. Aya kadar hastalarda saç dökülmeleri görülebilir. Ancak bu dökülme kanser tedavisi gören hastalardaki gibi değil, sadece kırılma ve banyoda ya da saçlarımızı tararken elimize normalden daha fazla saç gelmesi şeklinde olur. Bu durum tamamen geçici ve geri dönüşümlüdür. Saçları normal beslenme ve normal kilolara geldikçe tekrar eski sıklık ve gürlükte çıkacaktır.

Kilo verdiğimde sarkmalar olur mu?

Kilo verildikçe deride gevşemeler ve yer yer sarkmalar olacaktır. Genelde bu sarkmalar vücut kitle indeksi çok yüksek değilse çok belirgin olmamaktadır. Pek çok hasta düzenli spor yaparak bu sarkmaların önüne geçebilmektedir. Biz de normal beslenmeye geçildikten sonra hastalarımıza spor yapmalarını önemekteyiz.

Gebelik düşünüyorum, ne zaman gebe kalabilirim?

Ameliyattan sonra 1. Yıldan itibaren gebe kalınmasında ve çocuk sahibi olunmasında hiçbir engel yoktur. Hatta yüksek kilo nedeni ile polikistik over hastası ve adet düzensizliği olan, bu nedenle çocuk sahibi olamayan bazı hastalar, cerrahi tedavi ile kilo verdikten sonra çocuk sahibi olabilmektedir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)