Fibromiyalji

Yazar Füsun ŞahinFizyoterapist • 9 Temmuz 2020 • Yorumlar:

Yumuşak doku romatizması, kas romatizması gibi isimlerle de anılan fibromiyalji yaşam kalitesini son derece olumsuz etkileyen bir hastalıktır. Bazı hastalarda depresyonun da varlığı ve dirençli ağrı nedeniyle 1990’lı yıllarda böyle bir hastalığın olmadığı, sadece psikolojik olduğu yönünde bir görüş olsa da günümüzde detaylı incelenmeye devam edilen başlıca ağrılı hastalıklar arasındadır.

Fibromiyaljinin nedeni

Günümüzde fibromiyaljinin beyinde ağrı işleme mekanizmalarındaki bozukluktan (santral duyarlılık) kaynaklandığı kabul edilmektedir. Santral duyarlılığın oluşmasında genetik, uyku bozuklukları, nörohormonal bozukluklar, infeksiyon ve psikolojik faktörler suçlanmaktadır. Tam olarak nedeni anlaşılamamıştır.

Fibromiyaljinin belirtileri

Fibromiyalji kabaca 3 tipte görülür: sadece ağrı ile olan, ağrı ve depresyon gibi psikolojik bozukluklar ve uyku bozukluğu ile birlikte olan ve karma tiptir. Aslında bu 3 bulgu yani, ağrı, psikolojik bozukluklar ve uyku bozuklukları az veya çok tüm hastalarda bulunur. Tüm bunlara ek olarak hastalar gezici ağrılardan, halsizlikten, sabah yorgun uyanmadan da yakınırlar. Yine ek olarak kol ve bacaklarda şişlik hissi, uyuşma, karıncalanmalar da görülebilir. Kabızlık, baş ağrısı, idrar yapmada yanma gibi şikayetler de sıklıkla eşlik eder. Hastalar hava değişiklikleri, fiziksel veya ruhsal streslerle de şikayetlerinin arttığını bildirirler. 

Fibromiyaljinin santral olarak ağrı işleme bozukluğundan kaynaklandığı belirtilmişti. Santral duyarlılık sendromlarından biridir. Diğer santral duyarlılık sendromları; migen, çene eklemi fonksiyon bozuklukları, irritabl kolon sendromu, miyofasial ağrı sendromu, kronik yorgunluk sendromu, huzursuz bacak sendromu, ağrılı adet, ağrılı işeme problemleri, travma sonrası stres bozukluğudur. Dolayısı ile fibromiyalji hastalarında bu sayılan hastalıklardan bir veya birkaçının olması da mümkündür.

Fibromiyaljinin tanısı

Fibromiyaljide tanısı hastanın öyküsü ve yapılan muayene ile başlar. Fibromiyaljiye özgün kan testi veya görüntüleme yöntemi yoktur. Öncelikle genel vücut ağrısına neden olabilecek hastalıkları elemek için hormon testleri (guatr testleri), organ problemlerini elemek için karaciğer ve börek fonksiyon testleri, iltihaplı romatizmal hastalıkların varlığını elemek için romatizma testleri (sedimentasyon, CRP), vitamin eksikliği sorunu olup olmadığını elemek için B12 ve D vitamini düzeyleri ve kan sayımı yapılması önerilir. Bu testlerin sonucuna göre tanı konup örneğin kansızlık varlığında, vitamin eksikliği varlığında tedaviye ek yapılması gerekir. 

Fibromiyaljinin tedavisi

Fibromiyaljinin en zor bölümü tedavisidir. Hastaya öncelikle hastalığı hakkında bilgi verilmelidir.  Hasta yakınları genellikle devamlı ağrılı bir hasta ile yaşadıkları için sıkkın ve bezgindir. Hatta hastanın ağrılarına inanmama, psikolojik veya ilgi çekme kaynaklı olduğunu düşünenler bile olabilir. Bu nedenle hastanın yakınlarının da bilgilendirilmesi önemlidir. Hastalığın sakat bırakıcı veya yaşam süresini kısıtlayıcı etkisi olmadığı ancak yaşam kalitesini bozduğu konusunda açıklama yapılmalıdır.

İlaç tedavisi: Fibromiyalji için ilaç tedavisinde ağrı, depresyon, uyku bozukluğu durumlarından hangisinin daha baskın olduğuna göre karar verilir. İlaçlar genellikle belirtileri kontrol altına alabilmekle beraber ilacın bırakılması durumunda ağrıların tekrar başlama olasılığı maalesef vardır. Ayrıca özellikle uyku ve ağrı düzenlemesi yapan ilaçların en az 2 ay kullanılması gerekmektedir. 

Tamamlayıcı tıp yöntemleri:

Akupunktur: Vücuttaki enerji sistemlerini düzenleyerek etki eden akupunktur hem ağrının kontrolünde hem de uyku kontrolünde hem de psikolojik durumun düzenlenmesinde faydalanılabilen bir yöntemdir. 

Nöral terapi: Lokal anestezik kullanarak sinir sistemini düzenleyen ve hastanın kendi iyileşme mekanizmalarının harekete geçmesini sağlayan nöral terapi fibromiyalji hastalarında başarıyla kullanılmaktadır.  

Ozon terapisi: Fibromiyaljik hastalardaki antioksidan mekanizmayı harekete geçirerek etki eden ozon tedavisi ile uyku düzeni, yorgunluk ve genel ağrılar kontrol altına almak mümkündür.

Fizik tedavi: Özellikle bölgesel olarak yoğun ağrı hisseden hastalarda yüzeyel ve derin ıstıcılar, alçak frekanslı elektrik akımları ile tedavi ağrı kontrolü sağlamaya yardımcı olur.

Egzersiz: Çok kesin olan bir bilgi vardır ki fibromiyaljinin en önemli tedavi yöntemlerinden biri egzersizdir. Yukarıda bahsedilen tedavilerle ağrısı kesilen, uyku düzeni sağlanan ve yorgunluğu giderilen hastanın en kısa sürede egzersize yönlendirilmesi gerekir. Egzersiz eklem hareketlerini koruyarak, kısalmış kasları uzatarak ve güçlendirerek ağrılı bölgelerin stabil olmasını sağlar. Aerobik egzersizler ile (yüzme, yürüme, koşu, bisiklet, dans gibi) solunum ve kalp fonksiyonlarının iyileştirilmesi, direncin arttırılması gerekir. Ayrıca düzenli yapılan aerobik egzersizler ile ağrı kesici ve mutluluk verici maddelerin (endorfin, seratonin) salınımının arttırılması mümkündür. Bu etkinin elde edilebilmesi için hastanın düzenli olarak en az 8 hafta egzersiz yapması gerekir. Tüm egzersizlerin devamlı yapılması, bir yaşam şekli haline getirilmesi çok önemlidir. Düzenli yapılan egzersizler hastanın içeceği ilaçlardan daha fazla ve uzun etkili olarak tedavi imkanı sağlar. Bu konuda hastanın bilgilendirilmesi çok önemlidir. Fibromiyalji hastalarında egzersizler hafif yoğunlukta ve düşük sürelerle başlanıp zaman içinde arttırılmalıdır. Zaten yorgunluğu olan hastalarda aşırı stres yaratacak egzersiz yoğunluğundan kaçınılmalıdır.

Yoga: Yoga kendine özgü duruşları, nefes çalışması, gevşeme metodları ile hem germe güçlendirme hem de gevşeme sağlayan yoga fibromiyalji hastaları tarafından çok sevilen ve çok faydalanılan yöntemlerden biridir.

Pilates: Fibromiyalji hastaların çoğunluğu kadın hastalardan oluşmaktadır ve yoga gibi germe ve güçlendirme egzersizlerinden oluşan pilates kadın hastalar tarafından çok sevilen ve faydalanılan bir egzersiz şeklidir. 

Yüzme: Yüzme suyun gevşetici ve hareketlere direnç verici etkisi ile fibromiyalji hastalarında oldukça etkilidir. 

Masaj: Dolaşımı düzenlemesi, kas gevşetmesi nedeniyle hastalar tarafından da tercih edilen masaj yaptırırken ehil ellerde yapılması konusunda dikkat edilmelidir.

Kaplıca tedavisi: Kaplıcalar şifalı suların hastalık amaçlı kullanılması esasına dayanır. Sıcak suyun yarattığı gevşeme ve tedavi edici etkiler hastalar tarafından tercih sebebi olmasını sağlamaktadır. Kaplıca tedavisi 21 seanstan oluşan kür şeklinde yapılmalı, birlikte hafif egzersiz programı da eklenmelidir. Kalp ve tansiyon hastaları, açık yarası olanlar, varisi olanlar ve kansızlığı olanlara kaplıca tedavisi uygun değildir. Her ne şartta olursa olsun kaplıca tedavisi öncesinde bir doktor kontrolünden geçerek başlanmalıdır.

Diyet: Fibromiyaljide rafine şekerden oluşan yiyeceklerin, gazlı içeçeklerin diyetten çıkarılması çok önemlidir. Her hastanın barsak hassasiyeti farklı olduğu için hastalar ya barsak hassasiyet testi yaptırarak ya da bir hafta boyunca yedikleri ile ağrı, yorgunluk, uykusuzluk şikayetlerini not alarak değerlendirmeleri, uygun olmayan gıdaları tüketmemeleri önerilir.

    Sonuç olarak fibromiyaljinin kronik (süregen) bir tedavi olduğu, her tedaviye rağmen zaman zaman ataklar geçirilebileceğini unutmamak gerekir. Hasta ısı değişiklikleri, fiziksel ve ruhsal streslerden uzak durmalarının sağlanması gerekir.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Füsun Şahin Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon, Akupunktur, Ozon Terapi Prof. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)