Dissosiyatif Bozukluklar

Yazar Ozan PazvantoğluPsikiyatrist • 25 Kasım 2017 • Yorumlar:

Bu bozukluğun temel özelliği, psikolojik nedenlerle orta çıkan bellek, bilinç, kimlik bilgisi veya çevrenin
algılanmasının kaybıdır. Herhangi bir beyin hasarı söz konusu değildir. Belirtiler bir maddenin ya da
genel tıbbi bir durumun doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir. Bu bozukluğun nedeni bireyde ciddi
bir ruhsal travma yaratan bir olaydır (örneğin, fiziksel ya da cinsel suistimal, taciz). Bu olay yakın
zamanda olmuş ya da çocukluk çağında yaşanmış olabilir.

Bu başlık altında 4 hastalık ele alınır

Dissosiyatif Amnezi: Başlıca bozukluk, genellikle travmatik olan ya da stres doğuran önemli kişisel
bilgileri (ismini, nerde yaşadığını, ne iş yaptığını, annesinin babasının kim olduğunu vb.) sıradan bir
unutkanlıkla açıklanamayacak bir biçimde anımsayamama durumudur.

Dissosiyatif Füg: Başlıca bozukluk geçmişi unutup, birden beklenmedik bir biçimde evinden ya da
alışageldiği işyerinden ayrılıp gitmektir. Hasta gittiği yerde geçmişinden tamamen kopuk bir şekilde yeni
bir hayat kurabilir.

Birey kısmen ya da tamamen kişisel kimlik karışıklığı yaşar ya da tamamen yeni bir kimliğe bürünür.

Dissosiyatif amnezi ve fügün tedavisinde; genellikle hafıza kaybı çok geçmeden düzelebildiği için sabırlı
davranmak ve bir süre beklemek genellikle yeterli olabilmektedir. Bireyin stres kaynağından uzak emin
ve güvenilir bir ortamda bulunması yararlıdır. Psikoterapinin, psikososyal stres etmenlerinin ve hastanın
başa çıkma yollarının belirlenmesi ve uygun yollarla başa çıkma becerilerinin kazanmasına yardımı
olmaktadır.

Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu (Çoğul Kişilik Bozukluğu): İki ya da daha fazla birbirinden ayrı kimliğin ya
da kişilik durumunun varlığı (alter kişilik). Bu kimliklerden her birinin kendi içinde oldukça süreklilik
gösteren çevre ve benlik algısı, ilişki kurma ve düşünce biçimi vardır.

Bu kimliklerden ya da kişilik durumlarından en az ikisi kişinin davranışlarını zaman zaman denetim
altında tutar.

Önemli kişisel bilgiler sıradan bir unutkanlıkla açıklanamayacak bir biçimde unutulur.

Bazı vakalarda belirtiler nedeniyle ilaç kullanılması gerekse bile psikoterapi tercih edilmektedir. Terapi
sürecinde geçmişte yaşanılan travmanınele alınması, kişiliklerin bir araya getirilerek bir bütün
oluşturulması ve bütünleşme sonrası ortaya çıkan problemlerin çözümü üzerine çalışılır.

Depersonalizasyon Bozukluğu: Kişinin mental süreçlerinden ya da bedeninden ayrıldığı hissinin olduğu
ya da sanki bunlara dışarıdan bir gözlemciymiş bakıyor olduğu, sürekli ya da yineleyen yaşantılarının
olmasıdır.

Depersonalizasyon yaşantısı sırasında gerçeği değerlendirme yetisi bozulmaz.

Tedavide depersonalizasyon başka bir bozukluğa (panik atak, depresif bozukluk, şizofreni vd.) bağlı
olarak ortaya çıkmışsa öncelikle onun tedavi edilmesi gerekmektedir. Altta yatan psikososyal stres
etmenleri ya da ruhsal rahatsızlıklara uygun terapi yöntemleri kullanılabilmektedir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)