Evlilik Fedakarlık Demek Değildir! Paylaşımdır...

Evlilik insan hayatında verilen önemli kararlardan ve dönüm noktalarından biridir. Fedakarlık ise bir amaç uğruna gerçekleştirilmesi istenen herhangi bir şey veya amaç için kendi istek ve ihtiyaçlarından, çıkarlarından vazgeçmek demektir. Evliliğin fedakarlık algısı içerisinde algılanması eşler arasındaki iletişimi etkilemektedir. Eşler, “evliliğin fedakarlık” olduğuna dair yanlış bir bilgi ve algı ile adım atabilmektedirler. Çiftler hayatı paylaşmak ve mutlu olmak için evlenmeyi seçer. Fakat eşlerden biri, kendi evliliği içerisinde karşısındakini mutlu etmek için sürekli fedakarlıkta bulunurken, gerçekte feda edilenin evliliğin kendisi olduğunun anlaşılmasında geç kalabilmektedir.

Evlilik hayatında sürekli fedakarlık gösteren kişi, eşinin olgunlaşmasına ve gelişmesine izin vermediği gibi, o kişiyi de kendisine bağımlı kılabilmektedir. Kendisine sürekli fedakarlık edilmesi gerektiğine inanan kişi ise eşine bağımlı olmaktadır.. Aslında her birey, kendi yaşadığı durum ve koşullar gereği fedakarlık göstermektedirler. Evlilik de kendi içinde fedakarlılık gerektiren koşul ve durumları barındırır. Evlilik bir durumdur ve bütünüyle fedakarlık anlamına gelmemektedir. Bir ilişki içerisinde fedakarlık, birinin kendi istek ve ihtiyaçlarını, diğerinin istek ve ihtiyaçlarına göre feda atmesi demek değildir. İlişki içerisinde fedakarlık; çiftlerin istek ve ihtiyaçlarını duruma ve şartlara göre erteleyebilmeleri, sıkıntılarını paylaşabilmeleri anlamına gelmektedir.

Feda etmek ise bütünüyle kişinin kendinden, isteklerinden, ihtiyaçlarından vazgeçmesi anlamına gelmektedir. Evlilik ilişkisi içerisinde, fedakarlık hali, feda etme hali ile yer değiştirebilmektedir. Uzun vadede büyük sıkıntılara sebebiyet veren fedakarlık halinin aşırı abartılmışlığı, kişiler arası ilişkilerin karmaşık bir sürece girdiği,sıkıntılı bir evredir. “Evlilik fedakarlıktır” anlayışı , kaygı ve öfke gibi durumların ortaya çıkmasına neden olur. Bu nedenle evliliğin fedakarlık değil, paylaşım olduğunu hatırlamakta fayda vardır.

             Evliliğin ilk dönemleri, kişilerin birbirini eş ilişikisi içerisinde anlama, tanıma ve alışma sürecidir. Bu zaman diliminde yeni evli çiftler hali hazırda   olduklarından daha anlayışlı ve fedakar davranışlara başvurabilmektedirler. Evlilik hayatına yeni adım atmış çiftler; daha anlayışlı ve fedakar olmanın, daha başarılı, mutlu ve uzun vadeli bir ilişki ile eş değer  olduğuna dair yanlış bir algıya sahip olabilmektedirler. 

Evlilik öncesi dönemde de sürekli fedakarlık yapmaya alışmış ve bunu bir görev, sorumluluk olarak edinmiş olan kişiler anlam veremedikleri bir sıkışmışlık ve öfke halini zaman içerisinde sıklıkla hissetmeye başlarlar. Bu sıkışmışlık halinin ev, iş, arkadaş ve eş ilişkilerine yansıyan  olumsuz gidişatı üzerine uzman desteğine başvururlar. Aile ve çift terapistleri, bu sıkışmışlık halinin giderilmesi ve ilşkilerin yolunda gitmesi için destek olurlar. Aile ve çift terapisinde ; fedakarlık anlayışının yoğun olduğu çiftlerin feda ettiği ilişkilerinin çalışılması, anlaşılması çözümlenmesi hedeflenmektedir.