Diyabette Beslenme

Yazar Ayça SezginerDiyetisyen • 3 Eylül 2018 • Yorumlar:

Diyabet; pankreastan salgılanan insülin hormonunun yetersizliği veya etkinliğinin azalması sonucu kandaki şeker miktarının artması ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Türkiye’de yapılan çalışmalara göre Tip 2 diyabetli birey sayısı 2013 yılında %13,7 ve  bu oran ne yazıkki giderek artmaktadır.

Kan şekeri kontrolü sağlamak diyabet tedavisinde öncelikli hedeftir. Kan şekerinin mümkün olduğunca normale yakın seviyeler olursa kalp hastalığı, inme, diyabetik ayak, nefropati, nöropati gibi diyabetle ilişkisi olan komplikasyonların gelişme riskini azaltırız. Kişiye özel ihtiyaçlarına göre beslenme programı hazırlarken, kişinin ihtiyacı olan enerjinin %50-55’nin kompleks karbonhidratlardan, %15’i proteinlerden, %30’su ise yağlardan sağlanmalıdır.

Diyabet beslenmesinde aşağıdaki önerilere dikkat etmeliyiz:

  • Gün içerisinde 3 ana 3 ara öğün planlanmalıdır. 2,5-3 saat arayla öğünler planlanmalıdır.
  • Günde en az 2,5-3 litre su tüketilmelidir.
  • Bal, şeker, pekmez, reçel, marmelat, şurup, kek, kurabiye, pasta, çikolata, şekerli içecekler, hazır meyve suları ve gazoz gibi şeker eklenmiş içecekleri ve alkollü içecekler tüketilmemelidir.
  • Lif içeriği yüksek besinler beslenme programına dahil edilmelidir.
  • Fiziksel aktivite ihmal edilmemelidir.
  • Muz, incir, üzüm, dut, karpuz, kavun şeker içeriği daha yüksek meyveler günde 1 en fazla bir öğünde tüketilmelidir. Tüketmeden 15 dk önce süt, yoğurt, ayran, kefir, peynir, ceviz, fındık, badem gibi protein değeri yüksek besinler tüketilmelidir.
  • Kan şekerini hızla yükselten basit karbonhidratlar yerine kompleks karbonhidratlar tüketilmelidir. Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği, makarna yerine kepekli makarna, pirinç pilavı yerine bulgur veya kinoa tercih edilmelidir.
  • Nohut, mercimek, fasülye gibi kurubaklagillerin tüketimi arttırılmalıdır.
  • Yağda kızartmalar, kavurmalar (et, sebze, hamur işi) ve yağlı sos eklenmiş besinlerin tüketiminden kaçınılmalıdır.
  • Sucuk, pastırma, sosis, salam gibi işlenmiş gıdalarla beraber karaciğer, beyin, böbrek gibi sakatatlardan da uzak durulmalıdır.
  • Turşu, salamura, konserve, ev yapımı salçalar gibi tuz içeriği yüksek besinler tercih edilmemelidir.
  • Krema, margarin, tahin, kuyruk yağı, iç yağ, kaymak gibi besinler tercih edilmemelidir.
  • İçeriği bilinmeyen hazır gıdalardan uzak durulmaldır.
  • Tatlandırıcı kullanılacaksa miktarına dikkat edilmelidir.

Şekersiz, Yağsız, Unsuz Kek tarifi

  • 2 adet büyük boy yumurta
  • 1.5 su bardağı badem
  • 1 su bardağı fındık içi
  • 1 çay bardağı süt
  • 10 adet kuru kayısı
  • 10 adet kuru incir
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 orta boy rendelenmiş limon kabuğu
  • 1 çay kaşığı tarçın
  • 1 yemek kaşığı kakao

Yapılışı

  1. Sap kısımlarını kopardığınız incir ve kuru kayısıları bir parça şişmeleri için kısa bir süre ılık suda bekletin.
  2. Badem ve fındık içlerini mutfak robotunda toz hale getirin.
  3. Yumurtaları süt ve rendelenmiş limon kabuğu ilavesiyle hafif beyaz bir renk alana kadar çırpın.
  4. Suyunu süzüp üzerlerini kuruladığınız kuru kayısı ve incirleri küçük küpler halinde doğrayın.
  5. Çırpılmış yumurtalara toz hale gelen badem ve fındık içini, doğranmış kuru meyveleri, kabartma tozu, tarçın ve kakaoyu ekleyip karıştırma işlemini kısa bir süre sürdürün.
  6. Muffin kağıtlarını göz göz boşlukları olan teflon kalıba yerleştirin. Hazırladığınız kek harcını eşit olarak paylaştırın.
  7. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 20-25 dakika pişirdiğiniz unsuz ve şekersiz kekleri kağıtlarından çıkardıktan sonra ılık olarak sevdiklerinizle paylaşın.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)