Duygusal Zeka

Yazar Ceren ÇevikPsikolog • 24 Ekim 2019 • Yorumlar:

Duygusal zekâ (EQ) son zamanlarda eksikliği pek fazla hissedilen ve gelecek süreçte insanların yalnızlaşması gibi benzer sebeplerle daha da fazla karşımıza çıkacağını düşündüğüm bir zekâ türü. EQ ilgili kaynaklarda “Kişinin hem kendisinin hem de başkalarının duygularını izlemek, duygulardaki ayrımı yapabilmek, bu bilgilerle düşünce ve davranışlara yön verebilmek yetisine sahip olabilmek” olarak tanımlanmaktadır. Bir önceki yazımda belirttiğim öfke üzerinden örnekle; “öfkemi kontrol etmeliyim yoksa şu şu sonuçlarla başa çıkmam gerekecek” kararına varabiliyorsanız; duygusal zekanızı kullanmış olursunuz. Aynı olayda öfkenize yenik düşmek yerine, kendinizi karşınızdaki kişinin yerine koymanız da yine duygusal zekanızı kullandığınızın göstergesi olabilmektedir.

Salovey ve Mayer1 duygusal zekâ tanımına göre ise;

  • Duyguların farkında olma: İçinde bulunduğumuz anda hissettiğimiz duygunun, duygu-düşünce ayrımına vararak algılanması. Buradaki duygu -düşünce ayrımı, yaşadığımız hissin ve düşündüklerimizin farklı olduğudur.

  • Duygularla başa çıkabilmek: Acı veya tatlı yaşanılan duygudan kaçmadan kabul etmek, kendimizi yatıştırmak ve çözümler bulabilmek.

  • Kendini motive etmek: Motivasyon genellikle dışsal bir kaynaktan beklense de aslında insanın kendini motive etmesi bir yetenektir. Duygularını bir amaç için birleştirdiğinde ortaya çıkar. Burada söz konusu olan duygusal özdenetimdir. Duygusal öz denetim ise doyumu erteleyebilme ve fevri davranışları engelleyebilme becerilerini içerir. Bu beceri sayesinde daha iyiye yol alabiliriz.

  • İlişkileri yürütebilmek: İnsanlarla olan ilişkileri etkin bir biçimde yürütme becerisidir. Duygusal zekanın liderlik ile ilişkisinde en önemli faktörlerden biridir.

  • Başkalarının duygularını fark etmek: Bu faktör bana göre en önemlisi olan empati yeteneğini içerir. Empati, bir kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısıyla bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesidir.

Zekâ türü olarak IQ (mantıksal zekâ) ve EQ (duygusal zekâ) birbirinden farklı düşünülmemelidir, ikisinin beraber yükseldiği durumlarda kişi asıl mutluluğa giden yolda demektir. IQ genetik faktörlere daha bağımlı iken EQ daha çok çevresel faktörlerle gelişmektedir. Bu sebeple geliştirilmesi IQ ‘ya göre daha mümkün olmaktadır. Peki nasıl geliştirebiliriz? Önce kendimizden başlamalıyız. Kendini tanımayan bir insan diğer insanları tanıyıp, anlayamaz. Bunun içinde kendimizi sorgulamamız ve dinlememiz gerekir. Bilişsel Davranışçı terapi bu konuda eğitimler de içerdiği için faydalı bir terapi yöntemi olabileceği gibi kendi kendimize de bazı alıştırmalar yapabiliriz. Ne için yaşıyorum? Sevdiğim ve sevmediğim yanlarım neler? Beni ne mutlu eder? Kendimi kontrol edebiliyor muyum? gibi sorular yardımcı olabilir. Ayrıca duygu günlüğü bu konuda işinize fazlasıyla yarayacaktır. Günlük olarak duygusal mod değişimlerinizi not etmek duygu farkındalığı kazanmanızda faydalı olacaktır. Ek olarak Daniel Goleman’ın Duygusal Zekâ adlı kitabından da faydalanabilirsiniz.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)