Aile Özelliklerinin Birey Üzerindeki Etkileri

Yazar Derya UtkuPsikolog • 23 Haziran 2020 • Yorumlar:

Aile tutumları bireyin duygusal, sosyal ve kişilik gelişiminde etkilidir. Ailedeki temel unsurlara baktığımızda eşler arası ilişki, çocuk-anne-baba arasındaki ilişki, ikili ilişkiler, kardeş ilişkileri, iletişim, roller, başa çıkma becerileri, duygular, günlük işlevler gibi tanımlarla karşılaşırız. Bu unsurlar çerçevesinde her ailenin kendine has bir yapısı, sistemi vardır. Kendine özgü kuralları da. Birey nasıl kendine özgüyse, aile de öyledir.

Hiçbir aile mükemmel değildir, çatışma, stres, problemler ve hatalar olur, insanidir. Ailece içinden geçilen zor durumlar olabilir. Kayıp, yas, sarsıcı doğa olayları gibi. Çocukluğun duygusal gelişiminin yapısını oluşturan şeylerden biri olağan ya da zorlayıcı olaylar karşısında aile içi tutumların nasıl olduğu, nasıl yönetildiğidir. Bazı aile tutumları toksiktir, zarar verir, çocuğun/bireyin duygusal, sosyal gelişimine olumsuz etki eder. Bunlara örnek vermek gerekirse;

 

Fiziksel, duygusal ya da cinsel tacizin varlığı... 

Taciz her ne şekilde olursa olsun, fiziksel, cinsel ya da sözel, çocuğu yaralar, var olan yetenek ve becerilerini iyi şekilde kullanamamasına sebeptir. İçe kapanık bir çocuğu utangaçlığından ötürü suçlamak ‘niye böylesin, dışa dönük ol biraz, bak arkadaşlarına” diyerek olumsuz eleştirmek çocuğun ileriki yaşamında kendini de aynı şekilde eleştirmesine ve kendisinden şüphe duymasına sebep olur.  

 

Mükemmeliyetçilik...

Toplumlarda kabul gören bu tutum aslında paralize edicidir. Mükemmel tutum hataya izin vermez, hata yapan çocuk sürekli eleştirilir. Böylece ilerde hep en iyiyi yapmaya gayret eder, hatalara, kayba, yenilgiye tahammülü azalır. 

 

Katı kurallar, katı yaşam tarzı ve katı inançlar...

Hayata dair olguların siyah ya da beyaz (ya hep ya hiç) algılandığı, sadece tek bir şeyin iyi olup, alternatiflerin tamamen kötü algılandığı ailelerde hataya ve hayatın olumsuzluklarına karşı tahammülsüzlük oluşur. Buna tanık olan çocuk her daim değişen dünyada kendi kuralları konusunda esneyemeyecek ve zorluklar yaşayacaktır.

 

İletişime kapalılık ve duygulara karşı körlük...

Sorunların konuşulmadığı, korku, öfke ve hayal kırıklığı gibi yoğun göz ardı edildiği, ifade edilmediği aile ortamı çocuğun duygularını bastırmasına sebep olur. Fazlasıyla bastırılan duygular yıkıcıdır, tahripkardır. Dışarının fikirlerine önem veren, çevreye mükemmel aile tablosu çizme niyetinde ki kimseler aile içinde de sorunları konuşmayabilir, iletişim kısıtlı kalır. İletişimsizlik aile üyeleri için yıkıcıdır. 



 

Karışık mesajlar...

İyisin/kötüsün; seni çok seviyorum/seni hiç sevmiyorum; yanıma gel/seni gözüm görmesin vb. gibi uçlarda verilen mesajlar çocuğun iç dünyasını allak bullak eder, özgüven gelişimini olumsuz etkiler. Büyürken en çok sığınacak liman ihtiyacı duyan çocuk güncel ve gelecek ilişkilerinde yoğun güven sorunları yaşar.  

 

Eğlence ve zevkten yoksunluk...

Bazı aileler için hayat ciddidir. Eğlenceye, kahkahaya, keyfe yer yoktur. Saygı, çerçeve, duruş, güvenlik, disiplin ve sistem, oyun, eğlence ve hazdan çok daha önemlidir. Hayata karşı esnek tutum yaşamdan keyif alınmasını sağlar, katılık tersine sebep olur, hayat zevksiz bir mücadeleye dönüşür. 

 

İç içe geçmişlik...

Üyelerin iç içe geçtiği ailelerde kimsenin kendi kimliği yoktur. Annenin problemi çocuğun problemi haline gelir. Aile fertleri aynı şeye kızar, aynı şeye sevinir, aynı şeye üzülür. Kimse birbirinden bağımsız hareket edemez. Sınırlar yoktur, kimse birbirinden ayrışamamıştır. Bunu gören çocuk ilişkilere bağımlı hale gelir ve kendi başına kendi hayatı adına karar alamaz.  

 

Her aile stres yaşar. Önemli olan stresin yaratabileceği zararı hafifletmektir. Bir aile içinde, yapılan hataları telafi etmeye gönüllü olmak, açık ve yargısız bir iletişim kurmaya gayret göstermek, kendi sorunlarını, üzüntülerini ya da korkularını diğerlerini suçlamadan ifade etmek iç dengeyi sağlıklı kılar. Kişisel sınırların korunması, bireylerin bağımsız, hür olmaları, gerçekliklerine izin verilmesi, ifade ortamının özgür olması yaşamda bireyleşmeye, nitelikli sosyal ilişkilere, yaşamla barışık olmaya ve kendine yetmeye yardımcıdır. Ve belki de en güzeli hayattan birlikte tat almanın yollarını beraberce bulmaktır…

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Derya Utku Psikolojik Danışma ve Rehberlik, Pedagoji Psk. Dan.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)