Ek Gıdaya Geçiş

Sinir sistemi, sindirim sistemi ve böbrek olgunlaşmasına bağlı olarak bebek beslenmesi evrelere ayrılır. İlk 3 – 4 ayda bebeğin yutma refleksi zayıf olduğu için bebek sadece emerek beslenebilir. Bundan dolayı kaşıkla verilen besinleri yutamayabilir. Ayrıca mide asitleri de azdır. Nişasta ve yağ sindirmeye yarayan enzimler gelişmemiştir. Bu nedenle en ideal gıda protein, yağ ve karbonhidrat oranı en mükemmel olan anne sütüdür. 4-5 aydan sonra da kilo alımı iyiyse bebeğin 6. aya dek ek gıdalara ihtiyacı yoktur. Bu dönemde verilecek ek gıdalar anne sütünün tamamlayıcısıdır. Ek gıdaya geçmeden önce bebeğiniz destekli de olsa oturabiliyor olmalıdır. Bebeklerin yatırılarak beslenmesi boğulmaya neden olabilir ve tehlikelidir. Bebeğiniz ek gıdaya geçtiğinde yemekleri ağzında çevirebiliyor ve diliyle geriye doğru itebiliyor olmalıdır.

Anne sütü almayan bebeğin ek besinlere geçişi daha zordur. Çünkü annenin yediği besinlere bağlı olarak sütün tadı da değişir. Örneğin anne sarımsaklı gıda yeyince süte de sarımsak tadı geçer, bebek de sarımsak tadına alışmış olur. Bundan dolayı anne sütü almayan bebeklerin ek besinlere geçişi daha zor oluyor.

Hangi gıdalarla başlamalı, neler vermeli ve nelerden kaçınmalıyım?
Bebeğinize vermeye başlayacağınız ilk meyve ve sebzeler sindirimi en kolay olan, alerjik reaksiyon riski taşımayan ve mevsimine uygun meyve ve sebzeler olmalı. Bebeğinize ilk olarak sebzeyle deneme yapmaya başlamanız daha uygun olur. Birçok bebek meyvelerin şekerli, tatlı, leziz tadından sonra sebze çorbalarının tatsız tuzsuz tadına alışmakta ciddi zorluk çekmektedir. Bundan dolayı yukarıda da söylendiği gib önce sebze ve yoğurt ile başlanıp, sonra meyvelere dönüş yapmak daha uygun bir seçenek olabilir.

Ne kadar vermeliyim?

WHO/UNICEF öğün miktarı ; ” 6 ay / 6 silme yemek kaşığı ” olmak üzere her ay için ,1 yaşına kadar ,1 yemek kaşığı ilave ederek belirleneceğini belirtiyor. Bu referans olarak alınabilir, bebeğin ihtiyacına göre modifiye edilebilr.

SEBZELER VE SEBZE ÇORBALARI:

Sebzelere de 5. aydan itibaren başlanabilir. Sebzelerde vitamin, karbonhidrat ve bağırsakları çalıştıran lifler bulunur.Mevsime uygun sebze seçmeye özen gösterin. Sebzeyi içme suyu ile tam olarak yumuşayana kadar mümkünse buharda pişirin. Bebeğinize vereceğiniz ek gıdayı her gün taze hazırlayın.

Önce, hazırlanan sebze çorbası süzülüp suyu veya bol suda pişirilen sebze sulu çorba şeklinde verilerek bebek alıştırılır. Bu sebze suyunun pek fazla besin değeri yoktur, sadece sebze tatlarına alışması içindir. 2–3 gün sebze suyuna alıştıktan sonra sebze çorbasına geçilir. Sebze çorbasının ardından da sebze püresi ve yeşillik eklenmiş karışık pürelere geçilir. Sebze çorbalarına eklenen yağ, anne sütü ile artık tam olarak karşılanamayan enerjinin karşılanmasını sağlar.

İlk olarak havuç, patates, kabak ile başlanabilinir, daha sonra eklenecek sebzeleri önce tek olarak tattırıp ondan sonra ikinci ve sonra üçüncü sebze eklenir. Başlangıç için örnek olarak 3-4 su bardağı su, 2 orta boy havuç, 1 orta boy patates, 1 küçük kabak 1-2 çay kaşığı irmik eklenip 30-45 dakika pişirilir. Hiç ezmeden süzülür. 2-3 gün sonra mevsimine göre semizotu, karalâhana, ıspanak, karnabahar, bürüksel lahanası, brokoli kereviz ve yaprağı, taze kırmızı ve yeşilbiber (çarliston), enginar, taze bezelye, maydanoz ve taze nane verilebilir. Burada önemli olan birbiriyle uyumlu tatlarda olmaları ve içine koyduğunuz miktarlardır. Yani içine koyacağınız herhangi bir sebze çok baskın bir tat, keskin bir koku yaratmamalı. Miktarlarını ona göre ayarlamaya çalışın.Patlıcanın ise bebek için hiçbir besleyici değeri olmayıp içinde nikotin bulunduğundan bebek beslenmesinde pek yeri yoktur. Domates alerjiye neden olabileceğinde 7–8 aydan önce önerilmez.. Lahana, pırasa, soğan ve sarımsak da sindirimleri zor olduğundan ve gaz yapabileceğinden 8-9 aya kadar önerilmez. Ispanak, karalâhana, pazı, semizotu, taze fasulye, pancar gibi sebzeler bekletildiklerinde bebekte kansızlık ve büyüme geriliğine sebep olabilecek nitrit adlı maddeler açığa çıkar. Bundan dolayı bu sebzeler piştikten sonra 24 saat içinde tüketilmelidir.

Çalışan veya çok çocuklu anneler sebze pürelerini derin dondurucuda 2 ay bozulmadan kalabilir ve kullanılacağında benmari yöntemi ile çözülerek bebeğe verilebilir. Bir kez çözülen püre ikinci kez dondurulmaz.

Sebzelerin besin değerini ve vitamin içeriğini korumak için mümkün olduğu kadar buharlı pişirici kullanılması veya az su kullanarak kapaklı tencerede pişirme önerilmektedir. Zeytinyağı yemek piştikten sonra soğumaya bırakılırken katılır, yemek pişerken zeytinyağı koyulursa yağ özelliğini ve beyin için önemli olan kimyasal yapısını kaybeder.

Bitkisel kaynaklı demir hayvansal gıdalardaki demire oranla vücut tarafından daha zor emilir. Bunun nedeni ise bitkisel gıdalarda bulunan ve demir alımını önleyen asit oksaliktir. Buna karşın hayvansal gıdalardaki demir çok rahat alınabilir. Bebekler ek gıdaya başladıklarında bir kase sebze püresine bir çorba kaşığı kavrulmuş kıyma veya gene bu miktarda iyice ezilmiş et koymak iyi olur. Bu arada sıkca kullanılan kemik suyunun hiçbir besleyiciliği yoktur.

MEYVELER

Meyvelere 5. aydan itibaren başlanabilir. Meyveler vitaminler ile früktoz adlı meyve şekeri içerirler. İyice yıkanıp kabukları soyulduktan sonra cam rendede püre haline getirilir, 2-3 gün suyu, sonrasında ise püresi verilir. Bebek ilk meyveye alıştıktan sonra diğer meyveye geçilir. Başlangıç olarak en az alerji yapan elma, armut, nektarin, kayısı, üzüm, erik, şeftali uygundur. Muz kabızlık yapabileceği için az verilip yavaş yavaş arttırılır Turunçgiller ve kivi gaz ve alerji yapabileceği için 6. aydan sonra başlanmalıdır.

MUHALLEBİ:

Bebeklerin ilk 6 aydan sonra tahıla da ihtiyacı vardır. Besleyici değeri zayıf mısır ya da rafine pirinç unundan yapılmış muhallebi yerine, tam yulaf unundan muhallebiyi daha iyi bir seçenek. Yulaf  rahatlıkla bebeğinize vereceğiniz ilk besin olabilir. Bebeğinize alerji yapma riski en düşük yiyeceklerdenbiridir. Lif açısından çok zengindir. Kalsiyum ,protein ve B vitamini içerir. Yüksek kalorilidir.

Yapılışı

2 çorba kaşığı tam yulaf unu
1/3 su bardağı su
1/3 su bardağı anne sütü ya da hazırlanmış formül mama

Yulaf unu ve su kaba konduktan sonra orta hararetli ateşte karıştırarak kaynama noktasına getirilir. Kaynamaya başladıktan sonra altını kısılır ve 4-5 dakika pişirilir.  Sonra birazcık soğumaya bırakılır.. Anne sütü veya su ile hazırlanan formül süt yulaf karışımına karıştırılır.

Yoğurt

Yoğurt, diyete en erkan 5. aydan sonra girmelidir. Mümkünse ev yoğurdu yapılmalıdır. Ev yoğurdu yapmak için tam yağlı pastörize süt kullanın. Pastörize sütü tekrar kaynatmanıza gerek yoktur. Sütü yaklaşık 40 C’e kadar ısıtıp 100 ml’e 1 tatlı kaşığı ılık sütle sulandırılmış yoğurt eklenip yavaş yavaş karıştırın. Yoğurdu mayalarken 100 ml. süte 2–3 mercimek kadar toz şeker eklerseniz daha koyu olur. Ancak sütün tadını değiştirebileceğinden şeker kesinlikle fazla katılmamalı ve yoğurdun saf tadına alıştırılmalıdır. Ayrıca yoğurt mayalamada kullandığınız kabın kapağının altına kâğıt havlu da koyarsanız buharını emer ve yoğurdun koyulaşmasını sağlar. Bazı bebekler ev yoğurdunu sevmediği için içine mevsim meyvelerinden özellikle elma ve şeftali katılabilir ama çilek veya böğürtlen gibi meyveler ciddi alerji yapabileceği için 7–8 aydan önce tavsiye edilmez.

ÖRNEK MENÜ:

Anne sütüne aldığı sürece ve miktarda devam edilmelidir.
Anne sütü yoksa veya yetersizse 3-4 öğün 2 numara devam maması verilmelidir.

Saat 10.00: Meyve suyu (Mevsimine göre suyu sıkılarak hazırlanır. 1-2 hafta sonra püre şeklinde verilebilir.)

Saat 13.00: Sebze çorbası(1-2 hafta sonra püre şeklinde verilebilir.)

Saat 16.00 Yoğurt

Saat 20.00 Kaşık Maması veya Muhallebi

Not: bebeklerin ilk 6-8 ay beslenmelerinin %70’i anne sütü, %30’u ek gıdadır. Ek gıdayı fazla verdiğimiz takdirde günlük ihtiyacını onunla karşılayıp belkide anneyi emmeyi bırakacaktır. Bu nedenle sadece anne sütü ile beslenen ve kilo alımı iyi olan bir bebekte ilk etapta 2 öğünü geçmemek daha iyi olur. Sonra bebeğin ihtiyacına göre öğün sayısı ve miktarı artırılır.

UYMANIZ GEREKEN BAZI KURALLAR

  1. Bir yaşına kadar bebeğe beslenmesinde tuz, şeker ve baharat verilmez.
  2. İlk olarak hafif sebze püresi ile başlanması doğru olur. Çünkü ilk olarak meyveler ile başlandığında daha sonra bebek tatsız ve tuzsuz olan sebzse pürelerini almak istemeyebilir.
  3. İlk günlerde tek çeşit başlayın. Bağırsakları yeni gıdalara alıştırmak için bu iyi bir yöntemdir. Ayrıca birkaç çeşit birden başlanırsa ortaya çıkan yan etkilerin hangi gıdaya bağlı olduğunu ayırt edemezsiniz. Her 3-4 günde bir tek çeşit verin. İkinci çeşidi, ilkine alıştıktan sonra verin.
  4. Sebze püresi, başladıktan sonra yavaş yavaş arttırılır. Örnek: sebze püresi 1. gün 1 – 2 tatlı kaşığı , ertesi gün 3-4 tatlı kaşığı, 3. gün 7-8 tatlı kaşığı, 4. gün yarım kase ve 5. gün 1 kase olarak giderek arttırılır. Amaç yine bağırsakları zorlamadan alıştırmaktır.
  5. İlk ek besinleri öğle öğününde ve aç karna deneyin: tok bebek yeni gıdaları reddedebilir.
  6.  Verilecek miktarı bebeğinize bırakın.
  7. Bebek, almadığı besinler için zorlanmamalı, bir süre( yaklaşık bir hafta sonra) sonra tekrar denenmelidir.
  8. Bebeğinizi beslerken gülümseyin ve ona pozitif enerjinizi yansıtın.
  9.  Her yeni gıdadan sonra kakada bazı değişiklikler olabilir( ishal, sert kaka, sık veya geç kaka yapma, gaz vs.), telaşlanmayın
  10. Anne sütüne kesinlikle devam edin. Bebeğe ek gıda verdikten hemen sonra bile emzirebilirsiniz.
  11. Bebeğinize beslenme alışkanlığı kazandırırken ödül veya ceza yöntemi uygulamayın. Neyi yemeleri gerektiği konusunda baskı ve kısıtlama uygulamayın
  12. Ek besinlere 4. aydan erken başlanmamalı aksi takdirde besinlere tahammülsüzlük, ishal, alerji ve uzun vadede ise demir eksikliği ve kansızlık ortaya çıkabilir.
  13. Bebekler ek besinleri çiğneyemediklerinde dilleri ile iterler; anneler de bebeğin bu besini sevmediğini sanır. Oysa çocuk dilini toparlayamadığı için besinleri iter. Bunu önlemek için, besinler az miktarlarda verilmelidir.
  14. Ek besinlere başlandıktan sonra anne sütü verilmeye devam edilmelidir.
  15. Meyve suları yoğun karbonhidrat içerdiği için ( bir bardak portak suyu için 3yada 4 portak sıkıldığını düşünürseniz) bazen ishale neden olabilir ve bebeğe gereğinden fazla kalori yüklemiş oluruz. Ayrıca meyvenin posasını kullanmamış oluruz. Bundan dolayı meyve püresi şeklinde kendi bütünlüğü içinde verilmesi daha doğrudur.
  16. Yemek suları ile beslenmenin hiçbir besin değeri yoktur.
  17. Kemik suyunun hiçbir besleyici değeri yoktur.
  18. 11-12 aydan önce inek sütü (şişe süt veya SEK süt vs.) kesinlikle verilmemelidir. Aksi takdirde bebekte alerji, kansızlık, kabızlık gibi istenmeyen yan etkiler ortaya çıkar
  19. Bir yaştan önce bal vermemek gerekiyor. Arılar bal yapmak için nektar toplarlarken botulizm bakteri (clostridium botilinum) sporlarını da beraber alıp farkında olmadan bal yapımında kullanabilirler. Yetişkinlerde bu balın yenmesi sorun yaratmaz. Gerek vücudun savunma sistemi gerekse midenin asitli ortamı, bu bakterinin zarar vermesine müsaade etmezler. Bebeklerde ise hem savunma sistemi yeterli gelişmemiştir, hem de mide hala ancak anne sütünü hazmedebilecek durumdadır. Yetişkinlerin aksine bebeklerin sindirim sisteminde botulizm sporlarını kontrol eden ve bakterinin çoğalmasını ve zehir üretmesini önleyen faydalı bakteriler henüz gelişmemiştir
  20. Bebeğin yiyeceklerine acı ve baharat koymayın.
  21. Yemek hazırlarken hiyjene dikkat edin.
  22. Ek besinleri mevsimine göre, bütçenize uygun ve en taze, en bol, en ucuz sebze ve meyvelerden seçin.

YEMEK SAATLERİNİN BELİRLENMESİ

Bizler  sabah gün içinde üç öğün  yeriz ve buna çocuklarımızın, hatta bazen bebeklerimizin de uymasını isteriz. Fakat  çocuklarımız bizimle aynı saatte acıkmayabilirler , öğünlerde  zorlama çocukta isteksizlik, reddetme, huzursuzluk ve anksiyeteye yol açabilir. Bu nedenle yemek saatlerinde katı olmamak ve bebeğin istekli olmasını beklemek gerekir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Erkan Aslan Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Uzm. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)