Cinsel Sadizm

Sadizm, cinsel sapkınlık bölümünde yerini alır. Cinsel açıdan sapkın insanların kontrol edebilme, durdurabilme ya da bu sapkınlık boyutunu ayarlayabilme durumları diğer psikolojik bozukluklar gibi oldukça zordur. Buna bağlı gelişen fanteziler ve her zaman doyum sınırının hat safhada olması durumu vardır. Kişi bunu kontrol edemediği gibi yaptıkları ona haz verdiğinden her zaman bu hazzı elde etmek ister. Bunun yanında kişisel sınırlarını aştığı gibi diğer insanların yaşamlarına zarar verir. Hiçbir zaman yaptığı şeyin ve verdiği zararın tam olarak farkında değildir onun için önemli olan tek şey hazzı yaşamaktır.

Ülkemizde ve diğer ülkelerde artan cinsel sapkınlık durumlarının literatürün de bu denli gelişmesini sağlamaktadır. Son zamanlarda yaygınlık gösteren bu hastalıklar herkesin hayatını olumsuz etkilemektedir. Ne var ki kabul görülmesi diğer hastalıklar gibi olmayan bu hastalığı taşıyan bireyler toplum içinde kendini gizlemektedir.

Sadizm, Von Krafft-Ebing tarafından şu şekilde yorumlamıştır; küçük düşüren davranışlar, acı verme ile orgazm olabilme ve bundan cinsel haz alma. Sadist birey karşısındaki bireyin fiziksel ya da psikolojik olarak acı çekmesini arzu eder. Bu yüzden davranışlar yineleyici olarak ortaya çıkar. Bunlar belirgin şekilde kişilerarası sıkıntıya yol açmaktadır. Aynı zamanda seri cinayetlerle de yakından ilişkilidir (Kılıç., Balcıoğlu, 2012).

Seksüel davranışlar normal yaşamdan ayrı tutulmamalıdır. Haz-doyum ilişkisinden daha farklı bir şey olarak değerlendirilmelidir. Seksüel davranışlar seksüel olmayan ihtiyaçların doyurulması için de kullanılır. Örneğin kişinin sosyal statüsü, öfke durumu, bağımlılık durumları cinsel davranış biçimlerini etkilemektedir. Seksüel davranışlardaki olağan dışılıklar arasına sadist grubu da alınır.

Krafft Ebing, normal davranışlardan anormal davranışlara kadar uzanan bir yolculukta sadizmi tanımlamaya çalışmıştır. Uygar toplumlarda bir heteroseksüel davranışı olarak değerlendirilirken ileriki boyutu modern dünyada barbarlık şeklindedir. Saldırgan davranış erkekten gelmektedir. Kadın savunma durumundadır. Erkek elde etmenin yoğun hazzını yaşar. Buna karşılık kadın savunmadan ziyade kendini bırakmanın hazzını yaşar. Erkek dünyasındaki engelleri aşma eğiliminde davranışları saldırganlık boyutuna ulaşır. Kadın ne olursa olsun elde edilmelidir ve bunu kontrol altına alınamayan dürtülerin yok etme durumu da vardır. Freud ise sadist davranışların aslında mozoşist eğiliminde olduğunu iddia etmektedir. Sadist davranışlardan alınan haz aslında özdeşleşilen hasara uğrayan kişi ile gerçekleşir. Bu davranışlar mazoşizmin yansıtılma biçimidir. Hazzı yaratan acı duygusu değil aslında duyguya eşlik eden uyarılma ile yaşanmaktadır (Güdücü, 2016).

Fromm, sadist bir birey ile mazoşist diğer bireyin ilişkisine ‘ortak yaşama’ adını veriri. Fakat kastettiği yararlı ve olması gereken bir ortak yaşama değildir, ‘zararalı ortak yaşama’ dır. Bunun yanında mükemmel bir cinsel birlikteliğin olmadığını iddia eden Lacan, bu uyumun yalnızca fantezilerle mümkün olacağını iddia eder. Buna bağlı olarak fantezi dünyasında mazo olan bir bireyin sado birey dışında kimseyle cinsel uyumu yakalayamadığı düşünülür