Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB) Nedir?

Yazar Fatma Dilara AltunbaşPsikolog • 9 Mayıs 2018 • Yorumlar:

“Kaygı”, “kaygılı olma hali” veya halk dilinde “evham yapmak” insana özgü ve günlük hayatımızda her birimizin deneyimlediği bir durumdur. Birçoğumuzun düşündüğünün aksine kaygı duymak başlı başına problemli bir durum değildir; aksine normal düzeyde duyulan kaygı bizleri olabilecek olumsuzluklara karşı önlem almaya iter ve bu sayede olabilecek tehlikelerin önüne geçilebilir.

“Sürekli kötü bir şey olacakmış gibi geliyor, bu ihtimali düşünmeden duramıyorum”, “Çocuğumu hiç bir yere yollamak istemiyorum, her an başına bir şey gelebilir, haberlerde neler görüyoruz”, “Geceleri ‘acaba eve hırsız girer mi ya da biri eve girip eşimi, beni veya çocuklarımı öldürür mü’ diye ödüm kopuyor, bunları düşünmekten uyuyamıyorum” gibi cümleler Yaygın Ankisyete Bozukluğunun (YAB) varlığıyla ilgili ipucu verebilecek en tipik ifadelerdir.

Yukarıdaki örnek ifadelerden de anlaşılacağı gibi YAB’ın tanımı “gerçekte bir tehdit ya da durum olmamasına karşın aşırı bir endişe halinde olma” durumudur. Aşırı kaygılı olma durumu kişinin gündelik hayatını olumsuz etkiler, günlük işlevini kısıtlar, yaşam kalitesini düşürür, akut ya da kronik hastalıklara sebebiyet verebilir. Uyku düzeninin bozulması, bununla beraber gelen yorgunluk hissi, baş ağrısı, kas ağrıları, dikkatini toparlayamama, en ufak uyarana karşı dahi aşırı irkilme tepkisi, kalp atış hızında artma, terleme, vücut ısısında değişme vb. belirtilere YAB halinde sıkça rastlanır.

YAB aslında oldukça sık rastlanılan bir durumdur; her 100 kişiden 5 ya da 6 kişide YAB vardır. Yaş alımıyla beraber kaygıya karşı olan duyarlılık artar. Bu nedenledir ki yaş alındıkça bireyler olaylara karşı geçmiş zamana göre daha yoğun kaygı yaşarlar.

YAB’ın Ortaya Çıkma Sebepleri

YAB temellerini erken çocukluk döneminde maruz kalınan olumsuz yaşam olaylarından ve stresten alır. İlk işaretleriniyse ergenlik döneminde ve genç yetişkinlik döneminde vermeye başlar. Stresli dönemler baş gösterdikçe YAB belirtileri alevlenir, stresin azaldığı dönemlerde ise belirtiler hafifleyebilir. Genetik ve biyolojik etkenler hastalığın ortaya çıkmasında etkili faktörlerdir.

YAB Tedavisi

YAB tedavi edilebilmektedir. İyi bir psikiyatrik değerlendirmenin ardından uygun terapi ekolünün seçilmesiyle (Bilişsel Davranışçı Terapi, EMDR, Şema Terapi vb.) danışanların bir çoğu psikoterapiden fayda görmektedir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)