Duygusal Olarak Olgunlaşmayan Partner

Derinlemesine ve dengeli iletişim kurmakta zorlanan, çocuksu arzularını doyurmaktan kendini alıkoyamayan birini tanıyor musunuz? Soğuk ve bencil görünebilen bu kişiler duygusal açıdan olgunlaşmamış bireylerdir.

Duygusal olgunlaşma; genetik miras ve aile ilişkilerinin doğrudan yansımasıdır. Çocuğun duygusal gelişimi göz önüne alındığında ebeveynlerin tutumu duygusal olgunlaşmada büyük rol oynar. Sınırlı ve çoğunlukla tek taraflı kurulan diyalog, duyguların ifadesinden yoksunluk çocuğun ebeveynleri ile  

bağının oluşumunu olumsuz etkiler. Bu çocuğun sevilebilirlik duygusuna ket vurur ve yakınlık  kurma becerilerinin gelişmesini engeller. Çocuk bir yetişkin olduğunda halen çocuksu arzuları olan  bir birey olarak kalır ve duygusal olarak olgunlaşmamıştır. 

Her şey onlarla ilgilidir. Sizin duygularınızı, ilginizi ve ihtiyacınızı gözetmezler. Olayların daima  onlarla ilgili kısmına odaklanma eğilimleri vardır. Partnerinizin endişelerinize ve önem verdiğiniz  şeylere dikkat etmiyor olması duygusal açıdan olgunlaşmamış biri olduğunun işaretlerinden biridir. 

Siz bir şikayeti dile getirirken direkt savunma hatlarını belirginleştirirler. Sağlıklı mizah  kullanımı ile sağlıksız olan dalga geçmeyi ayırt etmek önemlidir. Rahatsızlığınızı dile getirirken  partnerinizin sizi alaya alması duygusal açıdan olgunlaşmamış biri olduğunun işaretlerinden biridir. 

Problem yaşandıysa sorumluluk almakta zorlanırlar. Diğerlerine kabahat bulmak ilk tercihleridir.  Takımımı ütüleseydin evden erken çıkıp işe yetişebilirdim. Partnerinizin sorunu dışsallaştırarak işin  içinden çıkması duygusal açıdan olgunlaşmamış biri olduğunun işaretlerinden biridir. 

Sabit fikirlidirler. Bir konuda antitez sunuyor olmanız bir anlam ifade etmez. Onlarınkini çürütseniz  bile hala kendilerininkine inanıyor olmaları sizi şaşırtmasın. Körü körüne inandıkları için konuya  farklı açılardan bakılması onları güvende hissettirmez. Diretip sizin fikrinize saygı göstermiyorsa bu  partnerinizin duygusal açıdan olgunlaşmamış biri olduğunun işaretlerinden biridir. 

Duygular onlar için korkutucudur. Duygusal açıdan olgunlaşmamış bireyler, çocukken duyguları  öğrenerek büyümemiş kişilerdir. Bilmedikleri gibi duygulardan korkarlar. Duygularını ifade ederlerse  gerçekler de beraberinde ortaya çıkacaktır. Bunu tercih etmezler. Soğuk bir ifade ile çelişkili  davranabilirler. Partneriniz duygularını bastırmak için uğraşıyorsa bu onun duygusal açıdan  olgunlaşmamış biri olduğunun işaretlerinden biridir. 

Duygusal olarak olgunlaşmamış ebeveynlerin çocukları anne babalarının bazı özelliklerini  devralırlar. Bu durum özelliklerin tıpatıp aynı kalacağı anlamına kesinlikle gelmez. 

Partnerinizin benzer özelliklere sahip olduğunu düşünüyorsanız umutsuzluğa düşmeyin. Partneriniz değişime istekliyse, bunu birlikteliğinize daha az zarar verici hale getirmenin yollarını  deneyebilirsiniz. Sizi neler huzursuz hissettirir? Önce bunların farkına varın. Sizi rahatsız eden  şeyleri gözardı etmek ilişkinizin sağlam devam etmesine değil, gözardı etmediğiniz ilk sorunda  daha büyük bir yıkım doğurmasına temel hazırlar. Sağlıklı sınırlar belirleyerek bunları dile getirmeyi  alışkanlık haline getirin. Hoşunuza gitmeyen durumlarla karşılaştığınızda yıkıcı ve öfkeli bir  reaksiyondan kaçınarak çözüme yardımcı tepkiler vermeyi deneyin. Sana çöpü çıkar demiştim bir  kere de dediğimi düzgün yapsan ne olur? Bu bir reaksiyona örnektir. Şöyle demeye ne dersiniz?  ‘’Çöpü çıkarmayı sanırım yine unuttun. Söylediklerimi unutuyor olman beni umursamadığını  hissettiriyor. Daha dikkatli olmana ihtiyacım var.’’ Bu oldukça zengin bir tepki. Bu tepkide aslında partnerinizin bilmediği bir dili konuşuyorsunuz. Ona bu dili anlayıp içselleştirmesi için izin verin. Bu  tip durumlar karşısında kararlı bir duruş ile değişime direnç göstermeyen partnerinize yardımcı  olabilirsiniz. Ekstra yardım almak isteyenler için çift terapisi iyi bir fırsattır.