Gebelik Psikolojisi

Yazar Alara KöksalPsikolog • 13 Aralık 2018 • Yorumlar:

Hamilelik kavramı, anne adayının hamile olduğunu öğrendiği o ilk an çok özel ve biricik bir dönemdir. Bu dönemde anne adaylarımız duygusal, psikolojik ve fiziksel değişim içerisine girebilirler. Bu dönemi rastgele yaşamamaları ve bilinçlenmeleri hem kendileri hem de bebek için oldukça önem taşımaktadır. Birtakım değişkenlikler yaşayacağının bilincinde olan anne adayı bu tür durumlarla nasıl baş edebileceğini bilirse gebelik dönemini oldukça rahat yaşayacaktır.

Hamileliğin ilk aylarında anne adaylarının birtakım değişkenliklerle karşılaşmaları son derece olağan bir durumdur. Bunlar bulantı, kusma, yorgunluk, uykusuzluk gibi kavramlarken psikolojik anlamda ilk bir ay daha depresif bir tutum sergileyebilirler. (istenmeyen gebeliklerde bu süreç daha uzun olabilir.) Bunun yanı sıra sadece karı-koca olmaktan ziyade anne baba sıfatlarının eklenmesi, sosyal yaşantılarının eskiye oranla sınırlanması kişilere daha fazla sorumluluk yükleyecektir.

Anne adayımız ilk hamile olduğunu öğrendikten, sevincini ve heyecanını çevresindekilerle paylaştıktan sonra normal yaşama döndüğünde birtakım kaygılar duymaya başlayabilir. Bunun ilk başında, bebeğime nasıl bakacağım, ona yeterli gelebilecek miyim, kilom artacak mı, doğumdan sonra kilo verebilecek miyim gibi düşünceler karşılaştığımız durumlardır. Bu düşüncelerden kaynaklı strese kapılma hem bebeği hem anne adayını hem de ilişkileri olumsuz anlamda etkileyebilmektedir. O yüzden hamilelik sürecine girdiğiniz andan itibaren eş desteği ve uzman desteği beraberinde ilerlemek duyduğunuz kaygı ve korkuları en aza indirgeyecektir.

Bunun yanı sıra eşine karşı eskisi gibi çekici gelememekten endişe duyulduğu zaman diyet yapmak, rejime girmek onaylanan bir davranış çeşidi değildir. Burada hedef noktası bebektir ve bebeği düşünerek hareket etmek, ona göre beslenmek, dinlenmek son derece önemlidir.

Anne adaylarının kendi anneleriyle olan ilişkisinin önemi bu dönemde oldukça büyüktür. Anneyle ilişkisi ve iletişimi çatışmalı olan bireylerin hamilelik sürecinde durumu kendisiyle bağdaştırması, şüphe ve kaygı duyması oldukça olağan bir durumdur.

Eş desteği hamilelik sürecinde ve sonrasında oldukça önemli bir faktördür. Ruhsal değişim yaşayan anne adayı bir de eş desteğinden mahrum kaldığında ne yazık ki daha çok strese ve sıkıntıya maruz kalabiliyor. O yüzden bu noktada eş desteği oldukça önemli. Bunun başında ise eşlerin büyük bir sabır ve anlayış göstermeleri geliyor.

Hamilelik sürecinde gergin ortamlardan olabildikçe uzak kalmak, iletişim düzeylerini sağlam ve iyi tutmak, katılım sağlanabilecek aktivitelere katılmak bu sürecin daha rahat geçmesinin koşulsuz bir parçasıdır.

Doktorunuzla olan iletişiminiz, sizi her konuda bilgilendirmesi ve yönlendirmede bulunması bu sürecin ayrılmaz bir parçasıdır. Doktorunuzla oluşturduğunuz güven duygusu yaşadığınız kaygıların ve düşüncelerin ortadan kalkmasının başında yer alıyor. Eğer ki hamilelik sürecindeki psikolojik değişkenliklerin süresi uzunsa, kendinizi mutsuz ve düşünceli hissediyorsanız, depresif hal ve tutum hala ortadan kalkmadıysa bir uzmandan destek almak, ertelememeniz gereken bir durumdur.

 

Son olarak gebelik sürecinde bebeği olumsuz anlamda etkileyen terotejen çeşitleri aşağıda sıralanmıştır.

 

HAMİLELİKTE GELİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Teratojen: Hamilelik süresince annenin zarar verici etkilere maruz kalması.

TERATOJEN ÇEŞİTLERİ

1) Reçeteli, reçetesiz kullanılan ilaçlar. (Vitaminlerde dahil)

        - Zeka üzerinde tahribata yol açabilir. Çocuk sakat doğabilir.

       -  Antidepresanlar bebeğin nefes almasını olumsuz etkiler.

2) Kafein (Günlük 100mg’den fazlası zarar)

3) Kanuna aykırı haplar

        - Fiziksel görünüm, prematüre bebek, sakinleşemeyen bebek, uyku bozukluğu, ruhsal bozukluklar.

4) Tütün

       - Düşük, prematüre doğum, doğan bebeğin zayıf olması, çocukluk kanserleri, astım, kalp ritm bozukluğu

5) Alkol

        - Fiziksel yapı, yüz bozukluğu, zeka geriliği, genital organ bozuklukları

6) Radyasyon

        - Radyasyon ışınları bebekte kanser riskini ciddi derecede artırır.

7) Çevre Kirliliği

        Hava ve sudaki kirlilik, GDO’lu gıdalar

8) Bulaşıcı Hastalıklar

      - Soğuk algınlığı hamilelikte risk taşıyabilir. (Sağırlığa, geç yürümeye, zeka geriliğine neden olabilir.)

Özellikle ilaç kullanımında doktorunuza danışmadan hareket etmeyiniz.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)