Bağırsaklarımızdaki Bazı Bakterilerin İştahımızı ve Yeme Alışkanlıklarımızı Kontrol Ettiğini Biliyor Muydunuz?

Bağırsaklarımızda yaşayan mikroskobik canlılar şeker veya belirli besinlere “acıktığında” biz de aynı şeyleri yemek isteyebiliyoruz. Bu da demek oluyor ki sık sık yaşadığınız açlık krizleri veya tatlı aşermeleri ile fazla kilolu olmanın başlıca nedenlerinden biri iradesizlik veya disiplinsizlikten çok aslında bağırsak bakterileri…

Bazı bakteriler, kendilerine iyi gelen ancak bizim için zararlı olabilecek gıdaları tercih etmemizi sağlarken tıpkı insanlar gibi her biri farklı yiyeceklerden hoşlanır.

• Mesela Bacteroidetes yağlardan hoşlanır, Prevotella karbonhidrat bağımlısıdır.

• Eubacterium ise lif canavarıdır.

• Ruminococcus dirençli nişasta aşığıdır.

• Lactobacillus reuteri polifenollere bayılır.

• Desulfovibrio sülfürlü gıdalara bayılır.

• Alistipes sağlam bir etoburdur.

• Bilophila süt ürünlerinden vazgeçemez.

• Parabacteroides ise yağ asitlerinden vazgeçemez.

• Veillonella laktat seven bir sporcu bakterisidir.

• Roseburia ve Odoribacter gönder gelsin çözünür lifler derken Eggerthella kakao ve yeşil çay hayranıdır.

Bu durumlar sadece bakterilerin ihtiyaç duyduğu şeylere aşermeyi tetiklemekle kalmaz; aynı zamanda ağırlıkla onlara fayda sağlayan gıdaları yiyene kadar ruh halinizi de bozar.

Bakteriler kötü hissetmemize neden olacak toksinler de üretebilirler ; iyi hissetmemizi, stresle başa çıkmamızı sağlayacak, ruh halimizi iyileştirici kimyasallar da salgılayıp salgılatabilirler.

• Örneğin Clostridium difficile ve bazı diğerleri, ruh halini iyileştiren dopamin ve serotoninin üretimini engelleyebilen propiyonik asit üretir; gelsin huzursuzluk, düşük enerji ve tatlı krizleri…

• Diğer yandan Bifidobacterium longum, bağırsaktaki toksinlerin beyne ulaşmasını önleyen anti-inflamatuar kimyasal bütirat üretimine yardımcıdır.

• Clostridium sporogenes gibi bazıları ruh halini iyileştiren serotoninin yapıtaşı olan triptofan aminoasidini sentezler, indol-propiyonik aside çevirir.

• Entorococcus faecium, dopamin aktivitesini artırma potansiyeline sahipken; Lactobacillus plantarum anksiyete ile Bifidobacterium longum ise kortizol ile mücedelede önemli rol oynar.

Özetle bakterilerinizin sizi nasıl etkilediğini bilmek sağlığınızı yönetebilmede büyük kolaylık sağlar. Bizim amacımız da bağırsak florasında yararlı bakterileri artırıp zararlı bakterileri azaltıp çeşitliliği artırmak.