Feminizm Nedir?

Yazar Sıla YılmazPsikolog • 8 Nisan 2022 • Yorumlar:

Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik muhtelif ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan harekettir.

İkinci Dalga Feminizm Nedir?

1960 yıllar ve 1980 yılları arasında etkisini gösteren ikinci dalga feminizm , kişisel olan yani özel olan sloganı çerçevesinde şekillendi. Özel alana odaklanan ikinci dalga feminizm ev üzerinde oluşturulan kadın rolleri, eşitsizlik, üreme ve cinsel özgürlüğe dikkat çekti. Dünya düzenini içerisinde sahiplenilen eril yapı ve istekleri üzerine bir yapılandırma sağlandı. Ev içerisinde ve gündelik hayatta ataerkil yapının yüklediği kalıp yargılarla savaşan ikinci dalga kadınların kendi kontrol ve denetimlerinin bir başkası tarafından sağlanması değil bizzat kendilerinin sağlanması için çalıştı. Bu eşitsizliğin temelinde hem kültürel kavramlar hem de politik tutumlar kadın ve erkek arasındaki eşitsizlik kavramının desteklenmesine neden oluyordu. Kadın kavramını özel ve politik kavramların dışında tutmaya çalışan döneme ,‘’Kişisel/özel olan politiktir”, kadınların özel alanla sınırlandırılmalarının, özel alanda gerçekleştirdikleri etkinliklerin ve burada karşılaştıkları eşitsizliklerin de politik olduğunu söyleyerek ezber bozdu. Bu dönenin sonlanmasında birçok feministe göre, "Feminist Seks Savaşları" ve cinsellik ve pornografi gibi konulara ilişkin feministler arası tartışmaların yoğun olarak ele alınması nedeniyle sona ermiştir.

Üçüncü Dalga Feminizm Nedir?

Üçüncü dalga feminizmin , zaman olarak 1990 da başlayıp günümüze kadar geldiği söylenebilir. Feminist olmayı yeniden yapılandırarak ‘bireysellik ‘ çerçevesi içerisinde incelemeye ve desteklemeye başlandı. Üçüncü dalga feminizm, feminizmi farklı kimliklerde, farklı cinsel yönelimleri, farklı ten rengi, milleti, etnik kökeni olan kadınları da içine alarak genişletmek ister. Üçüncü dalga farklı dinsel, ulusal veya etnik kökenlere sahip, kendisini heteroseksüel kavramda tanımlamayan  kadınların, içlerinde alt üst ilişkisi oluşturmadan birlik olması gerektiğini vurgular. Genel hatlarıyla farklılıklarında olduğunu ve bu durumun göz ardı edilmemesi gerektiğini , her kadının kendi iç dünyasında farklı ve ötekileştirilmiş bir kavrama dahil olabileceğini vurgular.

İkinci ve üçüncü dalga arasındaki farklılıklar nelerdir ?

Dalgalar arasında farklılıkların olmasının nedeni dönemin getirdiği gereklilikler ve koşullara uyum sağlamaktır.

İkinci dalga odak noktasında kadın olmanın birleştirici gücünü vurgularken üçüncü dalga kimliklere önem verip ırkından veya cinsel yöneliminden dolayı eziyete maruz kalan kadınları da düşünce kapsamına almıştır.

Üçüncü dalga kavramı ikinci dalga feminizmin yetersiz kaldığı noktaları geliştirmek için ortaya çıktı. İkinci dalga feminizm kadın kavramını daha tek boyutlu değerlendirirken üçüncü dalga feminizm kadınların farklı ten, din, kültür problemleri olabileceğine odaklandı. Yani kadın kavramını bir çok açıdan değerlendirerek inceledi.

Üçüncü dalga, ikinci dalga feminist harekette temsil edilmeyen ve ötekileştirilen kadınların sosyal ve politik haklarının üstüne düşerek bu konuda bir farkındalık kazandırmaya çalıştı

İkinci dalga kadınlar arasındaki sınıf farkını gözetirken farklı cinsiyet problemleri doğurabilecek konuları dikkate almadı.

Üçüncü dalga ikinci dalgaya göre daha fazla çeşitlilik ve bireysellik barındırır.

Üçüncü dalga ikinci dalgaya göre daha bireysel kavramlara odaklanır. İkinci dalganın temel noktası daha toplumsal kavramlar üzerinde araştırmalarını sürdürmüştür.

İkinci dalga da eşitlik kavramı daha ön planda olduğu gözlemlenirken, üçüncü dalga eşitlik kavramının kadınlar üzerinde asimilasyona neden olduğunu düşünür. Bu nedenle de daha çok adalet kavramı üzerinde durur. Çünkü adalet kavramı üçüncü dalga için farklı gruplar için farklı hakları temsil eder.

İkinci ve üçüncü dalga arasındaki benzerlikler nelerdir ?

Kadın hakları üzerine kendi dönemlerinde öncü olmuşlardır.

Her dalga kendi içerisinde kendinden bir önceki dalgada eksik gördüğü noktalar üzerine yoğunlaşmıştır.

Kadınların , kadın oldukları için toplum tarafından ötekileşmelerine sessiz kalmamışlardır.

Sosyal, kültürel, toplumsal, politik kavramlarda kadın haklarını savunmuşlardır.

Dalgalar toplumsal cinsiyet rollerini yıkmaya çalışmışlardır.

   Türkiye Feminist düşünce açısından hangi dalga içerisinde yer almaktadır?

Türkiye 3 dalga feminizm ile 4 dalga feminizm arasında yer almaktadır. Günümüzde dünya ülkelerinde yaygın olan 4 dalga akımı şuan Türkiye için bir başlangıç aşamasındadır. Dünyada geniş kitlelere ulaşmış ve toplumsal cinsiyet rolleri üzerine savaşan, feminizm kavramını sosyal ağlar üzerinden yaygınlaştırmayı amaçlayan bir çok ülke vardır. Bu ülkeler arasında kullanılan sosyal ağlardan biri olan twitter üzerinden açılan etkinliklerle ülkeler bu uğurda verdikleri mücadeleyi yaygınlaştırmaya başlamıştır. Ancak yapılan çalışmalar incelendiğinde Türkiye nin etkinlikleri kendi ülke sınırlarının dışarısına çok çıkamamıştır. Türkiye nin  yaygın olarak kullandığı ékadınasiddetehayır dır. Bu # (hastag) ile bir çok kadın ülkenizde ayrımcılığa  maruz kalan hemcinslerine destek olmuş ve bu tarz davranışlar sergileyen bireylere de bir sesleniş getirmiştir. Bireyler kendi resim ve videolarına bu etiketi yaparak akıma dahil oluyor. Her yaş grubu bu etiketi kullanabiliyor. Böylelikle farkındalık ağı genişliyor. Bu bağlamda çalışmalar devam etse de bugün için yeterli değildir.3 dalga feminizmin barındırdığı bireysel fark özgürlükler kavramı Türkiye de güncel olarak da etkisini sürdürüyor. Bireysellik çerçevesinde kadın hak ve özgürlüklerine destek çıkılıyor. Kadın haklarını savunan kurum ve kuruluşlar bireyselliğin işlenebilmesi, adaletin herkes için farklı olacağı konularında etkinliklerine devam ediyorlar.

 

4. Dalga Feminizm Nedir?

2012 yılında kendini göstermeye başlayan 4 dalga daha dinamiktir. Günümüze de  etkilerini koruyor ve gelişiyor. Homofobi, transfobi ve ırkçı göç politikalarını reddederek, ırkçılığa, emperyalizme, sömürgeleştirmeye, doğanın yıkımına, heteroseksizme ve neo-liberalizme karşı çıkan toplam bir söylemle hareket ediyor. Günümüzde sosyal ağların yaygınlığı ve görünürlüğü çok yüksektir. 4 dalga bu görünürlükten yaralanmak ister.3 Dalga kavramında olduğu gibi kişisel hakların farklılıklarını savunurken bu savunma stratejilerini daha çok dijital ağlar üzerinde göstermeye çalışmışlardır. Dijital formlarda dünyanın birbirine çok içi içe geçmesi , kitle iletişim araçları arasında dijitalin çok önem taşıması 4 dalga için bir fırsat olmuştur. 4 dalga dijital platformları kullanarak feminizm in üzerine gitmiştir. Feminizmin mücadele konularından ziyade mücadele şeklindeki değişimle bir farklılık yarattığını söylenebilir. Dijital feminizm hareketlerini oluşturdular. “Hashtag feminizm” olarak da adlandırılan bu dalga, toplumsal cinsiyet alanlarında ortaya çıkan olumlu, olumsuz veya düşündürücü durumlarda çevrimiçi aktivizm ile vazgeçilmez bir noktaya ulaşmaktadır. Daha önce kendilerini feminizmle özdeşleştirmeyen kadınlar artık feminist eylemlerde bulunmaya başlamışlardır. Bu durum dördüncü dalga feminizmi diğer feminist dalgalardan ayıran önemli

bir özelliktir. Daha hızlı veri paylaşımı ile evrenselleşmesi kolay olmuştur. Daha öncelerinde kendilerini göstermeyen genç kadın kesimini de sürecin içine  dahil ederek kadın cinsiyetinin daha küçük yaş gruplarından daha büyük yaş gruplarına kadar birlik ve beraberlik içerisinde olmalarını sağlamıştır. Çevrimiçi kampanyalarıyla kadınlar için büyük ses getirici kampanyalara imza atmışlardır. Örnek olarak dünya üzerinde viraj olan akımlar: #FreeTheNipple (Memeuçlarına Özgürlük), #MyDressMyChoice (Benim Kıyafetim Benim Seçimim), #NiUnaMenos (Bir Kişi Daha Eksilmeyeceğiz) , #HappyToBleed (Kanamaktan Mutluyum), #MeToo (Ben De), #Whitewednesdays (Beyaz Çarşambalar).

 

4 Dalga Feminizme Örnek Olan 2021 GrlzWave

Gürcistan da tabuları yıkan kadınlar olarak birleşen GrlzWave kızları, sosyal medyayı kullanarak toplumda az konuşulan ve önyargıyla karşılanan cinsellik, homo/transfobi, ruh sağlığı, cinsiyetçilik gibi konularda farkındalığı arttırmak ve herkesin özgürce konuşabileceği, hikâyelerini, deneyimlerini paylaşabileceği, nefret söylemi olmadan birbirini dinleyebileceği güvenli bir alan yaratmak için çalışıyor. Öncüleri Sopo Buadze, Anita Bregvadze ve Tekla Tevdorashvili dir. Farklı alanlardan bir araya gelen üçlü grafiti, görsel içerik, illüstrasyon gibi yollarla konuşulmayanı dile getirmeye çalışıyor. Sosyal ağ olan facebook ve instagram üzerinden seslenişlerini yayınlıyorlar. Daha çok genç kızlar ve dışlanmış gruplara odaklanan GrlzWve , feminizmi daha geniş kitlelerle ulaştırmak istiyor. İlerleyen zamanlarda çalışmalarımızı büyütmeyi amaçlıyoruz. İklim değişikliği üzerine daha çok yoğunlaşmayı planlıyorlar.. Bunun kadınları, spesifik olarak meme kanseri olan kadınları nasıl etkilediği üzerine çalışıyorlar. Bu konuya dair videolar ve eğitimler düzenlemek, öncelikli hedeflerimiz arasında olduğunu söylüyorlar.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)