Çocukların krizine müdahale

Yazar Emine Zinnur KılıçPsikiyatrist • 8 Haziran 2017 • Yorumlar:

  • Çocukların krizine müdahale

Çocuklarda kriz durumları birçok nedenle ortaya çıkabilir. Kriz çocuğun başa çıkamadığı durumlarda gösterdiği çaresizlik tepkisidir. Bu durum çocuğun okulda istediği notları alamaması, arkadaş grubu ile ilgili sorunlar, ya da aile ilişkilerinde çözümleyemediği bir problem olduğunda, ya da istekleri yerine gelmediğinde görülebilir.


Okul ve arkadaş ilişkisi ile ilgili sıkıntı yaşayan çocuklar genelde bu durumunu dışarda yansıtmayıp eve geldiklerinde belli ederler. Bu durumda üzüntü, yakınma, öfke gibi duygular birbirine karışır. Çocuk sorunlarını anlatmaya çalıştığında anne babanın verdiği tepkiler olayın büyüyüp krize dönüşüp dönüşmeyeceğini belirleyen en önemli unsurdur.

Örneğin; çocuk okuldan gelip arkadaşlarının kendisine yaptığı olumsuz bir davranışı anlatmaya başladığında anne (genellikle bu tür sıkıntılar anne ile paylaşılır) onun arkadaş ilişkilerindeki hatalarını sayıp eleştirmeye başlarsa çocuğun üzüntüsü öfkeye dönüşüp bir anda anneye yönelebilir ve onu kendisini anlamamakla suçlayabilir. Ebeveynler çocuklarını düzeltme eğilimi içinde sık sık bu duruma düşerler. Çocukları bir konudaki sıkıntısını anlatmaya başladığında onu eleştirmeye, onun nerelerde yanlış yaptığını, ya da yanlış düşündüğünü sıralamaya başlarlar. Bu olaylar çoğunlukla çocuğun giderek kendini köşeye sıkışmış hissetmesi ile sonuçlanır ve çocuk karşısında kim varsa saldırıya geçer.

Çocuğunuzu sıkıntılı, kaygılı ya da sinirli gördüğünüzde yapılacak olan şey olabildiğince sakin olmaktır. Duyguların çok yoğun yaşandığı anlar çocuğu eğitmek, eleştirmek, ona birşeyler öğretmek için uygun anlar değildir. Bu durumlarda sakin kalmak, çocuğa duygularıyla başetmesine ilişkin yöntem öğretmek yapılacak en doğru davranıştır. Çocuğunuz size öfkeli, ya da saygısız bir tonda konuşuyorsa ona açıklama yapmaya çalışmak , ya da tartışmaya girmek yerine sakin bir ses tonuyla ona bu durumda konuşmanın uygun olmadığını ve sakinleştikten sonra konuşmanın uygun olacağını söyleyip ortamdan uzaklaşmalısınız. Böylece çocuğunuz kendi kendini sakinleştirme becerisi kazanır. Bunu yaparken de sizin sakinliğinizden etkilenir. Bazı çocuklar karşılarında teselli etmeye çalışan veya alttan alan birini bulduklarında kendilerini daha fazla haklı görür ve duygularına kaptırırlar. Halbuki haklı bile olsalar verdikleri tepki uygun bir tepki değildir. Öncelikle haklılıklarını uygun biçimde anlatmayı öğrenmeleri gereklidir. Bu yüzden annelerin yapması gereken şey mümkün olduğu kadar sakin kalmak, az sözcük kullanmak, eğer çatışma sizinle onun arasında değilse hafifçe dokunarak yanında olduğunuzu hissettirmek ama böyle anları tartışma yaratacak konuşmalar yapmadan, yoğun duyguları kontrol etmeyi sağlayacak biçimde geçirmek olacaktır. Eğer çatışma ve kriz sizinle ilgili ise bu durumda çatışmayı sürdürmeden ortamdan uzaklaşmak ve çocuğunuza sakin olduğunda bu konuyu konuşabileceğinizi yine sakin bir ses tonu ile ifade etmek gerekir. Bu durumlarda alttan almak, ya da özür dileyen bir tavır içine girmek genellikle ters teper.

Çocukların krizlerinde ebeveynlerin yaptığı bir diğer hata aşırı bir biçimde onun duyguları ile özdeşleşmeleridir. Çocuk arkadaşlarının ya da öğretmeninin kendisine yaptığı bir haksızlığı anlattığında genellikle anneler onun duyguları ile aşırı bir özdeşim yapar ve çocuğu rahatlatma ve sakinleştirme işlevini unuturlar. Onunla birlikte üzülür ve onun isyanını destekleyen bir tavır içine girerler. Bu yaklaşım çocuğun kendi duygularını ve tepkisini haklı görmesine ve duygusallığın yükselmesine neden olur. Bir sorun olduğunda çocuğun davranış biçimi sorunun çözümüne katkıda bulunmuyor, tam tersine çözümü zorlaştırıyor ise haklı da olsa uygun bir tepki değildir ve desteklenmemelidir. Annelerin bu durumda yapması gereken şey çocuğun yoğun duygularının yatışmasını beklemek ve daha sonra da onun daha olumlu çözümler üretmesine yardımcı olmaktır.

Kriz anları yoğun duyguların yaşandığı anlardır. Çocuklukta ve ergenlikte duygu kontrolü henüz gelişmiş değildir ve böyle durumlar yaşanabilir. Anne babaların bu durumlardaki görevi, herşeyden önce çocuğun bu tür duygusal yoğunluk yaşadığı durumlarda kendilerini sakinleştirme ve duygularını kontrol etme becerisi kazanmalarını sağlamaktır. Duygusal yoğunluk yatıştıktan sonra konuşarak çözüm üretme sürecine girilebilr.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Emine Zinnur Kılıç Psikiyatri, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Prof. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)