Çocuk Merkezli Oyun Terapisi

Yazar Berivan ŞentürkPsikolog • 26 Nisan 2022 • Yorumlar:

Oyun pek çok bağlam içerisinde gerçekleşebilmektedir ve çoğunlukla çocuğun fiziksel ve duygusal olarak kendisini güvende hissettiği zaman oluşmaktadır. Oyun, yaratıcılık, risk alma, merak, esneklik, problem çözme becerisi gibi pek çok önemli noktalarda yer alır. (Else, 2009) ‘’oyun oynayan çocuklar, kendi gerçekleri doğrultusunda kendi yolları ile içgüdülerini, fikirlerini ve ilgilerini takip ederek eylemlerinin içeriğini ve amacını seçerler’’.

Oyun ve Çocuk Gelişimi:

Oyun pek çok anlamda çocuğun gelişim aşamalarına hizmet ettiği bilinmektedir. Özellikle doğal yolla oluşan oyunların çocuğun fiziksel, motor, duygusal, sosyal ve entelektüel gelişimine büyük oranda katkı sağladığı yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Oyun çocukların hayal gücünü, becerilerini, fiziksel, bilişsel ve duygusal gücünü geliştirirken yaratıcılıklarını kullanmayı sağlar. Ayrıca sağlıklı beyin gelişimi için de önemlidir. Nörobilim, oyunun beyindeki nöral yolları kurmayı ve güçlendirmeye yardımcı olduğunu önermektedir. (Panksepp, 2005). Oyunun diğer önemli bir faydası ise çocukların öğrenmeye dair motivasyonunu arttırması ve böylece onların hayata karşı daha başarılı kişiler olmasına yardımcı olmasıdır. Hayal gücü bilgiden daha önemlidir bunun sebebi anladıklarımızın ya da bildiklerimizin sınırlı seviyede olmasıdır. Oyun sayesinde çocukların hayal gücü gelişim gösterir ve hayal gücünün herhangi bir sınırı yoktur. Hayal gücü tüm dünyayı kapsar. Bu sebeple hayal gücü iyi olan kişilerin daha başarılı oldukları görülmektedir.

Oyun çoğunlukla bağ kurma fonksiyonuna sahiptir. Özellikle beraber oyun oynayan çocuklar diğer kişilerle sosyal olarak da beraber zaman geçirmeyi tercih ederler. Özetle, akranlarıyla, ebeveynleriyle ya da kardeşleriyle oyun oynayan çocuklar onlarla daha güçlü bağ kurmaktadırlar. Çocuklar sosyalleştikçe güç ve kontrol duygusunu yaşarlar. Güvenli ve sağlıklı bağlanmalar çocukların dünyayı keşfetmelerini ve güvenli ilişkilerde kalabilmesini sağlamaktadır. Bu sebeple oyun, çocuğun pek çok anlamda gelişim aşamalarına büyük oranda katkı sağlamaktadır.

Oyun Terapisi

    Oyun terapisi; iletişimi, ilişki kurmayı, ifade etmeyi ve problem çözmeyi destekleyecek duygusal olarak güvenli bir terapötik ortam yaratarak çocukların doğal eğilimlerini kullanan geniş bir çalışma alanıdır. (VanFleet, 2004). Oyun; terapistler ile çocuklar ve ergenler arasında yoğun ilişki deneyimleri oluşturma sürecidir. Bu zaman içerisinde oyun terapisi temel iletişim haline gelmektedir. Yetişkin psikoterapilerinde çoğunlukla bu deneyimlerin gayesi, kişinin gelişim dönemlerinde bozulmuş olan birincil ilişkilerindeki değişimi gerçekleştirmektir. Çocuklar için amaç, oyun içerisindeyken, gelişim evreleriyle eşit seviyedeki duygusal ve sosyal işlevselliğe taşımaktır. Tüm bu durumlar çocuğun normal gelişimsel ilerlemesini sağlamaktadır. 

    

    Oyun terapisi, çocukların benlik algılarını açıklığa kavuşturmalarına, sorunlu davranışlarını düzenleyebilmelerine ve sağlıklı ilişkiler kurmalarına yardımcı olan etkili bir çocuk terapisidir. Bu terapide, çocuklar oyun odasında bulunan terapisti ile bir ilişki içerisine girmektedir. Çocuğun terapisti ile girmiş olduğu bu ilişki, zor ve acı verici deneyimlerini anlamalarını ve ifade etmelerini aynı zamanda da bunları anlamlandırmalarını sağlar. Çocuk daha sağlıklı iletişim kanalları bulmada ve karşılıklı ilişkiler geliştirme hususunda daha iyi bir noktaya gelir. Bu sebeple oyun terapisi, dayanıklılığı arttırmada da çocuklara yardımcı olur. 

 

    Çocuğun dili oyundur. Oyun vasıtasıyla oyun odasında bulunan uzman çocuğun dünyasına girebilmektedir. Oyun terapisinde terapist özellikle 8 ilkeye bağlı kalır bu terapileri aşağıda belirtilen ilkelere göre gerçekleştirir.

 

  1. İlişki kurma, terapist çocuk ile samimi ve sıcak bir ilişki kurmaya özen gösterir. Oyun odasındaki çocuk kurulan ilişki ile beraber, sürece güvenmeye başlar ve çocukta oluşan kendi benliğine yönelik bir hakimiyet ve güven duygusu gelişmeye başlar. Çocuk kendisine daha fazla saygı duymaya başlar.

 

  1. Terapist çocuğu olduğu gibi kabul eder. Çocuklar yetişkinler tarafından yönlendirilmeye alışkındırlar. Oyun odasında terapistin çocuğu olduğu gibi kabul etmesi çocuğa farklı gelir. Terapistin bu yaklaşımı özellikle çocukların özgüvenini önemli seviyede arttırmaktadır. 

 

  1. Özgürlüğe yer vermek. Terapist oyun odasında özgürlüğe yer verdiğinde çocuk duygularını ifade etme hususunda daha açık olmaya başlar. Bu sayede çocuğun davranış problemlerine neden olan duyguları da açığa çıkmaktadır. 

 

  1. Terapist, oyun odasında bulunduğu süre boyunca, çocuğun duygularını anlamaya ve bu duyguları çocuğun iç görü kazanacak şekilde çocuğa yorumlamaya özen gösterir.

 

  1. Terapist, oyun odasındaki çocuğa herhangi bir yönlendirmede bulunmaz. Terapist sıklıkla çocuğun yol göstermelerini takip eder. Bu kısımda çocuğun liderlik duygularına destek verilmektedir. Öğrenme süresinde kendisini yetersiz hisseden çocuklar için yeterlilik duygusu aşılanma hedeflenir. Çocuklar yeterlilik duygusunu yaşadıkça mutlu olurlar.

 

  1. Terapist özellikle çocuğun sorun çözme becerilerine saygı duyar. Bu durum, seçim yapma ve değişim başlatma sorumluluğunu çocuğa vermektedir. Bu duruma ek olarak, ebeveynler sıklıkla çocuklarının sorunlarını çözme eğilimindedirler. Bu durum çocukların bağımlılık ve yetersizlik duygularını aktifleştirmektedir. 

 

  1. Terapist, terapi sürecini aceleye getirmeye çalışmaz. Oyun odasındaki çocuk kişiliğini oluşturmaya başlar, diğer bireylerle nasıl ilişki kuracağını anlamaya çalışır, dolayısıyla çocuğun bu süreci sağlıklı bir şekilde tamamlayabilmesi için zamana ve kabul görmeye ihtiyacı vardır. Bu sebeple oyun terapileri aceleye getirilemez. 

 

  1. Terapist, terapi ile gerçek dünya arasındaki bağı kurmak ve çocuğun sorumluluklarının farkına varmasını sağlamak amacıyla oyun odasında gerekli sınırlandırmaları yapar. Yetişkinler iyi sınırlar belirleyemezlerse çocuklar kaygılı ve güvensiz hissederler. Dolayısıyla bu duygular çocukların problemli davranışlarına yol açacaktır. 



 

Oyun Terapisinin Çalıştığı Alanlar

Oyun Terapisi, anne ve babaların kaygılanmasına sebep olan ve çocukların potansiyellerini hayata geçirmelerini engelleyen hafif ve orta ve şiddetli dereceli davranışsal ve duygusal problemlerin üstesinden gelmek amaçlı kullanılabilir. Çoğunlukla 3 ila 12 yaş arasındaki çocuklar fayda sağlamaktadır.  Aşağıdaki problemler gibi çeşitli durumlarda oyun terapisi faydalı olmaktadır:

 

  • Tik problemleri

  • Özgüven eksikliği

  • Boşanma veya yakın bir aile üyesinin kaybı gibi aile sorunları

  • Doğal afetler veya travmatik olaylar

  • Aile içi şiddet, istismar veya ihmal

  • Öfke veya kaygı sorunları

  • Okul ve öğrenme sorunları

  • Otizm spektrum bozukluğu (ASD)

  • Kronik hastalıkların psikolojik etkileri

  • Davranış problemleri

  • Yemek, tuvalet ve uyku gibi temel alışkanlıklarda problemler

  • Çocuklarda anksiyete, depresyon, yas süreci

  • Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB)

  • Kardeş kıskançlığı

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)